Bazı ortamlarda huzur içinde oturduğunuzda etrafınızdaki her an bir gerginlik olacak diye diken  üstünde misiniz  veya derdinizi anlatmaya çalıştığınız arkadaşınız size  bıyık altından gülümsüyor mu?

 O halde  bu hafta acıdan kaostan beslenen insan psikolojisine değineceğim.

Yaşadığımız ortamda bize bakım verenler veya yakın çevremiz bazen huzursuzluğa bağımlılık geliştirir.Bu ortamlarda bireyler sürekli çatışma halindedir veya tam tersi durum yaşam enerjisi yoktur.Enerji olmadığı ortamlarda çocuklarda öğrenme güçlüğü olabilir.Sakin oturduğunuz ortamda belli bir süre huzur vardır.Huzurdan sonra yerini can  sıkıntısı daha sonrası kaygıya bırakır .Burada içsellestirme ile  bireyler kendilerine hareket alanı açarak ,önce kendi değerinin farkına vararak eyleme geçebilirler.İnsan beyni tıpkı bazı nörokimyasalların  bağımlılığı gibi  yüksek enerjiye veya  kaosa bağımlıdır.Bazısı ise olaylar olsun ama onun başına bişey gelmesin ister.Bunun bir örneği  şiddet programlarıdır.

Burada yapılması gereken  sevdiklerinizle birşeyler paylaşmak anda kalmak huzur içinde güvende hissetmek.Bazı ailelerde  takım ruhu bazılarında ise  yakınlık özlemi vardır.

Bazı tip insanlar acıyı kendisi üzerinden yaşıyor bazısı ise seyretmek istiyor.Bu tarz insan adeta travma bağımlılığı vardır. Hayatta kalmak için kana susayan vampir gibidir ki burada ilkel beyin devrededir.Bu duruma varolmayı unutma hali deriz.Mutluluğu tehdit olarak algılayan insan, çocukluk döneminden getirdiği kaoslu duruma alışır   sürekli ilişkilerinde ve seçimlerinde bu  kısırdöngü halini yaşar.Bu durum mükemmelliyetçi olmasına  ve  ikili ilişkilerinde güven problemi yaşamasına yol açabilir.