Genç bir kız, bir sıkıntısını dile getirmek üzere Resûlullah’a gitti. Kendisini karşılayan Hz. Âişe’ye, “Babam kendi itibarı için, istemediğim hâlde beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi” diyerek dert yandı.
Müminlerin annesi “Peygamber (sav) gelinceye kadar otur bakalım” dedi. Efendimiz (sav) gelince, Hz. Âişe genç kızın durumunu anlattı. Sevgili Peygamberimiz de kızın babasına haber göndererek gelmesini istedi.
Bunun üzerine genç kız, Allah’ın Elçisi’ne, “Ey Allah’ın Resûlü! Aslında babamın yaptığı işi onaylamıştım. Ancak (nikâh konusunda) kadınların da söz hakkının olup olmadığını öğrenmek istedim” dedi. (Nesâî, Nikâh, 36, no: 3271)
----------------------------------------------------------------------------------
NEZAKET

Bir gün Medine’deki bir grup Yahudi, Hz. Peygamber’in yanına geldi. Bilinen selâmlama cümlesi olan, “es-Selâmü aleyküm” ifadesini basit bir kelime oyunuyla değiştirmek suretiyle “es-Sâmü aleyküm” (Ölüm üzerinize olsun!) diyerek Hz. Peygamber’e karşı büyük bir kabalık örneği sergilediler.
O esnada orada bulunan müminlerin annesi Hz. Âişe, Yahudilerin bu kabalıkları karşısında kendini tutamadı ve onlara, “Allah’ın lâneti ve gazabı da sizin üzerinize olsun!” diyerek karşılık verdi.
Bunun üzerine Şefkat ve Merhamet Elçisi (sav) eşine hitaben, “Sakin ol ey Âişe! Kibar ve nazik olmalı, kaba davranmaktan ve çirkin konuşmaktan da sakınmalısın” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 38, no: 6030)
--------------------------------------------------------------------
ORUÇ SEVGİDİR

İman eden insan hakkın sevgilisidir. Oruç da iman edene emredildiğine göre sevdanın tohumu veya fidanıdır.
Ramazan ayı her şeyi sevgi ayıdır. İftar veren toplumun sevdasını kazanır. Hem de Allah için sevdaya ulaşır. Davet sahibi ve davete katılanlar birbirlerine sevgilerini yenilerler.
Zekât, yardım ve fitreler sevgi köprüleridir varlıklı ve ihtiyaç sahipleri arasında.
Alış veriş ve bayram dolayısıyla ticaret ehli sevinir. En çok da çocuklar ve gençler sevinir cici kıyafetler sebebiyle.
Olaylar azalır polis, mahkeme sevinir, hasta azlığıyla doktor sevinir.
Camiler dolar melekler ve cemaat sevinir. Günah dan tövbe edenler sevinir. Bu ayda sevinir de sevinir herkes.
Ramazan sevgi ayıdır, Kitaba ve onu okuyup anlamaya çalışanlar sevinir. Oruçlunun iki sevgi anı vardır. İftar anı ve sevabına kavuştuğu an değil mi ey sevgili dostlar.
-------------------------------------------------------------------
ORUÇ AHLAKDIR

“Ben oruçluyum desin”
Kavga, dövüş ve mücadeleye çağıranlara ben oruçluyum desin.
Hacca gidene nasıl ki, şehvet, günah ve cidal yasaksa oruçluya da bunlar yasaktır.
Siz namazda ki insana kavga ve yumruk ile hakaret eder misiniz?. Oruç da böyledir. Oruçlu insan da namaz da ki gibi, Allahın himayesindedir. Veya hac ihramı gibidir oruç.
Orucun ruhu ahlaktır.
------------------------------------------------------------------
ORUÇ NAMAZIN KARDEŞİDİR

İslamın beş esasında ikisi namaz ve oruç olduğuna göre, oruç namazın öz kardeşidir.
Bir arabaya benzetirsek Kelimei şahadet otomobilin direksiyonu, diğerleri de tekerleridir. Bunlardan hangisi eksik olsa o vasıta menziline ulaşamaz.
Beş parmağın hangisini kessek aynı acıyı duyar. Bu beş esas da aynıdır. Hiç biri ihmale gelmez.
Fakir hac ve zekâtı ifa edemese de irade ve niyetinde daima eda arzusu ve sevdası vardır. Yoksa o insan da iman problemi vardır.
Hasta oruç tutamadığı zaman üzgün olur fakat fıkhın şartlarına uyarak mesuliyetten kurtulmuş olur.
Oruç namazın kardeşi olduğu gibi, tüm hayat İslam da namazın kardeşleridir.
---------------------------------------------------------------

BANA RAHMEYLE ALLAH’IM..


Günahım hadden efzûndur,
Bana rahmeyle Allah'ım..
Gözüm yaşı akan hundur,
Bana rahmeyle Allah'ım..

Acep nola benim halim,
Bitince ta bu dermanım,
Azrail alınca canım,
Bana rahmeyle Allah'ım..

Penahımsın bu dünyada,
Perişan etme ukbada,
Yatarken ben musallada,
Bana rahmeyle Allah'ım ...
Dikençoğlu (Dügah İlahi)
-------------------------------------------------------------------
İKİ HUSUS

Mâlik b. Enes’e ulaşan habere göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Size, sıkı sarıldığınız sürece sapıtmayacağınız iki şey bıraktım: Allah'ın kitabı ve Resûlünün sünneti."(1)

İslâm'ın iki ana temeli Kitap (Kur'ân) ve Hz. Peygamber’in hayatı ve irşadı demek olan Sünnet’tir. Bu iki kaynağa ya doğrudan ya da dolaylı olarak dayanma¬yan, bunlardan kaynaklanmayan hiç bir görüş ve uygulama İslâmî bir nitelik taşımaz.
İmam Mâlik'e bir adam gelerek bir sual sordu. İmam, "Resûlullah buyurdu ki..." diye cevap vermeye başladı. Adam, "senin görüşün nedir?" diye imamın re'yini öğrenmek istedi. Bunun üzerine İmam Mâlik; "Allah'ın Rasûlünün emrine aykırı dav_rananlar, başlarına bir bela gelmesinden, yahut acıklı bir azaba uğramaktan çekinsinler!"(9) meâlindeki âyeti okudu. Böylece asıl dinlenecek sözün ve öğrenilecek görüşün Hz. Peygamber’in sözü ve görüşü olduğunu vur_guladı.
İşte ayetler;
"Kim Resûl'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur..." "Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi is_teklerine göre seçme ve görme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı ge_lirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.""Andolsun sizin için Allah'ın Resû_lünde (uyulacak) güzel bir hayat örneği vardır."