“Dejenere edici bir hastalık zamana bırakarak iyileştirilemez, kararlı müdahale gerektirir.’’
Ülkemizde henüz yeni olan mobbing kavramı kişinin zayıf karakteristik özelliklerinden kaynaklanan modern çağın getirdiği bir işyeri zorbalığıdır. Dr. Leynmann mobbingi “bir veya birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak, sistematik bir biçimde düşmanca ve ahlak dışı bir iletişim yönelmesi şeklinde, psikolojik bir terör” olarak nitelendirmiştir.
Kavram litarütüre yeni girmiş olsa da iş yeri zorbalığı yeni bir şey değil. Hatta bazı tepe noktadakiler kendi zorbalarını özellikle yaratarak personelle uğraşma derdinden kendilerini soyutlarlar. Mobbinge uğrayanlar işini çok iyi, hatta mükemmel yapan, ilişkileri olumlu ve çevresindekilerce sevilen, çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen, dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık, bağımsız ve yaratıcı, zorbanın yeteneklerinden üstün özelliklere sahip olan kişilerdir. Bu özelliklere sahip her insanın hayatını zehir eden bir zorba muhakkak olur. Kurban zorbaya karşı dik durdukça saldırıların dozu ahlaki olmayan değerlere kadar gider.
Dr. Leynmann, zorbanın genel özelliklerini aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı gibi niteliklerle tanımlar ki, bu çok doğrudur.
Mobbing cinsiyet ayırımı yapmıyor ama genelde kurbanları kadınlar oluyor. Yapılan az sayıdaki araştırmalar özel sektörde yaklaşık %30, kamu, tıp ve eğitim sektörlerinde yaklaşık %40 kadın çalışanın yıldırma kurbanı olduğunu gösteriyor.
İlimizde de ulaşan bilgilere göre %40 lık dilime giren 2 mobbing kurbanı kadınımız var. Eğitimleri, bilgileri, güçlü yapılarıyla ve yaptıkları işlerle çevrelerinde sevilen bu kadınlar iş yerlerinde maalesef psikolojik terörle baş etmeye çalışıyorlar.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün “Türkiye’de Kadının Durumu” 2011 raporuna göre okumaz/yazmaz her 10 kişiden 8inin kadın olduğu ülkemizde kadın akademik personelde
% 38,7 ile AB ülkelerini geride bırakan kadınlarımıza sahip çıkmak gerekir.
***
Peter Drucker’in işletme yönetimine armağan ettiği kavramlardan biri olan çekirdek yetkinlik; yetişmiş, işini bilen, hüner sahibi, yaratıcı-yenilik yaratabilecek insana sahip olmadır. Profesyoneller konumları dolayısıyla sahip oldukları bu değerlere odaklanarak enerjilerini verimli kullanmak mecburiyetindeler. Hangi alanda iyi olduğumu biliyor muyum, hangi farklı özelliklerimi kullanabilirim, rakiplerimden daha iyi olduğum özelliklerimin farkında mıyım gibi soruları sorup olumlu cevap alabiliyorsak zorbalın anlamsızlığını algılarız. Mazeret üretmeden suçu sistemde ve başkalarında aramadan bir insan olarak iktidar açlığımızı çekirdek yetkinliğimizi keşfetmekle yok edebiliriz. Eğer narsis değilsek!
Cinsiyet ayırımı yapmadan kadın olsun erkek olsun kimsenin kimseye psikolojik terör estirme hakkı yoktur. Herkes kendi yetkinliklerinin farkına varsın, yetkinliklere sahip olmayan kişilerde o mevkileri onursuzca işgal etmesin. Adaletin olmadığı zorbalığın hüküm sürdüğü yerlerde kahramanlar çıkar bunu da unutmayalım.