Bizim için istenilen rol hiç değişmedi, yüzyıllardır dört halifeden, selahaddin eyyubiye, selçukludan Osmanlıya son dönem Türkiyesi olarak da hep aynı rol için çalıştı derin dünya

Hangi rol mu? şuan Arakana, mymara, dün bosnaya, ırak’a, mısır’a suriyeye, ve filistine bir bakın, orada gördüklerinizin en büyük sebebi islamiyetin izzetini muhafaza etmenin bedelidir…

Evet bu bedel ölmeye elbette değer bir bedeldir ama böyle kalleşçe değil top yekün savaşın, karşılıklı vuruşmanın adam gibi savaşın gereği bir bedel olması gerekirken, masum insanların parçalanması, tecavüze uğraması, canlı canlı yakılması, çoluk çocuğunun yanında, eşinin gözleri önünde bir de din adamlarının yaptıkları insanın kanına dokunuyor…

Siyonistlerde, Budistlerde kendi sahte tanrılarının ve kitaplarına uydurdukları ile katliyama din süsü vermelerin tek amacı ezeli düşman islamiyetin ve ona mensup tek insanın kalmaması ve geri kalanların köle olması amacından başka bir şey değildir.

Tüm bu sahneler aslında son ama en büyük kale olan, büyük İsrail projesi ve tüm Siyonist oyunları bir şekilde uzamasına sebep olan Türkiyeye yapılmak istenenin dahası yapılamayanların,  acısının diğer dindaş kardeşlerimize gözümüze soka soka yapılmasından ibaret,  bizim ellerimizin,  kollarımızın bağlı olmasını fırsat bilen akıl, tüm dünyadaki bencil Müslümanların karşısında masum Müslümanların katliyamlarını bir mesaj olarak gözümüze seriyor’ ya teslim olacaksınız ya sizi bitireğiz’

O yüzden bu katliyamların en büyük sebebi bir olamayan Müslüman dünyasının bencilliğidir.

Ve bir o kadar da bu birlikteliğin gerekliliğini anlayan ülkemizin gerek ecdadımızın mirasını gün yüzüne çıkarma gayreti, gerek 15 Temmuz ile bizi canlı ele geçiremeyeceksiniz mesajı yatmaktadır.

Hal böyle olurken ortaya çıkan bu manzaranın bizim ülkemiz için, milletimiz için seçildiği aşikardır, yoksa çadırlarda, stadlarda, altın kaplarda alemci arap dünyası için değil…

Tüm o vahşetin nedeni bizim bencilliğimiz yüzündendir, bu iyi bilinmeli, tüm o sahte tanrılar bizim gerçek dinimize uygun yaşamamanın neticesidir.

O yüzden tanrılar Allah belanızı versin demekten başkada bir şey gelmiyor içimden, dua edecek değiliz, eli kolu koparılmış, canlı canlı yakılmış, her türlü sapıklığa ugramış kardeşlerimizin o halleri görüp ne okuyacaktık, kısa bir ‘ kınıyoruz’ mu diyecektik.

Yıllardır sahte tanrılı Siyonist belası müslümanı öldürmenin kutsal kitaplarına kadar sokarak uygulamaya çalıştıkları vaad edilen topraklara kavuşma arzusunun bir yansıması bu katliyamlar, herkesin din adı altında yaptığı bu şer ittifakı biz Müslümanlar olarak tüm dünyada bir olamamanın ve çemberin daraldığının farkında olmadan kendi kendimizi oyalamanın ta içinde yaşıyoruz.

Şu Adara’ya harcadığımız mesaiyi Arakana harcamadığımız aşikar ve harcamadığımız içinde böyle böyle toplu bir belaya doğru gidiyoruz.

Sorulması gereken soru şu Neden tren sevdasına olan düşkünlüğümüz masumlar için yok

Neden raylar için topladığımız insanları dua için toplayamıyoruz?

Neden statlarda topladığımız kadar insanı sokaklara çıkaramıyoruz?

Tüm dünyada neden sokaklarda Müslüman olarak boy gösteremiyoruz?

Neden sahildeki bebekleri görüp Sakaryadan, Amerikaya, Avrupadan, Balkanlara tüm Müslümanları sokaklara dökemiyoruz?

Söyleyim dua müminin silahıdır duayı camilere, kandil gecelerine, bayramlara, hapis ettiğimiz için gerçek gücümüzü gösteremiyoruz

Rayların altında seni ezmeyi bekleyen dünya varken…

Haydarpaşayı sakaryaya getirsen ne olur getirmesen ne olur…!