Dünyada her semavi dinin muhakkak mezhepleri ve tarikatları bulunmaktadır. Buna emirlerin izahında ve tatbikindeki görüş farklılıkları da diyebiliriz. Bu yazıda Yahudilerin ülkemizde bilinmeyen dini bir cemaatini anlatmak istedim.

Hasidizm, İbranice'de, Dindar ve Sadık anlamına gelen Hasid sözcüğünden geliyor. 18. yüzyıl sonlarında Doğu Avrupa'da (Polonya) İsrael Ba'al Şem Tov tarafından kurulan dini bir cemaat. Cemaat üyelerine Hasidim (Hasidler) deniliyor. Hasidik Yahudiler, kendilerini ”gerçek Yahudi”, olarak görüyor. Diğer Yahudileri özden sapmış kabul ediyor.

Genel kabul gören tanımlamaya göre; Hasidizm hareketi on sekizinci yüzyılın ikinci yarısında Polonya-Ukrayna civarında başlayan cemaat ve dini bir hareket... Avrupa genelindeki Aydınlanma'ya paralel şekilde ortaya çıkan Haskala (Yahudi Aydınlanması) hareketi, 18. yüzyılda Yahudileri kısıtlayan yasalardan kurtarmak için örgütlemişti. Bu yıllarda öğrencilerin aldığı geleneksel dini öğrenime laik ve ilmi öğretim de eklenmiştir. Yahudi tarihi ve İbranice çalışmaları yeniden hayat bulmuş, ulusal Yahudi kimliğine olan ilgi büyümeye başlamıştır. Haskala, Reform ve Muhafazakar hareketleri doğurmuş, Siyonizm'in yayılmasına yönelik çabaları hızlandırmıştır. Aynı yıllarda, Haskala'nın neredeyse zıddını telkin eden Hasidik Yahudilik hareketi doğmuştur. On sekizinci yüzyılda, Haham İsrael ben Eliezer (Baal Şem Tov) tarafından başlatılan Hasidik Yahudilik, dine coşkulu ve mistik yaklaşımı ile hızla taraftar toplamıştır. Bu iki hareket ve içinden çıktıkları Yahudiliğe geleneksel Ortodoks yaklaşım, çağımızda Yahudi görenekleri içindeki bölünmelerin temelini oluşturmuştur.

Ancak kimi din tarihçilerine göre de tarihi derinliğe bakıldığında, inancın kökleri Hz. Musa'nın ölümünden sonraki yıllara kadar uzanır. M.Ö. ikinci yüzyılda, Filistin’de, ‘Hasidean’ denen bir gruptan TORAH kitabında bahsedilmektedir. Hasidik Yahudiler, kendilerini Helenleştirmeye kalkışan ve Hz.Musa'nın orjinal öğretisini çarpıtıp Yunan mitolojisine boğan ‘Antiochus Epiphanes’e’ karşı Judas Maccabaeus’un isyanına katılmışlardı. Günümüz kaynaklarında Hasidizmi sanki on sekizinci yüz yılda doğmuş bir akım gibi gösterme çabaları İsrail'i kuran ve orada mesken tutmuş Siyonist Yahudiler'in pek sevdiği bir yorumdur.

Hasidikler, ‘Peygamberlerin getirdiği mesajların takip edilmesi hâlinde bütün düşmanlıkların son bulacağını, Müslümanlar ve Yahudilerin yüzlerce yıl Filistin’de ve dünyanın başka yerlerinde barış ve huzur içinde birlikte yaşadığını, Yahudilik dininin peygamberi Hz. Mûsâ’nın, büyük ilahî peygamberlerden biri olduğunu’ dile getiriyor.

Hasidikler, ibadet ve tefekkür ağırlıklı bir hayat yaşıyorlar. Amerikan yaşam tarzı ve kültürünü kabul etmiyorlar. Bu yüzden televizyon, sinema, spor ve müzikten uzak durmaya çalışıyorlar. Çocuklarını devlet okullarına ya da üniversitelere göndermiyorlar. Özel okullarda Tevrat’a göre eğitiyorlar. Kendilerini Amerikalı, Polonyalı ya da İsrailli olarak değil, Hasidik diye tanıtıyorlar.

Hasidik hareket, 18. yüzyılda Doğu Avrupa’da Rabi İsrael ben Eliezer (1700-1760, Ukrayna) tarafından başlatıldı. Doğu Avrupa’da binlerce Yahudi büyük hızla Hasidik harekete katıldı. Yahudi âleminin ruhani canlanışı üzerinde çok büyük bir etki yaptı. Hasidik inancının özünü oluşturan Best öğretileri, Tanrı’nın bütün varlıklar içindeki gizemli varlığını yaşamın bütün alanlarına yayma amacı taşıyor.

Hasidik grupları, Avrupa’da kurucularının doğum yerlerinin isimleriyle anılıyorlar, Amerika’da 4-5 tane daha benzer grup var. Bugün Hasidizm e bağlı en ünlü ve en etken grup, merkezi New York’ta bulunan Lubavitcherler. Adlarını yıllarca hanedanlarının merkezliğini yapmış olan şehirden alan Lubavitchlilerin dünya çapındaki en kalabalık cemaatlerden biri olduğu kabul ediliyor. Bu grupların Amerika’daki nüfusu 250 bini buluyor.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra tüm önemli Hasidizm merkezleri Amerika’ya taşınmak zorunda kaldı. Siyonizm’e ve İsrail devletine karşı tutumlarından dolayı, İsrail’i değil, Amerika’yı tercih ettiler. İngiltere, Kanada, Fransa, Belçika ve Avustralya, diğer küçük grupların yaşadığı ülkeler. Koşer (domuz eti bulunmayan) gıdaların satıldığı lokantalar, iş yerleri, kültür merkezleri, dinî okulları ve sinagogları ile Yahudi mahallelerinde hayatlarını sürdürüyorlar.

NOT

Torah çoğu kez Kutsal Kitaptaki –TEVRAT- ilk beş kitaba, yani Başlangıç, Çıkış, Levioğulları, Sayılar ve Kanunun Tekrarı kitaplarına atfeder. Bu kitaplara aynı zamanda Yunancada “beş tomar” anlamına gelen Pentatök ismi verilir. Tora, Musa peygamber tarafından yazılmıştır; bu yüzden ona “Musa’nın kanun kitabı” denir (Yeşu 8:31; Nehemya 8:1). Anlaşılan Tora tek bir kitap olarak yazılmıştı, fakat kolay kullanılabilmesi için sonradan beş tomara bölündü.

·         Torah sözcüğü aynı zamanda “günah sunusuyla ilgili kanun”, “cüzamla ilgili kanun” ve “nezir hakkındaki kanun” gibi İsrail’e belirli konularda verilen kanunlara atfen de kullanılır (Levioğulları 6:25; 14:57; Sayılar 6:13).

Torah sözcüğüyle bazen de anne babaların, hikmetli kişilerin veya bizzat Tanrı’nın verdiği eğitim ve öğretim kastedilir (Özdeyişler 1:8; 3:1; 13:14; İşaya 2:3).

Tora veya Pentatök neler içerir?

Tora, yaratılıştan Musa peygamberin ölümüne kadar Tanrı’nın insanlıkla nasıl ilgilendiğini anlatır (Başlangıç 1:27, 28; Tekrar 34:5).

·         Musa Kanunundaki düzenlemeleri içerir (Çıkış 24:3). Bu Kanun 600’den fazla emirden oluşur. Onların arasında Yahudilerin iman ikrarı olan “Şema” özellikle göze çarpar. Şema’da şu ifadeler geçer: “Tanrın Yehova’yı bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün gücünle seveceksin” (Tekrar 6:4-9). İsa bunun “birinci ve en büyük emir” olduğunu söylemişti (Matta 22:36-38).·         Tanrı’nın ismi Yehova 1.800 kadar yerde geçer. Bu ismi yasaklamak şöyle dursun, Tora Tanrı’nın isminin kullanılmasını emreder (Sayılar 6:22-27; Tekrar 6:13; 10:8; 21:5).

http://www.dunyadinleri.com/dunya-dinleri/yahudi-tarikat-ve-mezhepleri/oku_hasidizm-hasidik-yahudilik