Uzun süredir ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen hasarlı okullar konusuna istedim ki son nokta konulsun…

İşin aslını bilmeme rağmen, hasarlı okullar konusunu Sakarya Gazeteciler Birliği olarak ilimize yeni atanan Vali Ahmet Hamdi Nayir’e yaptığımız ziyarette sordum bir kez daha…

Aldığımız cevap koparılan fırtınanın gereksiz olduğunu gösteriyordu…

Vali Bey ile İl Milli Eğitim Müdiresinin böyle riski bir yana, hayati öneme haiz bir konuya kayıtsız kalması, yani varken “yok” demeleri mümkün mü hiç!

Ne zaman böyle bir haber düşse çeker ilgimi…

Vali Nayir’in açıklamasıyla Milli Eğitim’in konuya yaklaşımı aynı…

Ağır hasarlı okullar yıkılırken, onarıma alınıp sağlamlaştırılan az hasarlı okullar dışında risk taşıyan okul yokken, 2015 yılında Mevlüt Kuntoğlu döneminde yapılan bir toplantıda “Yıpranmış fakat sağlam eski okulların herhangi bir risk taşımasa da yıkılıp yerine yenilerinin yapılması için imkan ve ödenek olsa iyi olur” şeklindeki dilek ve temennileri kalkıp kesin rapor şeklinde gündeme getirip eğitim camiasını tedirgin etmek, doğrusu hoş bir şey değil…

Yok öyle değil de yazılanlar çizilenler doğru olsa, nasıl ilin valisi ve milli eğitim müdürü böyle büyük bir vebalin altına girip harekete geçmez…

Soruyoruz… Aldığımız cevap hiç de yazılanlar gibi değil…

Peki kime inanacağız, bu konuda yetkili ağızlardan çıkan net ifadeler dururken ortada…

Sakarya’da deprem geçirmiş resmi-özel birçok bina deprem sonrası nasıl ki elden geçirildi, onarıldı ve kullanılıyor…

Eski-yeni okullarda bu anlayış içerisinde hizmete devam ediliyor…

Endişeye mahal yok…

Halen bu durumda olan okullara örnek vermek gerekirse Nuri Bayar, Atatürk, Sabihahanım, Ahmet Akkoç ya da benzeri okulları dile getirebiliriz…

Hal böyle iken ve yetkili ağızlardan defalarca teyit edilmişken, yapılan haber ve yorumların önemi ne derece doğru onu da öğrenci velilerine ve halkın takdirine bırakalım…

Vatandaşları rahatlatan açıklamalarıyla Vali Ahmet Hamdi Nayir ile İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’a Bizim Bahçe’den “Beyaz güller” gitsin istedik…