Hani derler ya, “Aslan yattığı yerden belli olur”
Tanınmış sanayici Hasan Tarhan’ın Dörtyol’daki işyerine baktığımızda, O’nun çevreye ne denli önem verdiği ortaya çıkar.
Nexoff Özlem Çelik Büro Mobilyaları Fabrikası sahibi Hasan Tarhan, takmış çalışanları koluna, çıkmış Yukarı Kirazca’nın yoluna…
Kıyamete yakın olsa da ağaç dikin” anlayışıyla fidan dikme etkinliği düzenlemiş.
Katılanlarla birlikte 150 fidan dikmişler.
Bütün bunlardan sonra ekibe bir de yemek ikram ederek yorgunluğunu alan bu gönül adamı sanayici Hasan Tarhan’ı, gel de kutlama…
Çevre duyarlılığı örnek alınacak, doğa aşığı sanayici Hasan Tarhan’ın bu tür etkinlikleri ne ilktir ne de son olacağa benziyor.
Hasan Tarhan’a bu nedenle, Bizim Bahçe’den iri bir demet “Orkide” gidiyor.
YILMAZ HOCA
VE ADAPAZARI
Sakaryaspor’da son derece talihsiz bir dönem yaşayan ve bugüne kadar tek bir galibiyet dahi alamayan güçlü teknik direktör Yılmaz Vural’ın doğup büyüdüğü şehirde, yüzü gülmez oldu, bir türlü…
Gençlerden oluşan geleceğin takımını kurarak, kalsa da gitse de bir yararı dokunsun istiyor takıma…
Geriye bir elin parmaklarından az maç kaldı.
“Bundan sonra kazansa da hoş kazanmasa da…”
Bir sözü dikkat çekici geldi bize…
“Adapazarı, benim bıraktığım Adapazarı değil. Burada başarılı olmak hayli zor”
Yılmaz Hoca kentteki değişikliği düşünse böyle konuşmaz, gelişme ve değişmeyi olağan karşılardı.
Zaman neleri değiştirmiyor ki, insanlar değişmesin…
Önemli olan ahlak…
O da batıyor giderek…
Esas üzücü olan da bu…
Eski Adapazarı’nın selamsız geçmeyen insanları, güler yüzlü Bulvar gülleri yok artık…
Herkesin eli eskiden vicdanındaydı, şimdi cebinden çıkmıyor.
Forma aşkıyla oynayan Pıçır İsmetler, Kaşçı Mikailler, Sarı İhsanlar, Deli Fikolar, Hacı Beşirler, Golcü Musalar da yok…
Paradan başka heyecanı ve sevgisi olmayan oyuncular üşüşmüş takıma…
Şimdi o güzelim Adapazarı’ndan eser yok.
Bu nedenle başarılı olmak zor ama imkansız değil.
Ustalık, imkansızda imkanı bulup ortaya koymaktadır.
O açıdan, talihsiz Yılmaz Hoca…
Zira bu malzemeyle ancak bu kadar yemek konabilirdi sofraya.
Şapkadan tavşan çıkarmak yerine böyle bir talihsizliği yaşayarak, kendi deyimiyle ziyan oldu.
Yine de gençlere aşıladığı futbol sevgisine ve getirdiği disipline saygı gösterip, Yılmaz Hoca’ya bir demet “Sümbül” gitsin istedik, Bizim Bahçe’den…
İSMET AKSOY
HAKLI AMA!
Saadet Partisi eski il Başkanı, çiçeği burnunda GİK Üyesi İsmet Aksoy, bir zamanlar “28 Şubat niye sorgulanmıyor?” deyip, bunu da AK Parti’yi o sürecin doğurduğu parti olarak yorumlayan ekip içerisinde yer alıyordu.
Gel zaman git zaman derken, 28 Şubat’a geldi sıra…
Bu defa plak değişti.
Aksoy, Çevik Bir ile yetinecek gibi görünmüyor.
Sivil aktörler 5’li çete ve medya da sorgulansın istiyor.
Bu konuda da aceleci bir tavır sergiliyor.
Sanki kolaymış istedikleri gibi…
“Hele bir yol sabırlı olsun Aksoy” diyenlerin seslerini duyar gibiyiz.
O zaman da böyle denilmişti Aksoy’a…
Bekle gör, gün doğmadan neler doğar ve neler eyler Mevla…
Bu duygularla, Aksoy’a sabırlı olması dileğiyle Bizim Bahçe’den iri bir demet “Menekşe” gönderelim istedik.