Bir dost uyardı...
“Ağabey toplumu tatlı tatlı zehirleyen bir madde var ülkede, maalesef yaygın kullanım alanı da buluyor...
Bunu lütfen ele al ve uyarı mahiyetinde bir yazı ile gündeme getir ki millet ne yediğinin farkına varsın.”
Bunun üzerine inceledim; Gördüm ki bu büyük belanın bilimsel adı Mono Sodyum Glutaman (MSG) ve dünyada en çok bilinen, kullanılan lezzet artırıcı...
Saf haldeyken beyaz kristal toz bileşiminde, anne ve inek sütünde, peynirde, ette, proteince zengin gıdalarda, mantar, domates gibi besin maddelerinde doğal olarak bulunur...
İnsan vücudunda retinal dejenerasyona (Gözde retina tabakası hasarı), yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, büyüme hormonu baskılaması, pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı diyabet, böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar ve de hamilelerde büyük sorunlar oluşturabiliyor...
İşte böyle tatlı ama zehirli belanın tuzağındayız da pek haberimiz olmuyor...
Batılı ülkeler bu konuda tedbir alırken, ülkemize son olarak 2012 yılında 2 bin 182 ton Çin tuzu ithal etmiş, şimdi bilmem kaç tona ulaştı...
Bu tat ve lezzet artırıcı bela, bir ürüne katıldığında acı, tatlı, ekşi, tuzlu hiçbir anlam taşımasa da lezzet artırıcı özelliği nedeniyle insana yedikçe artan iştah sağlıyor...
Oysa buna hiç gerek yok...
Çünkü bu madde insanda ve birçok gıdada yeterli ve yararlı olacak şekilde, proteinin yapı taşı olan aminoasit formunda bulunuyor...
Vücut bunu ihtiyaç oranında kendisi üretiyor...
Domates, brokoli, parmesan peyniri, istiridye, midye, soya sosu, ceviz, patates, mantar ve çeşitli yosunlu bitkilerde doğal olarak bulunuyor...
Baş üretici olarak Çin halkı bu tuzu en fazla 6 miligram kullanırken, ülkemizde cipsler, hazır çorbalar, et suyu tabletler, hazır köfte harçları, bisküviler, kahveler, salata sosları, dondurma ve renkli yoğurtlarda, konservelerde, dönerlerde, hamburgerlerde ve daha pek çok hazır gıdada, haddi aşan oranda Çin tuzu kullanılıyor...
Ürünlerine bu maddeyi, iştah artırıcı ve yeme duygusunu daha yukarılara çekecek oranlarda kullanan firmalar bilsinler ki, insan sağlığı yerine kendi ceplerini düşünüyorlar...
Böylece insanlarımızın erken yaşta ergenlik çağına girmelerine, mide ve bağırsak sorunu yaşamasına, çocuk yaşlarda sinir sistemlerinin bozulmasına, vücut gelişiminin engellenmesine, tansiyon diyabet hastalıklarının artmasına yol açmaktadırlar ki bu insanlık adına işlenmiş en büyük cinayettir...
İşte bu konuda hiç olmazsa okuyucularımızı uyarmak yoluyla bir önemli görevi yerine getirelim istedik...
Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek isteyenler, internetten yararlanabilir...
Bu beladan kurtulacaksak eğer, insanlarımıza ve üretici firmalara büyük görevler düşüyor...