Açtığı telefonla “Bu konuyu senin yazmanı istiyorum” diye başladığı çile dolu konuşmasında, bir sabah evinden çıktığında ofisine gidecek yol bulamadığını söyleyen Baro ve Türk Hava Kurumu eski Başkanı Avukat Vacit Öktem, Adapazarı İstiklal ve Kurtuluş mahalleleri sakinlerinin aylardır toz-toprak bir yana, açılan ve bir türlü kapanmayan yollarda çektiği sıkıntıyı dile getiriyordu, hem de yana yakıla…

“Bu nasıl bir planlamadır, her iki mahallede kazılmadık yer kalmadı…

Yahu! Bir cadde ya da sokak ele alınır, alt ve üst yapısı ile bitirilir, bir başka yere geçilir...

Halk da yapılanı görür, sabreder ve de takdir eder...

Aylardır kazılan ve bir arpa boyu yol alınmayan mahalle halkına reva mıdır bu çile!

Arabamla ofisime gitmek için doğru düzgün bir yol bulmadığım gibi hangi yöne sapsam, engellerle karşılaştım dün.”

Evet…

Avukat Vacit Öktem böyle dile getiriyor zaman zaman gündeme taşıdığımız sıkıntıyı…

O sokaktaki tanınmış bir AK Partili iş adamı ise “Ağabey, yaz… İçim kan ağlıyor!
Komşularımın suçlamalarına cevap veremez oldum...

Yemin billah edip oy vermeyeceklerini, karınca adımlarla ilerleyen hizmet nedeniyle açık seçik ortaya koyan mahalle sakinlerine -hiç olmazsa oralara gidip- işin iç yüzünü anlatsalar da bir nebze olsun rahatlasak olmaz mı!”

Sitemler böylesine ürkütücü ancak belediyeden ne ses çıkar ne soluk…

İşte iki örnek…
Yerel seçimlere doğru bu iki mahallede, halkın belediyeye bakış açısı maalesef böyle…

Şimdi isteyen istediği gibi düşünsün işin sonunda olacakları…

Bakarsınız biri çıkar, yapışır yakalarına ve sorar hesabını; “Niyedir bu ihmal!” diye…

Öyle olsun istenmiyorsa hız verilsin her iki mahallede hizmete…

Bu düşüncelerle bir kez daha hatırlatalım istedik, sürekli şikayet konusu iki mahallenin çilesini, Bizim Bahçe’den ikaz çiçeği “Zambaklar” çıkmışken yola…