Her zaman ve her zeminde övünürüm, Sakaryaspor’un kurucu futbolcusu olmaktan…

Ne zaman gündeme gelse, “yeryüzünde en sevmediğim bir kişi” dahi olsa kulak veririm, eğer niyeti halis ise Sakaryaspor ile ilgili sözlerine...

Bununla da kalmam, tüm gücümle destek veririm…

Sakaryasporlu olmak, takımın başarısını istemek, bunu gerektirir...

Hafta sonlarımızın vazgeçilmez heyecan kaynağı Sakaryasporumuz, kongre arifesinde…

Selahattin Aydın ile başkanlık yarışında aynı zamanda yola çıkmıştık...

Baktım iştahlı, destek de bulmuş, çekildim ve ona destek verdim yazılarımla da olsa, haksızlık yapılmasına karşı çıkarak, her defasında...

Hala da kötü bir niyet taşıdığım yok...

Gazetemiz Spor Müdürü Cavit Dereli, yaklaşan seçim sürecini hareketlendirecek iddialı, kendi kesesine güvenen, başarıyı yakalamak için gerekli bir büyük kulüp desteğini de yanına alan ve bunu ısrarla, güvenle, net, açık ve seçik şekilde ortaya koyan Sakaryaspor sevdalısı genç bir işadamının aday olacağını duyup, takılmış peşine…

Gazetenin tepesindeki en yetkili kişi olarak dahi son gün öğrendim adını…

Davet ettik gazetemize…

Sorular sorup niyetini, planını, projesini konuştuk…

Ertesi gün de tüm gazetelere merak edilen kimliğini ve Sakaryaspor’a neden başkan olmak istediğini anlatacağı bir basın toplantısı için tüm gazetelere haber iletildi…

Osman Himmet Babalıoğlu kendine, kesesine ve yönetime girecek arkadaşlarına güveni yanında, kılıcı kesen dev bir spor adamının desteğiyle yola koyulduğuna inandırdı bizi…

Kimi “reklam olsun” deyip çıkar ortaya, kimi de “farklı bir imaj ve güçlü argümanlarla” çıkar ezber bozmaya…

Osman Himmet Babalıoğlu ve dün adaylığını açıklayan İbrahim Nalbant, ikinci şıkka giren başkan adayları olarak dikkati çekiyor…

Osman Himmet Babalıoğlu’nu “Yok sayan” böylece Sakaryaspor adına gaflet içerisinde olup yeşil siyahlı kulüp yanında, çalıştıkları gazetelerine, her şeyden öte okuyucularına karşı sorumlu davranmaları gerekirdi...

Böyle yapmakla meslek onurunu bir kenara atıp egolarının kurbanı olanların, “Sakaryaspor yararına haber yaptıklarını” söylemek ne derece inandırıcı olur...

Bu yönüyle ve ortada son yılların en cesur, en hazırlıklı ve en organize plan, projesiyle kulübe sahip çıkan ve kimseden tek kuruş yardım beklemeyen bir başkan adayını, kişisel egolarına kurban edenlerin hal-i pür melaline üzülmemek elde değil...

Babalıoğlu diyor ki,

“Ben önceki başkanlar gibi sırtımı hiçbir kurum ve kuruluşa dayamayacağım. Kimseden tek kuruş talep etmeyeceğim.

Arkamda dev bir kulüp desteği, cebimde param, antrenör adayım hazır. Seçilirsem ilk sene bir üst gruba, ikinci sene çıkışa devam, hedef Bank Asya… Ondan sonrası ise Mevla kerim…”

Denilmiyor muydu; “Parası olan gelsin!”

İşte geldi… Hem Sakaryaspor sevdalısı, hem Adapazarlı, hem de içimizden biri!  

Kasasına koyduğu bu iş için ayırdığı para belli, hedefi net, niyeti halis…

Böyle bir aday nasıl ve niçin yok sayılabilir? Anlamadım; anlayan varsa izah etsin.

Eğer gazeteciyseniz, buna hakkınız yok!

Herkesi, yeşil siyahlı camia için elini vicdanına koymaya davet ediyorum...