Sakarya Amatör futbolunun 1940-50’li yıllarına damga vuran ve sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek güçlü, süratli ve golcü futbolcuları arasında yer alırdı o…
Ali (Aluş) Eyisoy Ağır Bakım Fabrikası’nın bilirkişi ustalarındandı aynı zamanda…
Futbolun hobi olduğu, zevk için oynandığı o dönemlerde Allah vergisi güçleri ile ortaya çıkan eğitimsiz, hocasız fakat olağanüstü yetenekli futbolculardan biriydi…
Sadece güçlü ve kaliteli bir futbolcu değil aynı zamanda düzgün, dürüst, cesur ve adaletli bir insandı…
Gerek iş hayatı ve gerekse sporculuk döneminde en ufak bir kara deliği olmayan ender Adapazarılı futbolculardandı…
Onunla ilgili o kadar çok hatıra var ki…
Yazmaya kalksak destan olur…
Bir maçta sürekli aleyhlerinde düdük öttüren hakemi ikaz ediyor…
Bakıyor ki yanlışa devam ediyor…
Seyircilerin bile alkışladığı bir şekilde sahanın ortasında evire çevire dövüyor…
Sonuç “ebedi men”…
Futboldan kopmak sadece onu değil Adapazarılı seyircileri ve istisnasız tüm taraftarı üzer…
Karar çok ağır bulunmuş ve yapılan baskılar sonrası iki yıl ara verdiği yeşil sahalara yeniden döner…
İlk forma giydiği kulüp 1965’te Sakaryaspor’un kuruluşu ile kapanan, Rahmetli Ethem Boran’ın takımı siyah beyazlı Güneşspor iken dönüşü, 1950’lerin ortalarında Türkiye Amatör Kulüpler üçüncülüğüne kadar yükselen Donatımspor oldu…
Yeşil sarılı Donatımspor’da kendisi gibi dev yapılı Arifiyeli Rahmetli İhsan Ertem (Deve) ile aynı formayı giydi…
Koç Nurettin, Kıvırcık Niyazi, Galatasaraylı Yılmaz, Saatçi Sırrı ve Aluş’lu o ekip iki yıl üst üste Sakarya Amatör Lig Şampiyonluğu’nu kimseye bırakmadı…
Futbolu da bu kulüpte bıraktı…
Bir maçta gole giderken durdurmak için beline sarılan rakip savunma oyuncusunu da sürükleyip filelere yapıştırdığına bu gözler şahit…
Futbola ısınmaya başladığım dönemlerde (1950-60) tanıdığım bu güçlü insan geçen hafta Cumartesi günü Salko Camii’nin avlusundaki tabutun içindeydi…
Belli ki son yolculuğuna uğurlanmayı bekliyordu…
Sevenleri öyle çoktu ki cadde ve sokağa taşmıştı…
Bu yiğit ve eski sporcuyu “bir Pazar Filesi”nde de konuk etmiştim…
İnşallah onu bulup sizinle paylaşacağım…
Hoca helallik istedi, yetmedi düzgün insan ve Müslüman biri olduğuna şahitlik istedi…
Bir değil, iki değil, üç defa…
Her defasında “Evet” sözleri, yaşadığı ve vedaya hazırlandığı Yeni Cami semtinin ufuklarına yayılıyordu, dalga dalga…
İşte böyle bir evladını daha yitirdi Adapazarı…
Oğlu eski futbolcu Haluk Eyisoy’un şahsında tüm aile ve yakınlarına acılarını paylaşır sabırlar, unutulmaz sporcu Aluş ustaya Yüce Mevla’dan rahmet diliyoruz…
MAKEDON SAVCININ ZİYARETİ
Türkiye’ye ister turist, isterse görevli gelsin Yeni Sakarya’ya uğramadan geçmez…
Gostivar Bölge Baş Savcısı Ahmed Ahmedi…
Bu defa da değişmedi dostluk anlayışı elinde iri bir paket Seylan Çayı yanında kendisi gibi avukat oğlu Başkir Ahmedi ile çıkageldi gazeteye…
Tercümanlık yine SAKVA’nın kıdemlisi Necdet Çakar’a düştü…
Sitem etti söz verip de gidemediğimiz için…
Bu defa kesin söz verdik baharda Makedonya’ya gitmek adına…
Başsavcı Ahmed Ahmedi Makedonya’da dara düşen, iş yapan her Türk için adeta can simidi…
Dost ve güzel insan güçlü hukukçu Ahmedi, yeni yapılan Bölge Savcılığı seçimini kazanmanın getirdiği mutluluğu anlaşılan Türk dostları ile kutlamaya gelmiş…
Orada buluşmak ümidiyle bu müthiş savcıyı ve Avukat oğlunu Bizim Bahçe’nin “orkideleri” ile uğurladık ülkesine…