‘Savaşlar iç karışıklıklarla başlar’ , ‘Siyasi partiler iç huzursuzluklarla biter’ Bu iki sözü söyleyen aynı kişiler değil ama özellikle ikinci söz bugün dile getirmeye çalışacağım konuyla yakından alakalı…
**
Malum, AK Parti’de ilçe kongreleri geldi çattı. İlçe teşkilatları, adaylığı düşünen isimler, parti üyeleri delegeler vs. bu yarış için ısınma turları yapıyordu ki… AK Parti İl Başkanı Recep Uncuoğlu bir açıklama yaptı: ‘Yapılan istişari çalışmalar neticesinde Hendek ve Geyve ilçe başkanlarımızla devam edilmesi kararı aldık...’
**
Neden Hendek ve Geyve?
Yerel seçimlerde ilçelerin tamamını kazanıp 16’da 16 yapmışsınız...
Bu 16 zaferi, Büyükşehir’i de alarak taçlandırmışsınız, işler tıkır tıkır gidiyor...
İlçelerin tamamı tatlı bir rekabetle kongrelere hazırlanırken çıkıp, ‘Geyve ve Hendek hariç’ demişsiniz. ‘Hariç’ yani, ‘Bu ilçelerimizde mevcut ilçe başkanları seçimlere tek aday olarak girecek’ oldu mu şimdi?
**
Siz AK Parti olarak Akyazı, Karapürçek, Pamukova, Taraklı, Sapanca, Arifiye, Adapazarı, Erenler, Serdivan, Söğütlü, Ferizli, Kaynarca, Karasu, Kocaali ilçelerinde seçimleri kaybettiğiniz için mi, bu ilçelerde başkan adaylarının önünü açıyorsunuz? Ya da şöyle soralım; ‘Siz AK Parti olarak sadece Hendek ve Geyve’yi kazandığınız için mi, bu ilçe başkanlarına ödül verircesine, seçime rakipsiz sokuyorsunuz?..’
**
Yoksa Geyve’de seçimleri Murat Kaya’ya İlçe Başkanı Muhittin Irmak, Hendek’te de seçimleri Ali İnci’ye İlçe Başkanı Ali Kemal Sofu mu kazandırdı? Bu iki ilçe başkanı, kazanılan oyların yüzde 90’ını tek başlarına topladığı için midir bu ödüllendirme?..
**
Hepsini geçiyoruz; yukarıda da belirttiğim gibi, tüm ilçeleri kazanmışken, üzerine Büyükşehir’i taçlandırmışken, önümüzdeki yerel seçimlerin sonucunu daha şimdiden, ‘7-0’ diye seslendirerek, teşkilatları motive ederken bu iki ilçeyi ayırmak neden?
**
‘Siyasi partiler iç huzursuzluklarla biter’ Her şey yolunda giderken, teşkilatlara sıcak sıcak, ‘parti içi demokrasi’ nutukları atılırken, iki ilçenin diğerlerinden ayrılması, AK Parti’nin bir anlamda kendi ayağına sıkmasına benziyor.
**
AK Parti’nin ilçe kongreleri 8 Kasım Cumartesi günü Geyve ile başlayıp, bir gün sonra yani 9 Kasım Pazar günü Hendek ile devam edecek. Bugün 7, yarın 8 Kasım. Umarım bu bir gün içinde alınan bu karar tekrar gözden geçirilip, AK Parti için doğru olan karar alınır. Zira müdahalesiz, müdahilsiz yapılacak kongrelerle AK Parti yeni bir heyecan yakalayabilir. Aksi takdirde, bir süre sonra ilçeleri kaybetmeye başladığında bu kayıplar önce Hendek ve Geyve ile başlar. O sözü tekrarlayıp, yazımın bu bölümünü noktalıyorum, ‘Siyasi partiler iç huzursuzluklarla biter’
VURUN TAŞERON İŞÇİSİNE...
‘Taşeron işçisi’ denince bu zalim sistemi ülkeye soktuğu için aklıma Turgut Özal gelir, sinirim zıplar, beddualar yağdırırım. Sadece asgari ücretleri var o kadar. Ne sosyal yardım, ne servis ne sendika. Esir kampındaki esirlerden farkları yok…
**
Size taşeron işçilerin haklarının nasıl yenildiğini anlatan bir örnek vermek istiyorum. Sakarya’da bir hastanede görevli taşeron işçilerinden örneğim. Bu işçilerin 8 saatlik normal mesaileri ortalama 30 lira civarında olduğunun altını çizip devam etmek istiyorum.
**
Söz konusu hastaneden geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda mesai yapacak gönüllüler aranır. Paraya ihtiyacı olan da -ki hepsinin ihtiyacı var- mesaiye yazılır. Şimdi; Kurban Bayramı mesaisi 24 saat. Bazı işçiler bayramın ayrı ayrı günlerinde iki gün, bazı işçiler de bir gün mesai için yazılır. Söylediğim gibi bir gün mesai kesintisiz 24 saat, iki gün mesai ayrı ayrı günlerde yine 24’er saat.
**
Bu işçiler aybaşında maaşlarını çektiğinde şaşırıyor. Zira bir gün yani 24 saat kesintisiz mesai yapanın maaşına ek olarak yatan para 60, iki gün ayrı ayrı 24 saat kesintisiz mesai yapanın maaşına ek olarak yatan para 120 liradır. Zaten normal zamanlarda 8 saatlik mesaisi için 30 lira kazanan bu işçiler, 24 saat kesintisiz üstelik bayram günü mesai yaptırılıyor ama hesaplarına yatan para sadece 60 lira.
**
Normal yevmiye yani, 8 saatlik kazanımı 30 lira olan bu işçiler, 24 saat aralıksız çalıştıkları için ek mesai parası hariç 3 çarpı 30 eşittir 90 lira almaları gerekir. Bunun üzerine bir de, en az yüzde yüzden 90 lira daha bayram mesaisi konulması şart. Bırakın bayram mesaisini 24 saat çalışıp, 16 saatin ek mesaisiz parasını alıyorlar, 8 saat normal mesai ve bayram ek mesai paraları çalınıyor sanki.
**
Bu konuda görüştüğüm Türk-İş İl Temsilcisi Cemal Yaman, mesai konusunda kadrolu işçiyle taşeron işçisinin hiçbir farkının olmadığını, kadrolu işçiye verilen hafta sonu ve bayram mesaisinin aynısının taşeron işçiye verilmesi gerektiğini belirterek, bunun da en az yüzde yüz zamlı olması gerektiğini söyledi.
**
Normal zamanda zaten 8 saat çalışıp, 30 lira kazanan bu insanlar, bayram harçlığı için 24 saat kesintisiz mesai yapıyor, ellerine geçen para 60 lira. Normalde zaten 90 lira almaları gerekirken, bu bile ödenmiyor.
Bu mu adalet, bu mu Yeni Türkiye diyeceğim ama!..