Ahilik konusunda bu sütunda şimdiye kadar belli konular ele alındı. Ahiliğin İslam toplumunda fütüvvet uygulamasının bir uzantısı olarak geliştiği, Halife Nasır döneminde Selçuklulara ulaştığı, Ahi Evran tarafından Anadolu’da kurumsallaştırıldığı paylaşıldı.

Ahiliğe gelen yolda İslam toplumunda, mertlik, yiğitlik, dürüstlük anlamındaki fütüvvet anlayışının uzantısı olarak, iyiliği yaygınlaştırmak kötülüğü engellemek üzere bir birlik oluşturulmuştu. Tam olarak ifade etmek gerekirse, Mekke’de bir Yemenlinin uğradığı haksızlığı feryad ederek dile getirmesi üzerine Kureyş’in ileri gelenleri toplanarak, “Mekke’de zulmü önlemeye, yerli- yabancı hiç kimseye karşı haksızlık ettirmemeye” karar verdiler. Yine daha önce de Mekke’de üç kabile başkanının kabileleri ile toplanarak; “Mekke’de zulme meydan vermeyeceğiz, zayıfların hakkını adalet üzere alacağız” diye yemin etmişler bu yemine, isimlerinden ötürü Hılfu’l Fudul (fazıllar yemini) denmişti. Bu nedenle Yemenli hadisesinden sonra yapılan toplantı ile edilen yemine de Hılfu’l Fudul dendi (Yücel, 2013: 34) ve bu adla sivil bir insiyatif kuruldu.

Aynı zamanda İslâm Peygamberinin de daha peygamber olmadan önce içine dahil olduğu, Peygamberliğinden sonra da “yine böyle bir yapılanma olsa içinde olmak isterim” dediği (Yücel, 2013: 34) toplumsal sorunlara çözüm üreten, düzen tesis ederek sürdürülebilir kılmaya çalışan Hılfu’l Fudul, bir sivil inisiyatif, bir gönüllü teşkilatlanması veya bugünkü anlamda bir sivil toplum kuruluşudur (STK).

Türklerin özellikle İslamla şereflenmelerinden sonra Türklerdeki aki veya kardeş anlayışıyla bu fütüvvet anlayışı bir araya gelince, mesleki örgütlenme yanında ahlaki bir arınma ve düzen tesis etme mekanizması ve gerektiğinde ülke savunmasına yardım etmek üzere fiili müdahale gücünü de içeren kompleks bir yapıya bürünmüştür. 

Ahi Teşkilatı konusunda kısa değerlendirme yapılacak olursa şu hususlar belirtilebilir:

*Ahi Teşkilatı, üyelerinin meslekî olarak yetişmelerinin yanında manevi anlamda da gerek toplumsal gerekse iş ahlâkı bakımından gelişmelerini esas almış bir esnaf ve sanatkâr örgütüdür.

*Ahi teşkilatı, üyelerinin mesleklerine ilişkin becerilere kavuşmalarının yanında sosyal ve kültürel olarak da gelişmelerinin, ticaretin ve sanatın, güven ve emniyet içinde yapılabilmesinin temelini oluşturduğu düşüncesiyle, meslek erbabının yapacağı mesleğe ilişkin sahip olması gereken becerileri ve bunun yanında bir süreç dahilinde kazanması gereken kültürel nitelikleri, mesleğin el kitabı denebilecek fütüvvetnamelerde ortaya koymuştur.

*Mesleğin el kitabı olan fütüvvetnameler ise mesleğin kariyer aşamalarında hangi süreçlerden geçileceği, hangi işlemlerin yapılıp ne tür merhalelerin aşılacağı, her bir merhalede nasıl ritüeller düzenleneceğini, bu ritüellerde hünerlerin nasıl sergileneceğini, standardın ne olduğunu ve okunacak duaları açıklamaktadır. Beraberinde Kur’an ve sünnet temelli olarak hazırlanmış fütüvvetnameler, Ahi Teşkilatı içinde ilgili meslekte yetişmek ve iş sahibi olmak isteyenlere yol haritası ve rehber niteliği taşıyacak şekilde, her bir san’at erbabının Kur’an ve sünnet ışığında toplumsal değerleri benimseyip uygulayacak şekilde gelişmesini sağlayacak yönlendirmeler ortaya koyan biçim ve içerikte kaleme alınmıştır.

*Ahiliğin sosyal ve meslek ilkeleri olarak kabul edilen dürüstlük, işini iyi yapma, yardımseverlik, iyilik yapma, adalet ve tevekkül gibi iyi hasletler, bakıldığında temelini İslâm Dini’nden almaktadır. Zaten Anadolu’da Ahi Teşkilatını kurumsal anlamda tesis eden Ahi Evran-ı Veli, Hoca Ahmet Yesevi’den beslenmiş, hanefi müslüman inancına sahip bir din adamı ve sanatkârdır.

*Şu halde Ahilik’te mesleğin icra biçimi ve meslek erbabının niteliklerini belirleyen, Ahi Teşkilatı’nın işleyişine yön veren kaynağın İslâm dini olduğu, bütün işlemlerin Kur’an ve sünnete göre tanzim edildiği söylenebilir.

*Bu doğrultuda günümüz meslek örgütleri de, üye meslek erbabının kabul edilme ve meslekte ilerleme aşamalarında genel kabul görmüş değerler sistemi çerçevesinde belirlenmesi ve yetişmesini, maharet yanında hamiyet ve maneviyat bakımından da gelişmesini esas alan bir model oluşturabilir.

KAYNAKÇA

Küçük, Orhan (2017). İnsani Ekonomi Modeli Karşılaştırmalı Değerlendirme, Gece Yayınları, Ankara.

Küçük, Orhan (2021). “Mesleki Eğitim Modeli Olarak Ahilik: Fütüvvet Merkezli Bir Değerlendirme”, 2. International Symposium on Education and Change (ISEC’21), Sakarya University of Applied Sciences – Sakarya, Uluslararası Eğitim ve Değişim Sempozyumu 1-3 Ekim 2021 Sakarya, 01-03 Oct 2021.

Yücel, İrfan (2013). Peygamberimizin Hayatı, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Yayın No: 222, Ankara.