Bir Müslüman olarak, Müslüman Türk milleti ya da Ümmetin herhangi bir ülkesi, devleti veya ferdi olarak, AB’den veya Batı Aleminden ‘’Adalet beklemek’’, tek başına zillettir, zilletin en büyüğü ve  en ağırıdır.

 Tahrif edilmiş bir dinin mensuplarından, Orta çağ karanlığının sahiplerinden, Engizisyon mahkemesi ve giyotin mucitlerinden, emperyalist ve Siyonistlerden, sömürgeci ve işgalcilerinden, halen dünya da ne kadar savaş, fesat, fitne ve karışıklık varsa hepsinin arkasında olanlardan, 1. ve 2. Dünya savaşını çıkarıp dünyayı ateşe verip milyonlarca insanı katledenlerden, Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atıp, yerle yeksan edenlerden, Cezayir de iki milyon insanı katledenlerden, bütün bir Afrika’yı işgal ve sömürü ile iskelete döndürenlerden, Kore de ve Vietnam da soykırım ve vahşet sergileyenlerden, 60 yıldır Filistin’i işgal edip soykırım yapanlara her türlü desteği verenlerden, Suriye’yi karıştırıp mezbahaneye çevirenlerden, Irak’ı işgal edip, en alçak, en çukur işkence-taciz ve tecavüzleri yapıp, iki milyon insanı öldürenlerden, mezhep kavgasını körükleyip kardeşi kardeşe kırdıranlardan, Irak’ı bölüp sınırımızda yeni bir izrail oluşturanlardan, Irak’ı İran’a saldırtıp sekiz sene savaştıranlardan, Karabağ’ı işgal edip her türlü katliamı yapan Ermenilere her türlü desteği verenlerden, Kıbrıs’ta katliam yapan Rumlara değil de bize ceza verenlerden, Kaddafi’yi arkadan vurup Libya’yı sömürgeleştirip iç savaşa terk edenlerden, Mısır da darbeci ve katliamcıları destekleyenlerden, Kızılderili ve Zenci soykırımı yapanlardan, daha dün Osmanlı’yı parçalayıp, Anadolu’yu işgal eden yedi düvel,’’Tek dişi kalmış canavar’’lardan, insanlık dışı her türlü ahlaksızlığı ahlak edinip dünyaya yayanlardan, Hak’kın ve hukukun değil, gücün üstünlüğünü egemen kılanlardan, BM de; 5 ülkenin her birini, tüm dünya ülkelerine eşit kılanlardan, halen ülkemizde her türlü entrikayı çevirip iktidar tayin etmeye çalışanlardan, kısaca; şeytanın temsilcilerinden ADALET BEKLEMEKTEN daha saçma, daha aşağılayıcı,daha  akıl ve izan dışı, daha kahredici başka bir şey olabilir mi?

 Hem de, başlıbaşına bir ‘ADALET’ manzumesi  olan bir ‘İLAHİ KİTABIN’ bağlıları, müntesipleri ve tebliğine muhatap  olmuş Müminleri olarak. Bütün hayatını ADALETE tahsis etmiş bir büyük Peygamber’in ümmeti olarak.  Geçmişi ‘adalet medeniyeti’ olan,  adaleti dünyaya örnek olarak gösteren bir maziye sahip olan bir millet olarak.

 Hepsinden mühimi, elinde ‘’ADALET KİTABI KUR’AN’’ olduğu halde!

   Elimiz de olanı,  Batı da, AB ve ABD’de aramak! 60 Yıldır kapılarında beklemek! Kendi mahkemelerinde kendi hakimleri ile çözemediği sorunu, sağlayamadığı adaleti AİHM’de aramak!!!

   Bu ne büyük zillet, ne büyük talihsizlik ve bu ne büyük kahırdır.

   Yukarıda saydığımız vasıflara sahip bir ‘deniyetten’, kökümüze kibrit suyu dökenlerden ve hala bunun peşinde olanlardan hukuk transfer ediyor, kendi yargımızdan alamadığımız adaleti, onlardan almaya çalışıyoruz.

  Onlar bize gelmesi gerekirken, biz onlara gidiyor, kapılarında, kapı arkalarında, bahçe kapılarında bekleyip duruyoruz!

  Ya RAB!  Bu ne gaflet, bu ne dalalettir. Bu ne büyük kötü bir kaderdir. Ne büyük yüz kızartıcı, utandırıcı ve incitici bir durumdur. Bir millet için bundan daha büyük zillet, kimlik ve gurur kırıcı bir şey olabilir mi?

 Ne büyük acıdır ki, sadece biz değil, neredeyse tüm İslam alemi bu durumdadır. Suriye de yapılanlara ve hakem olması gereken Müslümanlara, biz çözmemiz gerekirken NATO’yu çağırmamıza, Mısır da, Afganistan da, Libya da, Çeçenistan da Müslüman geçinen idarecilere ve bizim onlara ne yaptığımıza bakınız. Doğu Türkistan da yapılanlara, Karabağ da, Arakan da, Yemen de, hemen tüm İslam aleminde olanlara ve bizim Müslümanlar olarak, adalet adına yaptıklarımıza bakınız!!!

Mısır’da da hakimler, yargıçlar ve adalet kurumları var! Menderes idam edilirken de,1980 ihtilalinde de ve 28 Şubat iğrenç darbesinde de bizim de hakimlerimiz, mahkemelerimiz, adalet dağıtan! kurumlarımız vardı! Yıllardır ‘yasa’ yapan meclisimiz, vekillerimiz vardı!

  Ve hala AB ve AİHM kapılarındayız!!! Hangi hakimlerden adalet, umut bekliyoruz.

Umdukta ne oldu? Başörtüsü konusundaki kıvırmalarını, Kıbrıs’ta verdikleri 92 milyon avroluk cezayı, hep terör mihraklarını, ayrılıkçılık adına ne varsa onu özgürlük adına desteklemelerini, aleyhimize ne varsa yanında yer almalarını, tazminat üstüne tazminata bizi boğduklarını hep gördük ve görmeye devam ediyoruz.

Silkinelim, titreyelim ve kendimize dönelim artık. Adaleti Haçlı kapılarında arama gaflet ve dalaletine son verelim. Celladımızdan adalet beklemeyi bırakalım artık.

Yapacağımız bir icat, bir teknik ya da teknoloji, uzaya fırlatılacak mekik, çok pahalı bir makine ya da çok zor bir ilim değil. Sadece yazılacak, yasalaşacak ve uygulanacak bir hukuk.  Bizim hukukumuz, bizim yargımız, bizim İNSAN HAKLARI MAHKEMEMİZ olamaz mı, olamayacak mı?    İslam Ülkeleri İnsan Hakları Mahkemesi (İÜİHM ) olamaz mı?

Hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız, Adalet Bakanlığımız, tüm yargı kuruluşlarımız ve hepsinden önemlisi Meclisimiz ve vekillerimiz; tüm SİYASİ PARTİLERİMİZ, AKP, CHP, MHP, SP,BBP’miz!  Çözün bu işi. Kurtarın bizi, bu milleti,  bu zilletten, bu utanılacak durumdan.

Hakkımızı, kendi adaletimiz de bulamayıp, AB ve AİHM de aramak gibi; kahredici, utandırıcı, yerin dibine geçirici bir duruma bizi düşürmeyiniz…