Yanık Köyü olmadı Beylikkışla Köyü o da olmazsa bir başkası taktık Sakarya’yı kafaya bir santral kuracağız. Neresi olduğu önemli değil. İllaki Sakarya.
Mera mı, o da ne? Tarım hayvancılık nedir be kardeşim. Santral kuruyoruz santral!! Telefon santrali de değil hani. Doğalgaz çevrim santrali. Elektrik üreteceğiz işte. Buğdaymış, mısırmış, şekerpancarıymış kime ne. Ne varmış yani elin Japonu yapay et üretti. Bizde üretiriz.
Bu son olaydan sonra başka bir şey gelmiyor ki insanın aklına. Mantıklı bir açıklama yapayım diyorum o da olmuyor. Kaleme almasam vicdan sızlıyor. Büyük bir ihtimalle mera alanına doğalgaz çevrim santrali kurma fikrini aklına getirenler bu tarz bir düşünceye sahiptir gibi geliyor bana.
Ama şu bir gerçek ki tarım arazileri ölüyor. Hem de göz göre göre. Cumhuriyetin ilk yıllarında 40 milyon hektar olan mera alanı şu 10 milyon hektarında altına inmiş durumda. Sonra avazımız çıktığı kadar kırmızı et çok pahalı diyoruz. Üretici haykırıyor yem fiyatları çok pahalı diye. Nedeni işte ortada. Sen mera alanlarını ortadan kaldırırsan hayvanlarını yapay yeme muhtaç hale getirirsin. Yapay yeme para ödeyen üretici hayvanını pahalıya satar. Sende tencerende kırmızı eti daha pahalıya pişirirsin. 2+2= 4 gibi yani hesap ortada. İnternetten Arjantin’deki et fiyatlarını bir inceleyin lütfen aradaki farkı rahatlıkla göreceksiniz. Adamlar meralara gözü gibi bakıyorlar. Yapay yem kullanmıyorlar. O yüzden de kırmızı et ihracatında dünyanın sayılı ülkelerinden bir tanesi bu ülke.
İşin mera boyutunun haricinde bir de şu açıdan da konuyu düşünmekte fayda var. Hemen arz edeyim :
Ülkemizde üretilen elektriğin yüzde 50’ye yakını doğalgaz çevrim santrallerinden karşılanıyor. Elektrik fiyatlarının yüksek olmasında başrolü oynayan doğalgazın çok büyük bölümünün Rusya’dan alınmasının yanı sıra, yüksek maliyetli nükleer enerjide de aynı ülkeye bağımlı olunması Rusya’ya olan enerji bağımlılığımızı da yüzde 70’lere kadar çıkartacaktır. Bu da doğal olarak yüksek elektrik ücretlerini de beraberinde getirecektir.
Lafın kısası Sakarya’yı rahat bırakın lütfen. Biz Yanık Köyü’nü de Beylikkışla Köyü’nü de yeşilinden dolayı seviyoruz. Dokunmayın yeşilimize...