Üstad Necip Fazıl Kısakürek ile geçen 18 yılda edinilen anıların dile geldiği, büyük dava adamı ve edebiyat tarihimizin dev üstadı Necip Fazıl Kısakürek’e ait unutulmaz şiirlerin okunduğu bir anlamlı ve güzel akşam geçirdik, geçen hafta sonu Sait Tanış Kültür Merkezi’nde…
Vali Mustafa Büyük, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Yorulmaz, SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş’in katıldığı gecede önce üstadın şiirlerinden bir demet sundu, Şair Mustafa Delibaş…
“Kaldırımlar” şiiriyle farklı bir sinerji oluşturan Delibaş’tan sonra bazı konuklar da bu anlamlı geceyi renkli kılan şiirler okudu.
Ve sıra geldi gecenin konuğu yazar Mustafa Yazgan’a…
28 Şubat öncesi Zaman Gazetesi’nde ilginç yazılarıyla dikkati çeken Yazgan, yazılarına neden son verildiğini şöyle anlattı:
“28 Şubatçılar Fehmi Koru, Mustafa Yazgan ve Mehmet Barlas’ın gazeteden uzaklaştırılmasını istedi…
Aksi halde okulların kapatılacağı gibi tehditler savurdular.
Biz böyle olunca, ayrılmayı tercih ettik.”
18 yıl birlikte olduğu Üstad Necip Fazıl Kısakürek ile geçen hatıralarını çarpıcı bir dille anlatan Mustafa Yazgan, üstadın konferansları sırasında yaşanan bazı sevimsiz tepkilere verdiği karşılıkları da paylaşmadan geçmedi...
Bir konferansı sırasında ayağa kalkıp hiddetle “Sen benim gözümdü sıfırsın” diye haykıran birinin protestosuna karşı üstadın anında “Sen de benim gözümde çift sıfırsın” demesi, unutulur gibi değildi.
“Yine böyle bir konferans sırasında sahneye bir salatalık fırlatan birine “İçinizden biri kimliğini burada unutmuş, gelip alsın” şeklinde tepki gösterip sözlerini devam etmesi unutulur gibi değildi… Necip Fazıl Üstad ile 18 yıl birlikte olmak bana Mevla’nın bir lütfu” diyen Yazar Mustafa Yazgan üstadın farklı bir söz ve eylem adamı olduğunu, ondan çok şey öğrendiğini söyleyerek ve rahmetle anarak sözlerini noktaladı.
Vali Mustafa Büyük’ün gecenin anısına bir plaket takdim ettiği yazar ve gönül adamı Mustafa Yazgan’a, Bizim Bahçe’den “Leylaklar” gönderelim istedik.
SAKARYASPOR SAHİPSİZ KALMAZ
Metin Doğrucan başkanlık görevini üstlenmekle, Sakaryaspor’u belli bir sürede başkansız, yönetimsiz bırakmamak adına üzerine düşen görevi yaptı.
Gazetelere yansıyan son sözleri, “bana ait değil” deyip reddettiği açıklamaları kamuoyunda ona yakıştırılmayan bir üslup olarak tepki gördü.
Ortaya güçlü bir yönetim ve başkan çıkmazsa, Doğrucan göreve devam eder. Bu hem onun hem de takımının sonu olur.
O görevini yaptı ve nöbeti savdı.
Bu saatten sonra sessiz kalıp gelişmeleri izlemeli ve oluşacak yönetime destek vermelidir.
Aksi halde bu süre içerisinde sağladığı prestiji de kaybeder…
Erdinç Şehit ile sürekli konuşuyoruz, neler yapılabileceği üzerine…
Düşünceleri son derece olumlu…
Zaman zaman bir araya geldiği yeni oluşumcu grup da ona destek veriyor…
Temasları doludizgin devam ediyor.
Kimle konuşursa “iş realize edildiğinde yardım edeceğini” söylüyormuş…
Özellikle İstanbul izlenimleri harika…
Acele etmiyor...
Doğru olanı yapıyor…
Düşündüğü plan ve projeyi gündeme koymak için bire bir temaslarda bulunuyor…
Hiç kimseyi riske sokmayacak yardımlarla, sıradan bir kişinin yapabileceği bir gelir tablosu üzerine yoruyor kafasını…
Projesinin kamuoyuna yansıyan bölümü yanında, gizli kalmasının yeşil siyahlı ekip için hayati önem taşıyan yönleri de var…
Yeter ki onun moralini bozacak, aslı astarı olmayan gereksiz haber ve yorumlar yapılmasın…
Ve her gün bir hayali başkan oluşturulmasın…
Menajer olmanın dışında bir Sakaryaspor sevdalısı gibi hareket ettiğine inandığımız Erdinç Şehit’e, bu zorlu yolculukta kolaylıklar dileğiyle Bizim Bahçe’den “papatyalar” gönderelim istedik.