Sevgili okurlar;
Belçika YeniHaber’de Dr.Tunay Akoğlu ‘Göçmen Entegrasyonu’(Bakınız 27.7.2011 Belçika YeniHaber) ve devamla, ‘Göç Ülkelerinin Değişen Tutumu’,(Bakınız 31.7.2011) konulu yazıları kaleme aldı..Bu iki yazıda Dr.Tunay Akoğlu;’ Ancak ve oysa ki entegrasyon (bütünleşme) konusunun diğer bir yönü de vardır : Yabancı kökenli göçmenlerin yerleştikleri ülkenin özellikleri. Şüphesiz bu özellikler de göçmen topluluklarının yeni ülkelerine nasıl entegre olup olamayacaklarında önemli rol oynar. Başka bir değişle, yabancı kökenliler göç edip yerleştikleri ülkenin tüm özelliklerinden de etkilenerek entegre olma yolunda yürürler; ya tam entegre olurlar, ya da "ghetto" lar oluştururlar veya ancak sınırlı – belirli bir ölçüde entegre olabilirler.’ Görüşlerini içeren derin bir analiz ile göçmen toplulukları irdeliyor..
Yine, Dr. Tunay Akoğlu, ikinci yazısında ise şu hususlara dikkat çekiyor;’ İlk dönemlerde ´misafir işçi´; ´Gastarbeiter´ diye adlandırılan bu göçmenlerin ´misafir´ deyimi ile geçici oldukları ifade ediliyordu. Avrupa ülkelerinin demografik gelişimleri ve ekonomik büyümeleri nedeni ile yabancı göçmenlerin sadece misafir ve işçi olmayıp, sosyal dokuda da yer sahibi oldukları ortaya çıktı. Bunu idrak eden Avrupa ülkeleri yabancı göçmenlere daha çok açıldı, toleranslı liberal politikalar uygulamaya başladı. Vatandaşlık kanunları daha esnek duruma getirildi, aile birleşimleri kolaylaştırıldı, gevşek bir siyasal mülteci tanıma politikası uygulanmaya başlandı; entegrasyon, bunun da ötesinde asimilasyon hedefleri belirlendi.’
* * *
Belçika YeniHaber’in diğer yazarı Yaşar Tümbaş ise,4.9.2011 tarihli’ Entegrasyon mu? Yoksa sadece uyum mu sağladık?’ başlıklı yazısını dayandırdığı Le Vif/L’Express’in 2 Eylül 2011 tarihli haberine vurgu yaparak,72 ülkede 500 denek üzerinden gerçekleştirilen bir anketin sonuçlarına yer verdi ve yabancıların Rusya’dan sonra Belçika’da negatif bir görüntü sergilediklerine dikkat çekerek, bazı örnekler verdi..(Bakınız YeniHaber 4.9.2011 ,’Entegrasyon mu?’ başlıklı yazı..
* * *
Öte yandan Belçika’da yaşayan Türkler üzerine bir araştırma yapan; Prof. Dr. Abdülkadir Çevik ile Gazi Üniversitesi Politik Psikoloji Uzmanı B.Senem Çelik, (Bakınız YeniHaber, 7.5.2011 Belçika’da yaşayan Türkler’ konulu konferansı) ‘Belçika’da Yaşayan Türkler, Sorunlar, Beklentiler ve Çözüm Önerileri’ konferansında elde ettikleri bulguları basın mensupları ve meraklılarla paylaştılar..
Prof. Dr. Abdülkadir Çevik;’Göçün etkisi yalnızca göçmenler http://www.yenihaber.be/photcat/photos/226/p_22684_o.jpgüzerinde görülmez, göç alan şehirler veya ülkeler de göçten etkilenirler. Göç sonucu o şehirlerin veya ülkelerin demografik yapılarında meydana gelen değişimler, hem göçmen hem de ev sahibi toplulukta psikolojik süreçleri harekete geçirir. http://www.yenihaber.be/photcat/photos/226/p_22685_o.jpgBu durum göçmenlerin uyumunu bozduğu gibi entegrasyonu da zorlaştırır.’diyor..
B.Senem Çevik;’Vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkenin dilini kullanmakta zorluk çektiği ve dolayısıyla da kendilerini yeterince ifade edemediği görülmektedir. Vatandaşlarımız Türkiye´de ki yaşamlarını Belçika´ya geldiklerinde de muhafaza ederek devam etmiştir. Yeni kuşaklar değişen yaşam koşulları karşısında bilinçli bireyler olmak zorundadır; Aksi takdirde disiplinsiz ve kuralsız bir şekilde başıboş yetişen Türk gençlerinin kötü alışkanlıklarla karşı karşıya kalmaları sürpriz olmayacaktır’ görüşlerine yer verdi.
* * *
Belçika’da yaşayan yabancılar ile ilgili adını veremeyeceğim birçok veriyi okudum..Birçok konferans, panel, brifing takip ettim..Birçok uzmanın sohbetlerine şahit oldum..Hatta bir gazeteci olarak, Belçika’da yaşayan Türklere övgüler düzen siyasetçiler, devlet adamlarının haberlerini kaleme aldık..
Bazen veriler gerçeği aksettirmez..İşte o zaman,yaşam kesitlerine bakmak ve yaşam kesitlerini iyi okumak gerekir..
Belçika göçmen kabul eden bir ülke..Hala da kabul ediyor..Şu an ‘göçmenlik başvurusunun’ kabulünü bekleyen 40 Bine yakın insan var..
Demek ki ülkenin göçmen kabulünde esnek bir yapı var..
Yine ülkede bir gezinti yapınız, göreceksiniz, Belçika toplumu içinde değişik ülkelerden göçmenler gelip bu ülkeye yerleşmişler..Bu ülkelerin sayısını abartanlar da var..
Ama en belirgin göçmen topluluklar, ‘İtalya, Fransa, eski Yugoslavya, Türkiye, Fas, İspanya, Portekiz, Yunanistan…’ gibi ülkelere ait..Son yıllarda özellikle Belçika’ya Polonya, Romanya, Bulgaristan, Irak, Afganistan, Pakistan, Afrika ülkelerinden göçmen akını gerçekleşiyor..
* * *
Belçika’da yaşayan Türklere gelecek olursak, işi, enine, boyuna irdelememiz gerekir..Öyle hariçten gazel okumakla Belçika Türkleri anlatılamaz..Bir iki günlük incelemeler ile Belçika Türklerine fetva verilemez..Taşları yerli yerine koymak gerek..
1963’lü yıllardan itibaren Belçika’ya adım atmış olan Türkleri, evre, evre incelemek, anlamak gerekir..
Nereden geldiler?
Nereye koştular?
Başarıları, başarısızlıkları iyi okunmalı!..
Belçika’ya bir uçağa doldurulup bırakılan Türkler, gerçekten büyük başarılara imza attılar..
Uyum örneği oldular, destansı bir yaşamın içinde Belçika ekonomisine katkı sundular, siyasetine ve diğer sosyal alanlarında kendilerini kanıtladılar..
Öyle kanıtladılar ki, yaşadıkları ülke insanını bile etkilediler.. Etkiledikleri insanlar, Türkiye’ye her yıl turist olarak gittikleri gibi, Türkiye’de, ev bark sahibi oldular..
Gurbette yetişen genç sporcularımız Türkiye’de; ‘ Bu gazozda nereden geldi?’ diye karşılanırken, Türk Halk Müziği’nin genç sesi Kubat ve Pop Müzik temsilcisi Hadise ise Türkiye’de alaya alındıklarını üzülerek açıkladılar!?
Ve acı gerçek gurbet elde ve kendi öz yurdunda yabancı olanlar ,bizim insanımız zayıf halka mı?
(Gelecek yazımda anlatmaya devam edeceğim)