Şimdilik adını vermeyelim, tiz bir telefon sesinden geliyordu sitem…

“Ağabey dile getir… Bir ihtimal dikkate alırlar da giderek alışkanlık haline getirilen önemli bir yanlıştan vazgeçer otobüs firmaları…

Sadece ben üç kez yaşadım…

Birinde sessiz kaldım, ikincisinde sabrettim ancak üçüncüde dayanamadım...

İşim gereği haftanın belli günlerinde İstanbul’a gider gelirim…

Hep mi bana rastlıyor bilmiyorum ancak dayanacak gücü kalmıyor insanın…

Otobüse vaktinde bindim...

Hareket saatini 5 dakika geçti...

Bekliyoruz otobüsün hareket etmesini, 10 dakika derken 15 dakika olunca gecikme, sabır taşı çatlamış olacak ki benimle birlikte sanki söz birliği etmişçesine diğer yolcular da patladı...

Neden hareket etmiyoruz! Hareketi engelleyen nedir!

Baktı ki muavin ve şoför olacak gibi değil, ‘Bir yolcu gelmemiş onu bekliyoruz’ dedi...

Hani derler ya özrü kabahatinden büyük…

İşte öyle bir şey… Sanki ondan sonra kalkacak vasıta yokmuş gibi bir kişi için onlarca yolcuyu bekletmek de neyin nesi!

Bir daha mı o firmayla gitmek!

Kimi uçağa, kimi randevuya, kimi işyerine yetişecek ama kimin umurunda!

Ne olur bu konuyu dile getirin. ‘Vaktin kıymetini bilmeyen’ o firmaya da iyilik etmiş olursunuz.

Bakarsınız düzeltirler kendilerini.” diyen vatandaşa hak vermemek mümkün mü…

Firmaya “Zakkumlar” duyarlı yolcuya ise “Karanfiller” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…