Kâinat yaratıldığında temizdi, insan da doğduğunda temizdi. İnsana kendini ve çevresini temizleme yeteneği bahşedilmiştir. Namaz fıkhında temizlik, hadesten ve necasetten taharet olarak iki kısımda mütalaa edilmiştir.
Her ibadet bir temizlik ameliyesidir. Tevhid şirkten temizlediği gibi, diğerleri de maddi ve manevi gayri Salih amellerden temizlemektedir. Zaten insanı temizlemeyen amel gerçekte Salih değildir.
Oruç sadece mideyi temizleyen bir ibadet değildir. Aynı zamanda “yalan ve yanlış işlerden de” temizleyen bir ibadettir. Eğer bu temizliği sağlamıyorsa o ibadetin Hak katında hiçbir değeri yoktur.
Zekâtta temizlik ameliyesidir. Kimine göre malı temizlerken, kimine göre de zekâtı vereni ihtiraslardan temizler.
Mümin için su olmadığında veya kullanamadığında toprak cinsiyle yapılan teyemmüm dahi temizlik vesiledir.
Düşünelim ki oruç hastaneleri hastalıktan, hapishaneleri suçlulardan temizlediğini bilmeyenimiz yoktur.
Ramazan da inen Kur’an nuruda zulumattan nura çıkararak insanlığı temizliğe davet etmektedir.
“Kavga esnasında ben oruçluyum diyebilmek” nefsi temizliğin en önemli temrinlerindendir.

SU
Hayırdır vermek karanlık gicede bimare su
İhtiyat ile içer her kimde olsa yare su
Başını taştan taşa urup gezer avare su
İktida kılmış tariki Ahmedi Muhtara su
FUZULİ
------------------------------------------------------------------------
O’NUN SÖZÜ
“İlim kabzolunmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman yaklaşmadıkça, fitneler ortalığı kaplayıp galip gelmedikçe, katil ve öldürmekten ibaret olan “herc” çoğalmadıkça ve siler de mal çoğalıp sel gibi akıp taşmadıkça kıyamet kopmaz”
PEYGAMBERİM MUHAMMED aleyhisselam
--------------------------------------------------
DUA
“Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”(İbrahim,35)
“Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”(İbrahim, 40)
Ben onu/çocuğumu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım."(Ali İmran, 36)
"Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin"(Ali İmran,38)
-----------------------------------------------------------------------------
ÇOCUK VE ADALET
Hazret-i Resulüllah (S.A.V.) Müslümanlar’a çocuklarına karşı davranışlarında dürüst olmalarını emretmiştir.
Bir kere adamın birisi Hz.Resulüllah’a (S.A.V.) gitti ve:
"Ya Resulüllah (S.A.V.)! Bu oğluma şu şu malımı veriyorum. Sen buna şahit ol." dedi.
“Diğer çocuklarına da aynısını verdin mi?” diye sordu Resulüllah (S.A.V.)
“Hayır” dedi adam
“Öyleyse ben bu haksızlığa şahit olamam” dedi Hazret-i Resulüllah (S.A.V.)
--------------------------------------------------------------------------
ÇOCUK VE YALAN
Abdullah b. Amr (r.a.) anlatıyor: "Peygamberimiz evimizde bulunduğu bir günde annem beni yatıştırmak için:
- Yavrum, gel sana bir şey vereceğim, diye beni çağırdı. Peygamberimiz anneme:
- Çocuğa ne vermek istedin? diye sordu. Annem:
- Hurma vermek istedim, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz:
- Eğer bir şey vermeseydin (de çocuğu aldatmış olsaydın) sana bir yalan günahı yazılırdı, uyarısında bulundu.
------------------------------------------------------------------------
NAMAZA ALIŞTIRMAK
Nitekim namaza alıştırmakla ilgili bir görüşünde ünlü sahabi Abdullah b. Abbas, tek secdeyle de olsa çocukların namaz kılmaya alıştırılmaları kanaatindedir.
İbn Abbas, bu arada kendisine yöneltilen, “Hiç, tek secdeyle namaz olur mu?” sorusuna ve itirazına şu cevabı vermiştir: “Namaza alışmaları için elbette bu daha iyidir.”
------------------------------------------------------------------------
ORUCA ALIŞTIRMAK
“Bizler, Aşure günü oruç tutulması yönünde Peygamberim iz’den emir aldıktan sonra hemen oruç tutmaya başladık. Hatta o gün çocuklarımıza da oruç tuttururduk. Oruçlu olduğumuz o günde, çocuklardan herhangi birisi yemek isteyecek olsa hemen boyalı yünden yaptığımız oyuncaklardan eline vererek iftara kadar oyalanmasını sağlardık.” SAHABİ
-------------------------------------------------------------------------
YALAN SÖYLEME
Bir gün bir kervanın önünü eşkıyalar keser herkesin malını alırlar. Kervandakiler param yok malım yok derler. Ama eşkıyalar inanmazlar ve hepsinden zorla alırlar.
En son kervan da bir çocuğa gelirler çocuk eşkıyanın söylemesine gerek kalmadan hemen 2 altınım var annem verdi der.
Herkes şaşırmıştı. Bu çocuk parası için yalan söylememişti. Herkes utanmıştı. Eşkıyalar şaşırmıştı. Ve neden yalan söylemedin diye sordu eşkıya.
Çocuk ise para için yalan söylenir mi. Eğer söylersek onun cezasına biz ahirette nasıl dayanırız.
Eşkıya çocuğun 2 altının verir. Ve eşkıyalığı bırakır Müslüman olur.
İşte yalan söylememek lazım bir yalan söylen dimi mecburen devamını getirme gerekir. Belki bir yalan ile cennetteki Kevser suyunu içemeyiz. Çocuklar yalan söylemeyin. Çünkü her yalan bir gün öğrenilecektir.
Örneğin bir öğrenci aldığı notu 1 ise ailesine 4 diyorsa ailesi onu veli toplantısın da öğrenir işte hiç bir yalan sözü kadar yalan kalmaz muhakkak o yalanın doğrusu öğrenilir...
-----------------------------------------------------------------
ÇOCUK
Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...

Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;
Karıncaya göz atsa "niçin, nasıl?" ve hayret...

Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;
Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür.

Allah diyor ki:"Geçti gazabımı rahmetim!"
Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...

Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın!
Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın!

İnsanlık zincirinin ebediyet halkası;
Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...
N F KISAKÜREK
----------------------------------------------------------------------------
HADİS
"Evlat kokusu, Cennet kokusudur. Evlat dünyada nur, ahirette sürurdur." buyrulmuştur.
Peygamberimiz (asv), çocukları "cennet kokusu", "gözümün nuru" diye tarif eder, "Her öpücük için cennette beş yüz yıllık mesafesi olan bir derece verilir" diyerek, çocukların sevgiyle yetiştirilmesini tavsiye ederdi.
“Evlat kokusu Cennet kokusundandır.” ve “Hayırlı evlat dünyada nur, âhirette sürurdur.”