Sevgili okurlar,
Zaman akıp giderken, gündemimize her gün bir farklı konu düşüyor ve bizi de ister istemez sarsıyor.. Her sabah, her gün, her dakika çevremizde önemli gelişmeler oluyor..Bu gelişmeler uzaktan, ya da yakından bizi ilgilendiriyor..
Son olarak, yine o malum bölgede, 8 askerimizin Yeşiltaş karakol baskını sonucu hayatını kaybetmesi, izaha mahküm bir baskın olarak gündeme düştü!..
Türkiye, bir daha terör vurgunu yedi!
Terörde dibe vuran anlayışlar, bir daha sorgulandı..
Terör konusunda karanlık kalmış sırlar bir daha didik, didik edildi..
Türkiye nerede hata yapıyordu?
Türkiye terör konusunda neyi yaptı, neyi yapamadı?
Vatan savunmasına gönderdiğimiz evlatlarımız, her gün farklı, hain bir pusuda hayatlarını kaybediyor!
Siyasi erk konunun gereğini yapamıyor mu?
Siyasi erke, halk terör konusunda gereken desteği sunmuyor mu?
Ne oluyor da her gün, ülkenin farklı illerine gelen, şehit cenazeleri ile sarsılıyoruz?
Ve teröre bağlanan ölümler, vurgunlar, baskınlar, ihmaller!..
Öte yanda cılız şehit cenaze törenleri..
Beri yanda cılız taziyeler, gözyaşları..
Ateş düştüğü yeri yakıyor..
Zor bir durum, anlatılması, kabullenilmesi daha zor..
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç; ’Sayıca kalabalıktılar ve silahları vardı’ diyor..
Diğer bir bakan;’ Biz ne yaparsak doğru yaparız ve halk için yaparız’ diyor!
Siyasi cenahı anlamak hepsinden zor!..
Ülkenin Adalet Bakanı ‘ Benim istifam çözümse hemen edeyim’ diye tavır koyuyor..
Ah bakan, senin sorumluluğundaki bir hapishanede 13 kişi cayır, cayır yandı!?..
Daha neyi, neden bekliyorsun?
İstifa edeceksen, et be kardeşim!
Adalete başkanlık edecek, sorumluluğu üstlenecek, binlerce vatan evladı var..
Senden çok iyi de bu işi yaparlar!
* * *
Sevgili okurlar,
Siyasiler işin kolayını bulmuş..Hemen ‘ kem-küm’ teraneler, matavallar..
Açıklamalarda, bahaneler, mazeretler..
Ve gündem alabora!
Askerimizin başına çuval geçirildi!
Unuttuk!
Gemimiz vuruldu!
İçimize sindirdik..
Karakolumuz basıldı!
Kandil için ABD izni gerek denildi..
Uçağımız düşürüldü!
Yine ‘cek ve cak’lar geçidi!
Öte yanda ülkenin ötelenmiş sorunları..
Ne diyelim:
Türkiye sizinle gurur duyuyor!
* * *
Sevgili okurlar,
Aslında bu hafta sizlere Belçika’daki Türklerden söz edecektim..Yaşam kesitleri, sevinçleri ve tasaları yanında, başarı öykülerinden söz edecektim..
Gündem birden değişince, bu konularda Brüksel’den bir iki laf etme gereği duyduk..
Brüksel’den..
Her gün bu palavra merkeze, Türkiye’den heyetler geliyor, heyetler gidiyor..
Avrupa Parlamentosu toplantıları, Komisyon ziyaretleri, başkent gezileri ve ‘Chez Leon’da yemekli geceler, içli kahkahalar..
Eline bir proje tutuşturan Brüksel’in yolunu tutuyor..
Bu projelerden birini bir aydın hocamız hazırlamış..
Ver elini Brüksel..
Elbette bir ortak lazım!
Türkler hazır kıta!
Ama, evdeki hesap çarşıya uymuyor!
Sonra geri adım..Çare mi yok! Proje bir şekilde uygulanıyor ve paralar, proje bağlamında kurtarılıyor..
‘Yaşasın Brüksel’e fet ettik’ açıklamaları..
İnanın ülkenin birçok yerinden Brüksel’e gelip- gidenleri gördükçe şaşırmaktan kendimi alamıyorum..Bizimkiler Brüksel sokaklarında hemen sırıtıyor..Aylak, aylak, bakına, bakına dolaşıyorlar..
Niye gelmişler?
Kim göndermiş?
Ellerine tutuşturulan proje ne?
Biri açıklasa da öğrensek?
Bu işin de cılkı çıktı!..
Yeni bir istihdam merkezi Brüksel!
Yeni bir güzergah, yeni bir adres!
Bu işin öncüleri mi?
Elbette partili, partisiz yandaşlar!
Bu bağlamda Brüksel’e Sakarya’dan bir öğrenci grubu gelecekti..
Proje ilgilisi arkadaşımız telefon açtı..
Böyle bir çalışma projesi için katkınız olur mu?
Ne demek? Sakarya için her şeyi yapmaya hazırız..
Ama, dedik ya şimdi bu projelerin sahipleri her yeri demir ağlarla örmüşler!..
İzin vermiyorlar, geçit yok!..
Pasta bu büyük, büyük..
Bu yeni yetmeler paylaşmak bile istemiyorlar?..
Paylaşmak!
* * *
Okul arkadaşım Dr.Yaşar Yılmaz ve muhterem eşleri Reyhan Yılmaz’ı Belçika’da görmek, ağırlamak ne güzel..
Sakaryalıların yoğunlukta olduğu Beringen’de bir nişan töreninde buluştuk..
Oğlumuz Ali Özdemir ile kızımız Ayşegül Balcı, Alyans Düğün Salonu’nda mutluluk halkalarını takıp nişanlandılar..
Bizler ise bu mutluluğa tanıklık ettik..
Belçika’ya gelen ilk Sakaryalıları konuştuk..
Dünü ve bugünü ilimizin, ilçemizin, köyümüzün gündeme taşıdık..
Brüksel akşamları, ada çiftetellisi, halayı, horonu ile şenlendi..
Ve o ilkleri andık..
Belçika’ya ilk gelen ve karda iz yapanları..
Selamlar olsun!
[email protected]