Not: Aşağıdaki tespit ve düşünceler Cumhurbaşkanlığı Seçimi sırasında ve akabinde, sosyal medyada parça parça tarafımdan yazılmış, ama toplu olarak yayınlanmamıştır:

Seçimin gerçek sonucu: RTE yüzde 51 oy ile Başbakanlıktan indirilmiştir...

ÇATI, mazide kalan bir rüya idi! Bir daha kurulması mümkün değil… Mazi de çatıda bir yara olarak kalacak...

Hayırlısı ile bir de 'intifada' başlatabilirsek... Halkımızı, milletimize ezdirmemek gerek... Öte yandan, devletimizi de millete ezdirmemek lâzım!

Bırakın, bazıları hep konuşsun... Bir mahzuru yok. O konuşanlar ne dediklerini bilmiyorlar, masumlar. Konuşsunlar ve rahatlasınlar... Konuşmak bir rahatlama şeklidir.

Ülkemde geçmiş yıllarda yaşanan yoklukları, kuyrukları, sıkıntıları ve belaları unutmak mümkün mü? Değil, ama kafada problemi olanların bazıları unutmakta mazurdur!

Kendinden 20 yaş büyük yaşlı başlı insanlara ellerini öptüren bir Parti Başkanı’ndan, bir camide cemaatten bir yaşlı insana sarılıp gözyaşı döken birisine... Hey büyük Allah'ım sen nelere kadirsin...

Bir ara bir yerde şöyle yazmıştım: Recep Tayip Erdoğan'dan ‘yüz bulamayan’ ve ‘saha dışına itilen’ bazı siyaset rantçı ve fırsatçıları, Abdullah Gül'ün partiye dönmesini, dört gözle bekliyorlar!

Sayın Bahçeli, " Hiç kimse millî iradeden büyük değil" demiş... Sormak gerek mi bilmiyorum, Erdoğan’ı devlet başkanı seçen irade "millî" değil de         "zilli" irade mi?  Şu milli iradeyi bir tanımlasa da bir bilsek...

Tarafsız yapılan anket sonuçlarına göre mağluplar ‘mağlup’ olmadılar.  Şimdi Kılıçdaroğlu ile Bahçeli, bir süre Çankaya’ya küserler. Geçmişte aynısını yaptılar, ondan sonra tıpış tıpış Çankaya davetlerine katılırlar. Takmayın kafanıza, mağlubiyet çabuk unutulur…  Haa, bir de ‘ondan başbakan olmaz’ derlerse şaşırmayız

Şu siyasetin cilvesine bakın… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geçen seçimlerde aday olan Mustafa Sarıgül bile, tek başına, 14 partinin toplu olarak aldığı oydan daha fazla oyu aldı. Bu şu anlama geliyor: Sarıgül, 14 partiden daha büyük… Ya da 14 parti bir Sarıgül etmiyor! Bu millet galiba ilginç bir taktik sahibi…

Facebook üzerinden 3900 kişi ile paylaşılan ve yayınlanması İstenen bir duyuru: Şu önümüzdeki günlerde bir ‘YENİ OLUŞUM’ için Ankara’da ve gerektiğinde diğer şehirlerde çalıştırılacak iyi, dayanıklı ve kabiliyetli ve dahi yük taşımada sadistçe zevk alabilen eşeklere ihtiyaç varmış. İstikbal vaat eden eşekler daha sonraki dönemde de kullanılmaya devam edilecekmiş. Tavsiye edebilecekleriniz varsa bana ulaşabilirler.

Kendilerini bu âlemde,  ‘küçük dünyaları yaratan’ sananlar, bir gün olur rezil ü rüsva olurlar... İşte anlattığım olay bir tarihi bilgi... Gecen dönem milletvekilliği seçimi öncesi, o zaman popüler, ‘Ali kıran Baş kesen’ tavırlı bir Milletvekili olan bir zat, iki dönem vekil olduğu halde 3. döneme hazırlanmaktadır. Kendisinin 3. defa seçileceklerin listesinde yerini o kadar kuvvetli görmektedir ki, vekil olduğu ilin milletvekili adaylarının kendisine göre listesini yapar. Akla gelebilecek olan önemli pek çok isim üzerinde düşünür. Bunlara sıra verir. Bazılarını ‘bundan milletvekili olmaz’ diye ismi karşısına not düşer. İsimlerden biri de, bugün BAŞBAKAN olmasına karar verilen Ahmet Davutoğlu’dur. Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, nedense zikredilen zatın gözüne girememiştir (!). Haksız da değildir bunda... Çünkü onun gözüne girmek, iğnenin deliğinden geçmek gibi bir şeydir. Zikredilen vekil zat, 28 Şubat’ın zalimlerinin bir kısmı gibi, durumdan vazife çıkarmış, kendisine görev verilmiş gibi, günlerce listede yer alacak adayların ismi üzerinde çalışır ve bunun hazırlığını yapar. Hatta o günlerde Davutoğlu Dışişleri bakanıdır ve zikredilen vekil zata bir TV programında “Bakan Ahmet Davudoğlu'nun durumu nasıl olur? Listeye girebilir mi?” Diye sorulur. O da şöyle cevap verir: "Durumunu değerlendiriyoruz, belki olabilir!"

Gün gelir listeler sonuçlanır. Yüksek Seçim Kurulu’na verilen ve sonra açıklanan listede görülür ki, Liste Hazırlayan o çok önemli (!) Vekil’in adı listede yoktur. O’nun listesine aldığı çok aday da yoktur, ama Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun adı vardır. Davutoğlu için ‘vekil olamaz’ dedi, ama Davutoğlu önce Vekil, sonra bakan, sonra da Başbakan oldu. Sırası geldiğinde bir kademe daha ileride olacağı kesin… Hani, Recep Tayip Erdoğan için de demişlerdi ya: Muhtar Bile Olamaz! Ne oldu? Cumhurbaşkanı… Allah’ın hikmetine bakın ki, onlar re diyorlarsa TAM TERSİ oluyor. Biraz daha devam etsinler, bakın daha neler olacak…

Ah siyaset ah… Sen neymişsin be…

 

 

KAYNAK:Malatya Haber