Aleyhte gelişen ve futbolda başarıyı engelleyen ne kadar faktör varsa, sezon boyunca olduğu kadar play-off’ta da Sakaryaspor’un başına geldi…

Yaklaşık 20 milyon liraya mal olan güçlü kadro, iyi yönetilememekten kaynaklanan bir dizi olumsuzluklar sonucu 3-3.5 milyon liralık amatör bir ruhla mücadele eden Afjet Afyonspor ekibine boyun eğip bir ucundan yakaladığı kupayı hak eden takıma devredip geldi Mersin’den…

Genç bir kadroyla maç boyu ayağa paslarla yorduğu Sakaryaspor savunmasının inanılmaz hatalarından kaynaklanan fırsatları değerlendirip kupaya ulaşan Afyonspor alnının teri ve üstün mücadele gücü ile mağlup duruma düşmesine rağmen yılmayıp, TFF 1. Lig’in yolunu tuttu…

Sakaryaspor’da maç öncesi günlerde gelişen ve hiç olmaması gereken oyuncu-yönetici gerginliği ile başlayan sıkıntılı sürecin takıma yansıması, negatif oldu hiç kuşkusuz…

Bunun faturasını ödemek zorunda kalan yeşil siyahlılar genç rakiplerinin direnci karşısında bocalayıp durdu…

Onlara güvenen binlerce taraftar yollara düştü…

Maçtan sonra dün öğle vakti otobüslerden inen bir grup genç kesti önümü…

“Ağabey” deyip başladıkları ve çoğuna katıldığım sitemlerin içeriğini yazmaya kalksam, yer yerinden oynar…

Batuhan ile başlayıp Beykan’a uzanan tepkileri, bir spor adamı olarak duymak, hiç istemezdim…

Bu formayı giydiğimiz ilk kuruluş yılı geldi aklıma…

Kadroda direk oynayan sekiz Sakaryalı futbolcunun aklında yalnızca “o formayı giyebilmek” düşüncesi yatardı…

“Acaba oynayacak mıyız” endişesi kaplardı yüreğimizi…

Bugün o anlayış kayboldu anlaşılan...

Yerini para almış…
Futbolda paradan da önemli şeyler vardır oysa… İtibar, şan, şöhret gibi…
Kim istemez, şampiyon takımın oyuncusu olmak!

Kazanılacak zaferin getirdiği mutluluğu paylaşmak varken kaybetmek son derece üzücü…

Tüm bunların yanında, öyle büyük hatalar yapıldı ki!

Bu dev kadro ile açık ara şampiyon olunacak bir koca yıl heba oldu…

Şimdi pirincin taşını ayıklamak sanırım hiç ama hiç kolay olmayacak…

Yazık! Bunca emek, bunca para 90 dakikalık bir süre içerisinde eriyip gitti…

Bu kent takımına sevdalı on binlerce taraftar ile bir futbol ilidir…

Bu özelliği ile istenilir ki layık olduğu ligde oynasın…

Avucunun içine kadar gelmiş bir şampiyonluğu bu denli ucuz şekilde rakibine ikram etmenin üzüntüsü insanı daha çok yoruyor ve düşündürüyor…

Anlaşılan Sakaryaspor’da artık öze dönme zamanı geldi…

Zira yapılan büyük harcamaların genel anlamda işe yaramadığı çıktı ortaya…

Sakaryaspor ile onu 2-1 yenip şampiyon olan takımı maddi açıdan mukayese ettiğimizde arasındaki fark, profesyonel takımların “geliri fazla harcaması az bir kadro planlamasına gitmelerinin” kaçınılmaz olduğu gerçeğini ortaya koyuyor…

Mersin’de bıraktığımız kupa, futbolcuları ne derece üzdü bilemem ancak peşinden her riski göze alıp yollara düşen onca taraftarın üzüntüsü, sanırım sahada olanlardan çok daha derin yaralar açtı…

Sıra şimdi yaraları sarmaya geldi…

Bunun planlaması yapılmalı, bilinçli bir şekilde…

Futbolda dün yoktur, yarınlara çevirelim yüzümüzü, bu yenilgiden ders çıkarıp öyle girelim yeni sezona…

Takıma ve yönetime geçmiş olsun deyip “teselli fesleğenleri” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…