Bazıları 'sıkıcı' bulsa da, severim ben uçsuz bucaksız yolları…
Kervan, bugün de gitti, kaldık garip ellerde. Umut, yarınlara...
‘Abdestsiz adama namaz dayanmaz’ derler de, acaba seyyahlara yol dayanmaz.
Yol olsun da, fark etmez. Seyyahlar için yolun tersi-düzü, dublesi veya triplesi olmaz.
Evet, evet… Yolunca giden her kervana üren köpekler olur! Köpek, köpekliğini yapacak, başka çare yok!
Yolda olan / olmayan her canlı, bir gün yorulacak ve dostları ile vedalaşacak. Buna da hazır olma gerek.
Zaman zaman, ‘zaman tüneli’ne girip çıkmakta, orada bir süre yolculuk yapmakta ve geçmişi hatırlamakta fayda vardır...
Adına ‘siyaset’ veya ‘politika’ denen faaliyetin çok çirkin bir güzergâh olduğunu biliyorum. Zor da olsa yollarda olmak daha iyi...
Diyorlar ki: bu deve sevdası birilerini mecnun edecek hocam… Muhatap cevap veriyor: Öyle gibi görünüyor. Kimileri Leyla’nın, kimileri de develerin âşıkı olurmuş…
KERVAN, bugün de gitti bilinmezlik dehlizlerinin içine... SEYYAH, yine kaldı yapayalnız çöllerin ortasında...
Evet. Güzelim yolları dünyanın hemen hemen her yerinde, hep katlettiler. Ben eski yollarımı arıyorum, günlerce birlikte seyahat edilecek... Aheste aheste kat edilecek yollarımı...
Bir dosta şöyle demiştim: Ben de çok isterim, ama turizm şirketi kurarak değil. Çünkü o zaman para kazanma konusu ön plana çıkar. Başlı başına bir iş olur. En iyisi 'free' takılıp diyar diyar gezmek.
İlginçtir benim memleketimin güzel insanları... Her şeyi çok güzel ifade ederler. Yol boyu mola yererinden birinde, ahşap sırt kaşıyıcıları üzerinde bir tabelada şöyle yazmışlar: Bunlar evlattan daha hayırlıdır.
Bir dost, dostu bir seyyaha, seyahatlerinde ‘şoförlük yapma’ teklifinde bulunmuş. O da, teklif yapan dostuna teşekkür etmiş ve demiş ki: Hani ne derler? (affınızla) Eşeğin semeri ona ağır gelmezmiş...
İlginçtir benim memleketimin güzel insanları... Her şeyi çok güzel ifade ederler. Yol boyu mola yererinden birinde hediyelik anahtarlıklar üzerine şöyle bir ibare yazılmış: Anahtarlıklar üzerine her şey yazılır... Sadece kader (alın yazısı) yazılamaz! (onu yazan zaten yazmış!)
Seyahatin ve seyyahlığın havası olmaz. Seyyahlar, her türlü hâl ve şartlarda seyahat etmeye müsait ve hazırdırlar. Yeter ki içinde istek olsun. Karda kışta, dağda bayırda, her zaman ve her yerde seyahat edebilirsiniz. Yeter ki gezerken dikkat et ki, ayağına pisliklere bulaşmasın.
Âhh yollar ah…
Seyyahlar olmasa hâlleriniz nice olurdu?