Atasözleri ve deyimler; ecdadın yüzyıllarca sürede oluşan, deneyerek ve tecrübe ederek, acısını ve tatlısını yaşayarak ortaya çıkan altın nasihatleridir. Ders alabilsek, birçok sorunu çözer, hataları asgariye indiririz ve “Tarih tekerrür etmez.”  Ne mutlu ders alanlara! 

             İşte o altın nasihatlerden 80. demet. 

       *Un koydum ulandı, su koydum sulandı. 

         *Unu kepeğinden ayırt eder. 

         *Ummadık hacıyı deve üstünde yılan sokar. 

         *USTA HIRSIZA KAPI, BACA OLMAZ. 

         *Ustanın adı Hıdır, elimden gelen budur. 

         *Ustanın çekici bin altın. 

         *Utananın oğlu, kızı olmamış. 

         *UZAK YERİ URGAN İLE ÖLÇME. 

         *Uzun sırık gibi, ekşi koruk gibi, mahallede gezer, yolunmuş tavuk gibi. 

         *Üsküdar dolmuşu gibi bir biri üzerine. 

         *Üsküdar’ın Çamlıca’sı, Boğaziçi’nin Kanlıca’sı. 

         *ÜVEYE ETME ÖZÜNDE, GELİNE ETME KIZINDA BULURSUN. 

         *Üstünde kuş uçurmaz. 

         *Üstüne toz kondurmaz. 

         *Üzüme bakma, gözüme bak. 

        *ÜZÜM BİRBİRİNE BAKARAK KIZARIR. 

        *Üzümü elde gör, çöpünü yerde gör. 

        *Üzümün çöpü var, armudun sapı var. 

       *Var akar, yok bakar. 

       *VAR ELİ TİTREMEZ. 

       *Vebali boynuna. 

        *Venedik’ten tiryak gelinceye kadar, Mısır’da adamı yılan helak eder. 

        *Veren eller, dert görmesin. 

        *VATANI, PARA İLE CAN KURTARIR. 

        *Veresiye şarap içen, iki kere sarhoş olur. 

        *Verilmiş sadakası varmış. 

        *Verip veriştirmek. 

        *VERİRSEN VERESİYE, GİDERSİN KARASİ’YE. 

        *Yabasız harman savrulmaz. 

        *Yafa kavunu gibi bir kafa. 

         *Yağar ama, yolcu yolundan kalmaz. 

         *YAKTIĞIN CERAĞI SÖNDÜRME. 

         *Yağmur tanesi gibi gözlerinden yaş akıyor. 

         *Yalan dünya. 

         *Yangına meşale ile gider. 

         *YANLIŞ KAPI ÇALDI. 

         *Yanıp yakılma. 

         *Yar elinden bellidir. 

         *Yaş, eşek pazarında sorulur. 

         *YARA ÜSTÜNE YARA AÇAR. 

          *Yaşı ne, başı ne? 

          *Yavaş atın tekmesi yavuz olur. 

          *Yazılmış da bozulmuş yok. 

          *YAZ, BOZ TAHTASINA DÖNDÜ. 

          *Yaz gününün yağışı, iki sevgilinin döğüşüne benzer, şimdi gelir, şimdi geçer. 

           *Yaz yağmurudur geçer, geçer ama gömleğe. 

           *Yel üfürdü, su götürdü. 

           *YEDİ KAT YERİN DİBİNE GEÇMİŞ. 

           *Yelesi kuyruğu dökülmüş tilki gibi. 

           *Yem borusu. 

           *Yıl uğursuzun, eyyam arsızın. 

          *YILAN GİBİ SOKAR. 

          *Yılan hikayesine döndü. 

          *Yiğidim yiğit olsun da durağım çalı dibi olsun. 

          *Yiğidin başından her şey geçer. 

          *YİĞİDE VER KIZINI, MEVLA VERİR RIZKINI. 

          *Yiğit gölgesi, söğüt gölgesi. 

          *Yiğit kısmı gözünü budaktan sakınmaz. 

          *Yoğurdu yumruğu ile yer. 

          *YOK DEME, YOK OLUR. 

          *Yol geçen hanı. 

          *Yolcu yolunda gerek. 

          *Yorulduğun yere han yapılmaz. 

          *YUMURTAYA KULP TAKAR. 

          *Yufka adam. 

          *Yufka yürek. 

          *Yularsız deve yedilmez. 

          *YUMURTADAN ÇIKAN, YİNE YUMURTA ÇIKARIR. 

             KAYNAK: Türk Atasözleri ve Deyimleri 2, Milli Kütüphane Başkanlığı