Belediye başkanlarının iki senelik performansını değerlendirmeye Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ile başlamıştım…

Sırayla tüm başkanları değerlendirmek istiyordum lakin durdum düşündüm de neyi değerlendireceğim Allah aşkına!

Ortada ahım şahım bir şey yok ki!

Her şeyden önce bir yılı aşkın bir süredir devam eder bir pandemi süreci var…

Haksızlık etmeyelim; böyle bir süreçte kim ne yapabilir!

Belediye başkanları göreve seçildiler, ilk 6 ay hayırlı olsun ziyaretleri ile geçti…

Sonraki 6 ayda ancak belediyeyi tanıdılar…

Ondan sonra da pandemi süreci başladı zaten…

O yüzden tek bir yazıda tüm belediye başkanlarının performansına şöyle üstünkörü değinmek istiyorum…

***

Genel itibariyle baktığımızda ilimizdeki belediyeciliğin lokomotifliğini doğal olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce yapıyor…

25 aylık Ekrem Yüce dönemini ayrı bir yazıda kapsamlı olarak değerlendireceğim…

Lokomotif Büyükşehir’in ardından birinci mevki vagonlar da herkesin malumu olduğu üzere Adapazarı, Serdivan, Erenler ve Arifiye belediyeleri…

Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’nun iki yıllık performansını bir önceki yazıda uzun uzun anlattım…

Gayretini, çabasını, enerjisini takdir ettim ancak somut, gözle görülür, elle tutulur ve de vizyoner projelerini artık hayata geçirmesi gerektiğini belirttim…

Her şeyden önemlisi Mutlu başkanın geleceğe dönük bir ışık verdiğini, umut vaat ettiğini kaydettim…

SERDİVAN

Gelelim Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’a…

Yusuf Alemdar ilk başkanlık dönemine çok hızlı bir giriş yapmış, önemli de icraatlar gerçekleştirmişti…

İkinci dönemi de bir hayli hareketliydi…

Yeni belediye binası, tematik parlak, mahalle meydanları, Göl Park Tesisleri, Cadde 54 ve daha birçok yatırımı hayata geçirdi…

Serdivan Akademi’yi kurarak kültürel anlamda da çığır açtı…

Hareketli geçen bu iki dönemin ardından Yusuf başkanda bir düşüş gözlemliyorum…

Her seçim döneminde en iyi, en vizyoner, en güçlü projeleri ortaya koyan Yusuf başkan, son seçim öncesinde de birbirinden güzel projeler açıklamıştı…

Lakin belki pandeminin de etkisiyle henüz tamamlanan bir proje duymuş değiliz…

İkinci dönemin projesi Cadde 54 de hala açılabilmiş değil…

Şelale Park öylece duruyor…

Justunianus Köprüsü ve yürüyüş yolları projeleri de sanırım daha başlamadı…

Kırantepe’ye dönük sır gibi saklanan ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde olan projeden de ses seda çıkmıyor…

Sanki Yusuf başkan havluyu atmış gibi bir görüntü sergiliyor…

Belki de hepimizi canımızdan bezdiren pandemi süreci onu da olumsuz etkilemiştir…

Yine de Yusuf Alemdar bu, ne zaman ne yapacağı belli olmaz…

Son bir iki senede bir atağa kalkar, bakmışsınız yine vizyoner projeleri bir bir sıralamaya başlamış…

Nitekim bir ilçe belediyesi olarak başka bir ilçenin sınırlarındaki (Karasu) tesisleri yine bu dönem içinde bünyesine kattığını da hatırlatmadan geçemeyiz…

Serdivan’da bundan sonra neler olacak, neler yapılacak; hep birlikte göreceğiz…

ERENLER

Erenler Belediye Başkanı Fevzi Kılıç da göreve gelir gelmez ekibini kurdu, sistemini oturttu, eksik ve gedikleri bir bir gidermeye yoluna gitti…

Kangren hala gelmiş kentsel dönüşüm binalarını satmaya, belediyenin borçlarını peyderpey ödemeye başladı…

Kendisinin başkanlıkta henüz ilk dönemi…

Başta da dediğim gibi ilk bir sene hayırlı olsun ziyaretleri ve belediyeyi tanımayla geçti…

Daha sonra pandemi süreci başlayınca çok fazla kendini gösterme fırsatı bulamadı…

Teşkilatçılıktan gelen deneyimi ve birikimiyle ilk 5 senesini verimli bir şekilde tamamlayacağını düşünüyorum…

ARİFİYE

Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu artık ustalık dönemini yaşıyor…

İlçenin temel problemlerinden biri şehir merkezine ulaşım konusu…

Sanırım bu konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi ile görüşmeler devam ediyor…

İsmail Başkan bugünlerde Karaaptiler’de hayata geçireceği Gölya Tesisleri’ne yoğunlaşmış durumda…

Tesislere gittim, gördüm, gezdim; açıkçası çok da beğendim…

Ortaya harika bir iş çıkacak gibi duruyor…

Bir de yeni belediye binası yaparsa bu dönemi de verimli geçirmiş olur…

DİĞER İLÇELER

Büyükşehir ve merkezdeki ilçeler haricinde adından en çok söz ettiren ilçe hiç şüphesiz Hendek ilçesi oldu…

Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu ilçe belediyeleri arasında en çok göze çarpan isim diyebiliriz…

Çok çalışıyor, çok gayret ediyor, yavaş yavaş da bu gayretinin semeresini almaya başlıyor…

Ferizli Belediye Başkanı İsmail Gündoğdu’yu da epey gayretli görüyorum…

Gücü nispetinde bir şeyler yapmaya çalışıyor…

AK Parti belediyeciliğin yıldız isimlerinden Geyve Belediye Başkanı Murat Kaya da epeydir sessiz…

Son dönemine damga vuracak bir proje bekliyorum kendisinden açıkçası…

Bilhassa Sakarya Nehri’ni içine alan projesini bu dönem tamamlamalı artık…

Sapanca ve Söğütlü belediyeleri ile ilgili çok fazla bir şey duyamadık, göremedik…

Pamukova, Akyazı, Kaynarca ve Karasu belediye başkanları ise biraz hayal kırıklığı yaratmış gibi duruyor…

Zira onlar da aman aman bir projeyle gündeme gelemediler henüz…

Kavgalar, didişmeler, devr-i sabıklarla geçirdiler iki senelerini…

Kocaali ve Karapürçek Belediye başkanları son dönemlerini sanki etliye sütlüye pek karışmadan dolduruyor gibiler…

Taraklı Belediyesi ile ilgili de çok fazla fikir sahibi olamadım açıkçası…

NEDERE O ESKİ GÜNLER

Velhasılı kelam genel itibariyle durum bu…

Sadece bu döneme değil de bilhassa depremden sonra geçen 22 seneye baktığımızda insanlarda eskiye dair bir özlem olduğunu görüyoruz…

Şehir daha bir sakin, daha bir huzurlu, daha bir yeşil ve daha bir müreffehti diyor konuştuğum, görüştüğüm herkes…

Benim de çocukluk ve ilk gençlik çağlarıma denk gelen zamanlara dair tespitlere katılmamak mümkün değil…

Sosyal aktive imkânı daha fazlaydı…

Daha çok sinemamız vardı, sıklıkla konserler ve çeşitli etkinlikler düzenlenirdi…

Caddeler, bulvarlar, sokaklar daha bir ferah, daha bir nezihti…

Ne park problemi vardı, ne de trafik sıkışıklığı…

Artık mekanlar da ruhunu kaybetmiş gibi sanki…

Uzunçarşı hala var ama eski Uzunçarşı değil…

Ha keza Kapalı Çarşı da öyle, Aynalıkavak Çarşısı da…

Çark Caddesi de eski havasında değil, Atatürk Bulvarı da…

Nerede eski Şemsiyeli Park, nerede şimdiki park!

Her şey bir yana Ada Trenimiz vardı eskiden…

Gün içinde çok daraldığında trene atlayıp Sapanca’ya, İzmit’e, İstanbul’a gidip geliyordu insanlar…

Gelinen noktada yüz yıllık tren seferlerinden bile mahrum kalmış durumdayız…

Üstat Necip Fazıl, “Saat işlemiş ben durmuşum/Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum” diyor ya hani…

Tıpkı aynen öyle; yıllar yılları kovalamış, saat işlemiş ama şehir durmuş sanki!