Kaçımız, petrol ithalatı için ödediğimiz dövizin yarısına yakınının ilaç için harcandığını biliyor?
İlaç savurganlığı ve dahi vurgunu ile yapılan mücadelede AK Parti hükümetinin tam anlamıyla başarılı olduğu söylenmese de SGK hastaneleri döneminden çok daha başarılı bir politika izlenerek, bir ölçü de olsa savurganlığın önüne geçilmiş bulunuyor.
İsteniyor ki, bu sahaya giren vurgunların, savurganlıkların önüne, etkili bir kampanya ile daha da geçilsin. Alınan ilaç derde deva olsa ve bütünüyle tüketilse gam yemez insan…
Kullanılmayıp kenara atılan ve son kullanma tarihi geçip çöpe giden ilaç nedeniyle yapılan israfın yıllık maliyeti bir milyon dolara yaklaşmış neredeyse...
Bilinir ki devletin dış borç sarmalında önemli bir yer tutar ilaca ödenen para…
Evlerde yarısı kullanılmış ya da kutusu dahi açılmamış ilaç miktarı dudak uçuklatacak boyutta…
Hal böyle olunca, israftan kaynaklanan açığı kapatmak adına benzine, mazota, sigara ve benzer ürünlere zam kaçınılmaz oluyor.
Böylece halkın cebine yansıyor israf…
Bu konuda ayağa kalkmanın zamanı geldi de geçiyor…
IMF’nin periyodik aralıklarla hükümete “Tasarruf edin” diye öneride bulunduğu dönemlerde, sağlık harcamaları dolayısıyla ilaç savurganlığı ön planda idi.
İlaç israfında suçu getirip tek kişiye ya da kuruma yüklemek de yanlış…
Önce kullanıcı olarak halkın, sonra da gereksiz yere ilaç yazan doktorların, çeşitli yöntemlerle tüketimi tetikleyen ilaç firmalarının bu konuda vebali büyüktür.
Çeşitli nedenlerle kullanılmayıp çöpe giden ilaç değil, aslında milli servettir.
“İsraf haramdır” deriz ama ne hikmetse israftan da kaçınmayız.
İstiyoruz ki aklımız başımıza gelsin ve bu toplumsal çılgınlığın önüne geçilsin.
Sona ersin ilaç savurganlığı…
Dolmasın keseleri bu yola sapmış, doymak bilmez kurum ve kuruluşların…
Bu duygularla önce kendi bütçelerine, sonra ülke ekonomisine zarar vermemek adına uyarılarımızı dikkate alacak herkese ve her kesime, “Orkideler” gönderelim istedik.