Mutluluk, insanlığın ortak amacıdır.

Zamanımızda herkes kendi inancı içinde değil, kendi anlayışı içerisinde mutlu olmak istiyor. Bu sebepledir ki, mutluluk anlayışı da insandan insana değişir.
İşte insanın ikileme düştüğü nokta burasıdır. 
Mutluluk anlayışı her insanda farklı ise ferdin mutluluk anlayışı egoizmalarla desteklenince baskı unsuru olmaktadır.
İnsanlar kendi anlayış çerçevesinde mutluluğu tarif edip herkesin buna uymasını istemektedirler. Kendi dini inancı içinde mutluluk aransa bu sıkıntıların hiç biri olmaz. Toplum bir şeye veya olaya ayni yerden bakarsa herkes aynı şeyi görür. 
Mutluluk  doğuştan bize verilmiş bir yetenek  değildir. Çocukluğumuzdan başlayıp, kişiliğimizle geliştirdiğimiz din, kültür, zeka, anlayış ve akıl birikimi ile olgunlaştırdığımız bir yaşam biçimidir.
Mutluluğun başlangıcı iyimserlik olabilir mi? 
İyimser olabilmek değerli bir alışkanlıktır diyebilir miyiz? 
İnancımız bize mutluğu tarif etmiş midir? Dinimiz yapmamamız gereken yasakları acaba yasaklanan şeylerin bizleri mutsuz edeceği için mi koymuştur?  Sevgi ile imanı aynı kefeye koyan başka bir düşünce ve inanç yoktur.
“Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız” diyen bir  inanç, bizlerin ne ve nasıl olmamız gerektiğini göstermektedir.
Mutluluk, kalplerin aynı düşünmesi ile ortaya çıkmaktadır. Yunus Emre bunun için kalp üzerine bu kadar şiir yazmıştır.
Karar vermemiz gereken şey birileri bizi mutlu ettiği zaman mı mutlu oluruz? Yoksa biz birilerini mutlu etmemizle mi mutlu oluruz?
Mutluluk bana göre sevmektir, hoş görmektir, iyimserliktir.
Kişiliği geliştirerek, başkalarına faydalı olabilme davranış ve alışkanlık yeteneklerini geliştirebilme, mutluluk kapısının açılmasını sağlamaktadır. Sevmeyi ve vermeyi bilen ve yaşayan insan sayısı,  ne yazık ki günümüzde azdır.   
Unutmayalım bu gün şikayet ettiğimiz hayatımız, bazıları için hayal bile değildir. Takvim yaprağında okumuştum. Fazilet “En sevdiğiniz şeyi en sevmediğinize en sevdiğinize verir gibi vermektir” diye. Bilmem katılır mısınız? 
Ömrümüzü üstüne kurduğumuz inanç eğer bizim değilse ve bize bir faydası yoksa kendimizi baştan gözden geçirilmesinde fayda vardır. Nerelerde yanılıyoruz? Yapmamamız gereken neleri yapıyoruz?
Buralarda sağlanacak müştereklilik mutluluğu da beraberinde getirecektir. En azından ben böyle inanıyorum.