Ne zaman halkı derinden yaralayan, etkileyen olaylar, örneğin sel ve deprem gibi afetler meydana gelir, halkımız devletinin şefkatli elinin yanında olmasını bekler…

Bu tür olaylarla aralıklı da olsa sarsılan, zarara uğrayan halkımız, yakın sayılabilecek bir geçmişte telafisi zor büyük yıkımlara uğradı…

Bu tür talihsizlikler yaşamak zorunda kalınca, bir devre damgasını vuran (1980) sıkıyönetim dönemlerinin vali ve belediye başkanı Sedat Kirtetepe’nin ayrılış sırasında gazetecileri toplayıp söylediği sözler gelir aklıma;

“Ben görevimi tamamladım, ayrılıyorum…

Sizler ise burada yaşayacaksınız.

Bugüne kadar yerin altında 800 metreye kadar incelemeler yaptık…

Ne yazık ki sağlam bir zemine rastlayamadık…

Siz siz olun, bu ilde toprağın taşıyacağı maksimum 3 kat sınırının üstünde yapılaşmaya müsaade etmeyin.”

Aradan aylar, yıllar geçti…

Bu önemli uyarı unutuldu…

Son derece sağlıklı ve dahi uyulması kaçınılmaz uyarıyı delen yapılaşmalar, aldı başını gitti…

İnsanlarımız, uyarılar yerine musibetlerden ders alır hale geldi…

Şehrin çeşitli semtlerinde özellikle merkez cadde ve sokaklarda uyarıların aksine hareketle yükselmiş yapıları görünce, işte o generalin uyarıları gelir aklıma…

Ondan sonra meydana gelen son depremde bir enkaz yığını haline gelen Adapazarı’nın cadde ve sokaklarında halkımızın hali hiç gitmez gözlerimin önünden…

Son deprem üzerinden çok seneler geçti…

Yapılaşmada yasal sınırları zorlayanlar olduğu görülüyor…

Böyle yapıp, sonradan ağlayan nice insanlar gördüm, işte o mahşeri andıran deprem ertesi günlerde…

Durup dururken böyle bir yazı da nerden çıktı diyen okuyucularımız olabilir…

Bu ilde yaşanılan büyük depremlere tanık olan bir insan olarak, zaman zaman konuyu gündemde tutmak isterim, yazı ve yorumlarımla…

Son günlerde depremlere seller de eklendi…

Akarsu ve dere havzalarına yapılan konutların sahipleri, tüm uyarılara rağmen fırsatı ganimet bilip ev bark kurunca, su yatağını buldu ve alıp götürdü önüne çıkanı…

Dileyelim musibetlerden alınan dersler yerini bulsun ve kaçak yapılaşmalara son verilsin, sonradan ağlamamak için…

İşte böyle talihsiz günler yaşanıyor ilimizde ve ülkenin diğer illerinde…

Selde zarar görenlere geçmiş olsun derken, yapılaşmada şartlara uygun hareket eden herkese ve her kesime sağlıklı ve huzurlu yaşam dileğiyle Bizim Bahçe’den “Yasemenler” gönderelim istedik…