Hizmete ve projeye doymayan Büyükşehir Belediyesi, geçen salı günü yeni bir proje daha açıkladı…

Tarihi Uzun Çarşı’nın restorasyonuyla ilgili olan bu projenin tanıtım toplantısına bizzat iştirak ettim ve anlatılanları can kulağıyla dinledim…

Çarşı esnafının da katıldığı toplantıda Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ile Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli merak edilen tüm sorulara yanıt verdi…

Esnafın genel itibariyle projeyi desteklediğini gördüm…

Niye desteklemesin ki zaten…

Hem dükkânı güzelleşecek, hem şehri güzelleşecek, hem de bütün bunlar olurken cebinden beş kuruş para çıkmayacak…

Uzun Çarşı’da böylesi bir restorasyonun büyük bir ihtiyaç olduğu su götürmez bir gerçek…

Zira çarşının mevcut durumundan esnaf da memnun değil, vatandaşlar da memnun değil, belediye başkanları da memnun değil…

Yılların çarşısına bugüne kadar bir tek Adapazarı Belediyesi’nin rahmetli başkanı Ünal Ozan el atmış ve çarşının üstünü kapatmış…

Bir de mevcut Büyükşehir Belediyesi, çarşının zemininde yenileme çalışması yapmış…

Bunun haricinde çarşıda herhangi bir yenilik olmamış…

Sadece kimi esnaf kendi imkânıyla dükkânında birtakım yenileme (!) faaliyetleri icra etmiş…

Artık hiç kimse sorumluluktan kaçmasın ve bu proje hayata geçsin…

Uzun Çarşı’nın da şehrin de çehresi şöyle bir güzel değişsin…

Proje toplantısının ardından bir grup gazeteci ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun misafiri olduk…

Şehri bir maestro gibi ustalıkla yöneten kıymetli büyüğüm Zeki Toçoğlu, devam eden diğer işlerle ilgili de bilgiler verdi…

Sorulan tüm soruları içtenlikle yanıtlayan Zeki başkan, o her zamanki babacan tavrıyla gönüllerimizi bir kez daha kazanmayı başardı…

Boşuna dememişler; at binenin kılıç kuşananın diye…

Böyle giderse tarihi bir oyla başkan seçilen Zeki Toçoğlu, 2019 seçimlerinde yüzde 75 bandını zorlayacak…

Cumhuriyetin 100. yılında bambaşka bir Sakarya görecek insanlar…

HER DOĞRU HER YERDE SÖYLENMEZ

CHP İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu’nun Ferruh ağabeye (Bulut) yaptığı açıklamalar şehrin gündemine oturdu…

Özeleştiri yapan, daha doğrusu özeleştirinin sınırlarını bir hayli zorlayan Curoğlu, örgütte heyecan kalmadığından dert yanmış…

Başta şunu söyleyeyim ki “Örgüt” kelimesi insanlara son derece itici geliyor…

Zira örgüt deyince “terör örgütü, gizli örgüt” gibi çağrışımlar uyanıyor insanların zihninde…

Bir kere bu tür alışkanlıklardan artık vazgeçmek ve kullanılan dili düzeltmekte fayda var…

Gelelim Curoğlu’nun açıklamalarına…

Söylediği her cümlenin altına imzamı atarım, hepsi doğru tespitler…

Ancak her doğru her yerde söylenmez ki arkadaş…

Sen il başkanıysan ne olursa olsun ayranım ekşi demeyeceksin…

Özeleştirini kendi içinde yapacaksın…

Ne oldu şimdi, bir avuç insanda heyecan vardıysa o da kalmadı…

Onların heyecanını da aldın süpürdün…

CHP hep bu yüzden kaybediyor…

“Biz özgürüz, bizim partide demokrasi var, ifade özgürlüğü var” diye diye her şeyi uluorta konuşuyorlar…

Ondan sonra da pirincin taşını ayıklamaya çalışıyorlar…

Maalesef CHP ülke ve şehir meselelerine çözüm üretmekten ziyade, partiye gönül vermiş insanları üzüntü ve kedere boğuyor…

Bu kaçıncı hayal kırıklığı cancağızım?

ÜMİT FIRTIN YÖNETİMDE

Baro seçimleri öncesi yönetim kuruluna aday olan kadim dostum Ümit Fırtın’a desteğimi açıklamıştım…

Kendisi Baro yönetim kuruluna seçilmeyi başardı, hem de en yüksek ikinci oyu alarak…

Geçmişte desteklediği her aday seçim kaybeden ve bu meyanda kötü bir şöhrete sahip olan bir insandım…

Son zamanlarda ise bu gerçek tersine döndü…

Zeki Toçoğlu ile başlayıp Recep Tayyip Erdoğan’la devam eden zafer grafiğim Ümit Fırtın’la daha da yukarılara tırmandı…

Desteklediğim insanlar, hem de çok yüksek oylarla birer ikişer seçim kazanıyor artık…

Şeytanın bacağını kırdığım için mesut ve bahtiyarım…

Kardeşim Ümit Fırtın’a Baro’daki görevinde üstün muvaffakiyetler diliyorum…

İcraatlarının takipçisi olacağımı da altını çizerek belirtmek istiyorum…

GÜNÜN ÖZLÜ HİKÂYESİ

Bir çocuğa iki tane anne adayı çıkmış…

Hz. Süleyman’ın huzuruna varmışlar…

İkisi de “Bu benim çocuğum” iddiasındaymış…

Hz. Süleyman, “Getirin kılıcı… Kesin çocuğu ortadan… Yarısını birine verin, yarısını diğerine” demiş…

Bir tanesi demiş ki, “Aman çocuk benim değil, onun…”

Hz. Süleyman da demiş ki, “Çocuk bunun…”

 

KAYNAK:Malatya Haber