Geçenlerde internette okumuştum. Bir ilçemizde kitaplar çöp kamyonuna yüklenmiş, çöp edilmişti!!!
                  Kamyonun resmi de vardı orada. Arkasına boca edilmiş kitaplarla.
                  Detayına bakmamıştım. Zira, haber başlığı, başıma bir kova soğuk su dökmüş, kimyam bozulmuş, afiyetim kaçmıştı. Kitapları çöp kamyonunda görmek, çöp etmek, tiksindirici gelmiş, yüreğim cız etmiş, yüzüm buruşmuştu.
                  Bir canlı mahluku çöpe atma haberi gibi, soğuk geldi bana.
                  Sonra başka şeyler girmişti araya, unutmuştum. Malum ülkemizde gündem çok çabuk değişiyor. Gündeme yetişemiyor, biri ile yeterince alakadar olamadan diğeri devreye giriyor. İstikrarı yakalayamadığımız için tabi ki.
                  Aradan bir zaman geçtikten sonra Arzu hanım aradı.  Özel İdare Kütüphanesinin sorumlusu, emektarı, kitap dostu Arzu Gölcük.
                 Üzüntüsünü dile getirmiş ve kitabın önemine işaret etmişti.
                 Yaramı deşti yeniden, bu makaleyi yazmama neden oldu.
                 Bir kere; sebebi ve cinsi ne olursa olsun kitap çöp olmaz, çöp kamyonuna yüklenmez. Kitabın eskisi de, fazlası da, lüzumsuzu da olmaz. Kitap kitaptır ve değerlidir.
                 Çocukluk yıllarımdan hatırlarım; büyüklerimiz kitabı, yazıyı, kağıdı kutsal görür, ayak altına atmaz, atılanları kaldırır, saklardı. Takvim yaprakları bile sobaya atılmaz, biriktirilirdi. Saygı ve değer görürdü yazılı olan her şey, yazı yazılan her kağıt, her sayfa.
                 Her alanda DEĞER EROZYONUNA uğradığımız gibi, kitap sevgisinde de dumura uğradık. Kitabı sevmez, okumaz olduk. İstisnaları mutlaka vardır ama, evlerimizde en önce KADINLARIMIZ  KİTABI  SEVMİYOR. Onca eşya arasında sadece kitabı fazlalık ve değersiz görüyor.
                 Oysa, kitap her şeyimiz. Bilgi, ışık, aydınlanma kaynaklarımız.
                 Kitap ile ilgili özlü sözler vardır, önemini veciz bir şekilde anlatan.
                 İşte onlardan birkaçı:
                 Kitapsız büyüyen çocuk, susuz ağaca benzer. / Kitaplar, hiç aldatmayan dostlardır. / Bir insanın değeri, okuduğu kitaplarla belli olur. / Kitap aklın ilacıdır. / Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır. / Beden eğitimi vücut için ne ise, okumakta beyin için odur. / Kitap sevgisi, sevgilerin en güzelidir. / İnsanlar ölür, kitaplar ölmez. / Uygarlık yapısının temeli, kitaptır. / Kitaplar da, dostlar gibi iyi seçilmelidir. / Kitap; akıl öğreten iyi bir dosttur.
                Özlü sözlerden anlaşılacağı gibi kitaplar, hayatın merkezindedir.
                KUR’AN’ da ‘ da bir KİTAP  değil midir. Hem de kitapların en büyüğü, dünya ve ahretimizin rehberi, İlahi reçetenin, hayatı nasıl kullanacağımızın kılavuzu,  BAŞ KİTABIMIZ.
                Hiçbir kitap eskidir diye atılmaz, atılamaz, atılmamalıdır. Her evde bir arşiv kitaplık, bir kütüphane mutlaka olmalı, eski yeni demeden hepsi orada yerini almalıdır.
                Kurumların kütüphanesi olmalı, il ve ilçelerde büyük kitaplıklar, kütüphaneler oluşturulmalıdır. Kimde fazla kitap varsa veya bağışlayacaksa orada toplanmalı, dergiler bile aynı kapsamda değerlendirilmelidir.Tüm İl  ve İlçelerde  Şehir Hastaneleri gibi, devasa ŞEHİR KÜTÜPHANELERİ olmalı, Kültür Bakanlığı ve belediyeler buna öncülük ve sahiplik etmelidir.
               Tekrar etmek istiyorum ki; sebebi ve nevi ne olursa olsun, kitaplar atılmamalı, çöp kamyonuyla asla buluşmamalı, çöp yerine koyulmamalıdır.
               Öncelikle kitabı sevmeli, kitaba sevdalanmalıyız. Kitapsız hayatımız olmamalı, çocuklarımıza kitap sevgisini aşılamalı, eğitimimizin temeli kitap sevgisi ve önemine bina edilmelidir.
                Düğünlerde hediyemiz kitap olmalı, yeni ev alanlara, yeni görev alanlara, dost ziyaretlerine kitap ile gidilmelidir. Çikolata, çiçek, çanak çömlek ile değil.
                Hedef Akyazı haberi değil tabi ki. Bu haber üzerinden bir yaramıza parmak basılmasıdır. Külfet ama bir nimete de vesile oldu. Kitabı, kitap sevgisini, ehemmiyetini bir kez daha hatırlamamıza vesile oldu.
                Dünya da kitap okuma konusunda nerelerde olduğumuz, iç karartacak şekilde ortadadır ve herkesçe malumdur.
                Zaten kitabı sevip okusaydık, ülkemiz bu gün bu gündemlerle , bu sorunlarla boğuşmaz, bambaşka bir yerde olurduk.
                Geliniz EN BÜYÜK KİTAP’tan  başlayarak, kitapları sevelim, koruyalım, hepsinden mühimi OKUYALIM. Okuyalım da; kara cehaletimize, ülke de ve dünya da neler olup bittiğini anlayamayan, kandırılan, aldatılan, hep kuyruk olan halimize son verelim.