18 yıl önce;
AFAD yoktu. UMKE yoktu. KIZILAY çöplüktü.
21 yıl önce;
Alet edevat, cihaz, ekipman yoktu, çadır yoktu. Arama kurtarma köpeği bile yoktu.
21 yıl önce;
İş makinası yoktu.
Ambulans yoktu.
Yol yoktu.
Hastane yoktu.
Doktor yoktu.
Hemşire yoktu.
En önemlisi para yoktu..!
1999 Sakarya/Marmara depreminde;
Hükümet yoktu, Cumhurbaşkanı yoktu, 2500 yıllık kadim Türk Devleti yoktu..!
Bunları düşünecek kafa yoktu, vizyon yoktu.
Yapacak yürek, cesaret, aşk yoktu..!
Hatırlayınız,
Doktor vardı ..
Hepsinin özel muayenehanesi vardı,
Hastaya Hastanede bakmaz, hasta yakınını
Özeline çağırır.
Muayene parası alır reçeteyi özelinde yazar verir..
Surat beş karış ameliyat olacaksa,
Bıçak parası alır ..
Doğumda bile bıçak parasını alırlar..
Daha neler neler..!
Koğuş sistemi vardı..
20 hastaya 1 oda da, para verseniz de özel oda alamaz, almak için kalın enseli dayılara yalvarmak zorunda kalırdınız.
Yanılıp ta ölme, siz ölüp kurtulsanız bile ailenizi büyük sıkıntı yaşardı..
Hasta hane parası, aman Allahım ödenecek türden değildi..!
Morg sorumlusuna yalvarıp, bazen iki paket uzun Maltepe sigarası verip, bazen de bir miktar para verip cenazesini morgdan çalan bir sürü tanıdıklarım var.
Hastasını tedavi ettirmek için, yerini, yurdunu, evini satan bir sürü insan tanıdım.
Bu gün;
Hükümet, oluşan doğal afetlerde anında müdahale ediyor, Devletin tüm imkânları sonuna kadar seferber oluyor.
Cumhurbaşkanından, bakanlarına kadar tüm yönetici kadrolar afet alanında acıları paylaşıp, vatandaşla dayanışma örneği sergiliyor.
21 yıl sene önce ismen olup, icraatta sıfır olan kurumlar, bu gün Dünyaya örnek olacak işlevsellikte görev icra etmekteler.
Ne kadar gururlansak azdır..!
Sadece kurumlar mı?
Birinci derecede işi olmamasına rağmen, afet olan bölgedeki belediyelerin ortaya koyduğu başarılar, kurtarma operasyonuna olan katkıları?
Hiçte azımsanmayacak cinstendir.
Hepsine ayrı bayrı teşekkür ederim,
Aslında bu tavır bizi biz yapan, Anadolu insanının yardımseverliğinden başka bir şey değildir.
İnsanlarımızın afet sonrası sergiledikleri yardımlaşma, paylaşma tavrı, uzun yıllar unutulmayacak cinstendir.
Yardımlaşma tavrı, Türk genlerinde daim olup ihtiyaç anında ortaya çıkmamasından başka bir şey değildir.
Türklere has bir duygudur..!
Bu gün izmir’de olan deprem, bizleri derinden üzmüş, afet anlarında bu necip milletin nasılda tek yürek olabildiğinin ispatıdır.
Bu ruhu, siyasilerin algılara heba etmemeleri gerekmektedir.
Bu gün siyaset yapma günü değildir..!
Bu gün yaraların acilen sarılma günüdür.
21 yıl öncesi alışkanlıklardan kurtulmalıyız…
Maalesef o günlerde ülkemiz çaresiz, yönetimsel zaaflar içerisinde idi,
Bugün her şey var; eleştirenlerde insanlık yok,
insaf yok, vicdan yok, nankörlük çok.!
Ama gelin görün ki, günümüzde ne o yoklukları yaşamış bir millet, ne de olana şükreden kalmış.!
Hatırlayınız,
Sakarya/Marmara depreminde elin Amerika’nı yardım yaptı o zaman ki, Ecevit Hükümeti deprem paralarını maaş olarak memura verdi.
Bu gün, kimseye ihtiyacı olmayan bir devlet ve onun yönetimi mevcuttur.
Bu günleri bizlere gösteren Allah’ımıza ne kadar şükür etsek azdır. Şimdi devletimizin haline, hızına, organizasyonuna ve şefkatine bakıp Allaha şükrediyorum.
Elbette bunu bizim tevellütlümüzde olanlar bilir, bu gün ki, gençlerin bu ruhu bilmesini, hissetmesini beklemek elbette beyhudeliktir.
Lakin, bu gün ki gençlere bunu anlatacak olanda bizleriz, kendi eksik anlatımlarımızın, karşılığı elbette gençlerin bir çok şeyden habersiz yetişmesine sebep olmaktadır.
Özetle, çuvaldızı gençlere, iğneyi kendimize sokmamız gerektiği günlerden geçmekteyiz..!
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’geçmişi unutanın, geleceğinin hüsran olacağını, anladığımızda’’