Sevgili okurlar,
Bir mübarek Ramazan ayını daha idrak etmenin sevinci ve sağlığı içinde, ‘günleriniz aydın, sofralarınız bereketli, gönlünüz ve yaşamınız hoş olsun’ diyerek, bu pazar ki, hasbihalime başlamak istiyorum:

Sevgili okurlar,
Bir devre ömrünü sığdıran ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne olduğu kadar, Türk Milleti’ne hizmet eden, büyük devlet adamı, siyasetçi Süleyman Demirel’i de kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz!.
Bizim döneme adını yazdıran, merhumlar arasında Süleyman Demirel’de eklendi. 
Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak, Süleyman Demirel’in en önemli konuşmalarından birisini 1991 yılı seçimleri sırasında yaptığına tanıklık ettik.
‘Türkiye Cumhuriyeti’ni vatandaşlığı bağı bakımından bağlı olmak, kimseyi küçültmez, incitmez!.. Ancak etnik ve dini temelde ayrılıklara düşmek, Türkiye’ye yazık etmek demektir.’


Sanal ortamda da rahatça bulabileceğiniz bu konuşmayı dikkatle dinleyenler arasında, zamanın önde gelen liderleri; Bülent Ecevit, Prof. Dr. Necmettin Erbakan,  Doğu Perinçek’ de var..
Şimdi geri dönüp, bir muhasebesini yaptığımız da göreceğimiz, merhum Süleyman Demirel’i haklı çıkarsa da, hala ‘birliktelik ve bütünlük’ için zaman var.
Maalesef bu ‘etni-site’ vurgusu ülke genelinde olduğu gibi, Sakarya’da da çok öne çıkıyor!.
Seçimlerde, bu sosyal ayrışma durumu, içimizden çıkan adaylara oy verme sırasında açığa çıkmıştır. Sırf aidiyet ve kültür farkından dolayı oy verilmeyen adaylarımızı, eğer ‘Sakaryalı’ ve ‘bizden biri’ olarak göremiyorsak, çoktan ayrışmışız demektir!..
Ayrılıkçı ve ırkçı parti HDP’nin oy aldığı bölgelere bakmak, durumu iyi analiz etmek, etni-site ayrışmasının ne kadar derinleştiğini görmek bakımından önemlidir.
Ülkenin güney doğu sınırları gerçekten kevgire dönmüştür. Ne giren, ne çıkan bellidir. Bu konuda Avrupa’da çokça suçlama ve Türkiye’ye gönderme mevcuttur.
Korkarım, Irak ve Suriye’deki o trajik durumu, yöre halkı yaşamaz ve o yöredeki nüfus içeri doğru sürüklenmez!
Size şaka gibi gelebilir ama, durumun özeti bu! Irak ve Suriye’de yaşanılanları insan görünce, artık güveneceği ve inanacağı bir yer kalmıyor.


Bakınız, Hollanda’da yaşayan yazar ve bilim insanı Sefa M.Yürükel,’ Savaş kapıdadır. Mutlaka silahlarınızı hazır ediniz’ demektedir.
Esasen, siyaseten, etnik bakımdan ve inançlar bakımından, bu kadar ayrıştırılmış, gerilmiş toplum psikolojisi bir hesaplaşmaya doğru sürükleniyor.
Yukarıda merhum Demirel’in işaret ettiği bir durum hali daha vardır. ‘ Siz ülkenin bir tarafına seyahat edemiyor musunuz? Yani ülkenin bir tarafında iş tutamıyor musunuz?’
Ülkeni doğusunda yaşayanlar, batı bölgelerinde iş tutuyorlar da, batı bölgelerinde yaşayanlar, ne doğuda iş tutabiliyor, ne de o yöreye seyahat edebiliyor!
Nereden bakarsanız bakınız, gidişatın adını koymak imkansızdır!
Bunun için Allah gösteremesin ama, her türlü tedbiri almak, B planı içinde hazır olmak gerekmektedir..
Türkiye nereden bakarsanız, bakınız yol ayrımındadır..
Bu durumun ilacı ise seçip meclise gönderdiklerimiz ve güvenoyu verdiğimiz siyasi partilerdir..
İnşallah gereğini yaparlar..
***
Sevgili okular,
Geçtiğimiz hafta Brüksel’de çok önemli bir toplantı gerçekleştirildi.

Özellikle ülkemizin zenginliklerinin kaynağı kabuklu, kuru yemiş ve gıda maddeleri sektörünün sorunları, Brüksel’de masaya yatırıldı.
Bu toplantıya İstanbul İhracaatçı Birlikleri adına, hemşerimiz Hendekli İlyas Sarı(Sarılar Fındık) ve Halil Kurt(İstanbul Fındık) adına katıldı.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden tam 97 delege Brüksel’de buluştu. ABD ve AB’den de önemli şahsiyetler ile konuşmacıları da dinleme, anlama imkanı bulduk. Yeni dostluklar, aracılıklar kurulmasına katkı sunduk.. Sakarya’yı, fındığı, doğal güzelliklerimizi Brüksel’de anlattık..
Ülkemizin en seçkin ürünlerinin ihracaatı konusunda yaşanan tüm sıkıntılar, bu alandaki tüm riskler, engellemeler enine boyuna ortaya kondu.
İki hemşerim ile birlikte tüm toplantıları izleme imkanı buldum. Brüksel’de hoş çalışma ortamı içinde, aynı zamanda Brüksel’i de dostlarıma gezdirme, ülkemiz ile karşılaştırma imkanları bulduk. Bir nevi Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki uçurumu ortaya koyduk, sorguladık.
Başta Karadeniz bölgesi olmak üzere, Batı Karadeniz’in hemen uçunda, Marmara Bölgesinin doğusunda yeni fındık alanları oluşturan insanımıza mutlaka, ama mutlaka sahip çıkmalıyız. Yeni fındık ormanları oluşturan, tabiri caizse yeni gelir kaynakları oluşturmada, zeka ve gücünü ortaya koyan insanımızın, dünü ile bugününü iyi kıyaslamamız gerekir.
Bugün başta Karasu, Hendek ve Akyazı’daki fındık alanları milli gelire katkı sunan alanlar olarak korunmalı ve bölge insanı da her bakımından fındık üretimi için desteklenmelidir.
Gelinen bu noktada fındık ürünün, hammadde olarak satmak yerine artık bu konudaki beceri ve maharetlerimizi artırmak zorundayız..
Bu yeni dijital dünyada sınırlar kalktığına göre, diğer ülkelerin yaptıklarını bizlerde pekala yapabilir, pazarlara sunabiliriz..
İşte bu noktada, sadece Sakarya’yı değil, ülkemizi Brüksel’de  başarı ile temsil eden iki değerli iş adamı ve diğer girişimcilerimizi tebrik ediyorum..
Yeni dünya şartları içinde, yeni pazarlara fındık ürünü ile  açıldığımız zaman, ülkenin zenginliklerine daha büyük farklılıklar katacağımız unutulmamalıdır..
Fındık ürünü, Sakarya’nın yeni katma-değeri ve geleceğidir. Bir, bir kaybettiğimiz ürünlerimize, bir de fındığı eklemeyelim!. Bilakis yeni ürünler ile il, ülke ve dünya pazarında yerimizi almak için, elbirliği yapalım..
İşte, Sakarya’nın pırıl, pırıl iki genç girişimcisi İlyas Sarı ve Halil Kurt, Brüksel’de, ilimizin, ülkemizin, en gözde ürünü olan fındığa, diğer arkadaşları ile birlikte sahip çıkarak, yeni pazarlar arayışındaydılar..
Bir Sakaryalı olarak, onlara rehberlik yapmanın, derin bir hazzı içinde, her zaman Sakarya için, Türkiye için, insanımız için burada, AB başkenti Brüksel’de hizmetinizdeyiz..
Unutmayınız, fındık petrol kadar önemli stratejik bir üründür..
TEBRİK
Benim ile yaşıt olan Yeni Sakarya Gazetesi’nin kuruluş yıldönümünde, başta merhum büyüğümüz, kurucumuz Hasan Uyar olmak üzere, kalemini, düşüncesini Sakarya için, ülkemiz için, insanımız için, çekinmeden kullanan basın emekçilerine selamlar olsun.. Yeni Sakarya’nın basın hizmet bayrağını taşıyanlara ne mutlu!
Nice yıllara Yeni Sakarya..