Sevgili okurlar,
Dikkat ediyor musunuz, hayatımızı yakından ilgilendiren bir değil, bin bir konu ile yatıp, kalkıyoruz!
Öncelikle içte yaşam kaygıları, aile yapımızı yakından ilgilendiriyor.. Kuru fasulye, yağ, şeker, bulgur, pirinç, ekmek fiyatlarının,  günlük yaşamımızı nasıl etkilediğini görmek, aile bireylerini derinden sarsıyor..Bunun bir de giyim, kuşam yanı var.. Hatta otomobiliniz varsa, bunun mazotu, benzini, bakımı, tamiri vergisi var..
Hele bir de kirada oturuyorsanız!
Hele bir de memur, işçi iseniz..
Hele de dar gelirli bir kesim içindeyseniz, o zaman kaygılanmakta yerden göğe kadar haklısınız!
Biraz başımızı kaldırıp, eğitim, sağlık, seyahat, ekonomik sorunlara da daldığımız da, inanın işin içinden çıkmak öyle kolay değil..
Hep derim ya, ‘insanın bir B planı’ mutlaka olmalı..
Dar günler için kıyıda, köşede bir şeyler biriktirmeli..
Har, vurup, harman savurmamalı..
Tüm bunlara, ikamet ettiğiniz çevrenin sorunlarını da eklemelisiniz.. Doğal afetler, sosyolojik baskı ve  etnik,uluslararası  sorunlar karşısındaki tavrınız da çok önemlidir..
Şimdi yaşam koşulları, eskiye göre daha da zorlaştı..Üzerine titrediğiniz,  emek ile büyütmeye çalıştığınız evladınızın okula gitmesi, askerlik görevini yapması, evlenmesi ve bir iş tutması, çevresinde saygın bir yer edinmesi artık öyle çok kolay değil..
Tüm bu sorunların, bu yaşam kesitlerinin içinden çıkmak için, inanın cambaz olmak bile yetmiyor, cin olmak gerek cin!
O nedenle sizi yönetenlere, ayar vermek gerekiyor..
Mahalle muhtarından başlayarak, belediye, diğer resmi kurumlarda görev alanları liyakatle seçmeli ve göreve getirmeliyiz..
Bunu yapacak kurum, tabii siyaset kurumu..
Öyleyse, tüm yaşamımıza çeki-düzen veren, başarı ve başarısızlıkları  ile hayatımızı alt-üst eden kararlara imza atanları iyi seçmeli, iyi bilmeli, iyi tanımalıyız..
O zaman yapmamız gereken şey, iyiyi iktidar yapmak,  köy, ilçe, kent ve ülke yönetimini iyi yöneteceklere mührü teslim etmektir..
Bunu yapabildiğimiz, seçtiklerimiz sorguladığımız, denetleyebildiğimiz, hesap sorduğumuz zaman, geleceğimiz büyük ölçüde garanti altındadır..
Bakınız, İstanbul’da yaşayan bir çift, bizzat yardım isteyerek, çocuğunun okuması için şimdiden kaygılarını aşmak istiyor..
Yurtdışında evladını okutacak durumu yok.. Ama içte, daha iyi eğitim veren, çocuğunun geleceğinden endişe etmeyecek bir eğitim sistemi içinde yetiştirilmesini istiyor..
Çevresine bakıyor, araştırıyor, okulu da buluyor ama, oraya nasıl ulaşacak?
Kısacası yardım istiyor!
Böyle, biricik yavrusunun gelecek kaygısı içinde olan, az insanımız yok!..
İşte son olarak haberlere de yansıdı, bir halk oyunları ekibimizin tüm elemanları Macaristan’da, iltica başvurusu yapmadı mı?
Oldu mu şimdi?
Hani siz Avrupa Birliği ile vizesiz seyahat için görüşmelerdeydiniz?
Gözü dışarıda olan insanımızın gelecek kaygısı içinde olması, son derece manidar ve üzüntü vericidir..
Uzatmayalım, bir Sakaryalı stajyer öğrencim ile Brüksel sokaklarında dolaşırken, kahvehanelerden, lokantalardan gelen, şen şakrak sesleri sordu…
‘Bu insanların yarın kaygıları yok! Haftayı çalışarak tamamlar, hafta sonu ise böyle ailecek, ya da arkadaş çevresi ile eğlenir geçirirler’ dedim.
Nasıl dedi?
Nasılı?
Şu küçük ülke Belçika, insanının yarınları için tüm politikaları oluşturmuş, gençlerine gelecekte iş imkanı hazırlamış, siyasi mülahazaları, torpilleri, ötekileştirmeleri, sen-ben kavgalarını tarihin tozlu raflarına terk etmişler.
Ne varsa, ülke zenginliğini paylaşıyorlar, hastanede, postanede, bankada, her yerde sıraya girip işlerini görüyorlar.. Yapılan sosyal konutlarda aileler, gelir durumlarına göre yerleştiriliyor ve aile bütçelerine göre kira bedeli ödüyorlar.
Torpil, ayrıcalıklı bir durum için hiçte adam aramıyorlar!?
Bizlerde bunu başarabiliriz!
Bunun için sihirli bir yöntemde gerekmiyor. Bilgilenmek, çevremizde olup bitene bakmak, haklıyı, haksızı, hırsızı iyi bilmek ve iyiyi iktidara taşımak yeterli olacaktır.
Unutmayınız ki, dünyada ki tüm olumsuzlukların nedeni seçilmiş beceriksiz siyasetçi ve yöneticilerdir..
Bunların yaşamımızı daha fazla alt-üst etmesini izin verip,vermemek elimizdedir..
Bilmem anlatabildim mi?