AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, şu sıralarda ilin gündemine oturan Adapazarı Şeker Fabrikası’nın el değiştirmesi konusuna açıklık getirmiş, medyanın tanınmış kalemleriyle yaptığı sohbette…

Aralarında Engin Arapoğlu’nun da bulunduğu gazetecilere yaptığı açıklamada Ayhan Sefer Üstün bir yandan net diğer taraftan üstü örtülü, çarpıcı mesajlara yer vermiş…

Yerden bitercesine türeyen işadamları arasında yer alan, bu arada zamanın Şeker Fabrikası Genel Müdürü Ahmet Mülayim’i de tehdit ettiği iddia edilen Durmuş Ali K. adlı bir işadamından bahsetmiş…

Anlattıklarına bakınca, Durmuş Ali durmamış meğer!

Yeni yeni işler kurmuş, yeni yeni dostlar (!) edinmiş…

Yazılan ve yazılmayan yönleriyle fabrikanın elden çıkarılışına yönelik ciddi, ciddi olduğu kadar üzerinde durup düşünülmesi gereken konulara değinmiş Ayhan Sefer Üstün, Durmuş Ali K’nın üzerinden…

FETÖ davası nedeniyle tutuklu bulunan işadamının, nasıl ve hangi şartlarda, kimlerle, hangi cemiyetlerle ilişkiler kurduğu, alışveriş yaptığı, sanırım ilerleyen günlerde ortaya çıkacaktır…

Son günlerde üstü küllenen bir konunun yeniden gündeme getirilmesi üzerine hayli farklı ve de bilinmeyen yönlerine yönelik açıklamalarla olayın peşini bırakmayacağı izlenimi edindiğimiz Ayhan Sefer Üstün’ün dün gazetemizde yer alan geniş açıklamaları sonrasında, konuyla ilişkili çok kişinin başı ağrıyacak gibi görünüyor...

Zira kısa sürede büyük işler (!) başaran, serveti milyon dolarla ifade edilen Dursun Ali K. şu sıralarda tutuklu halde, yargılanmayı bekliyor…

Kim haklı ise taraf ayırt etmeksizin, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen kim varsa, ister şahıs, ister dernek, ister kurum olsun, hesabını adalet önünde versin isteriz…

Bugün pis kokusuyla ilin gündemine oturan, bir zamanlar “Şeker Cumhuriyeti” diye anılan dev fabrika, bu hallere mi düşecekti!

Kimi elden çıkarmak için uğraştı, kimileri de feryat etti “Bu fabrikanın bacaları tütecek” diye…

Mafyavâri yaklaşımlar sergilendi, fabrikayı kapmak için…

Fabrikanın bu hale gelmesinde en büyük günahı olanlar, gizlemeye çalışıyor hâlâ kendilerini...

Ama bilinir ki; güneş balçıkla sıvanmaz ve hakikatlerin, günün birinde ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır…

O günü bekliyoruz elimizde kalem, yüreğimizde doğru olana selam diyerek…