İçimizden olup da dışımızdakiler gibi düşünen düşünürlerden ne çekti bu millet, bu ülke...

Onlar dün vardılar, bugün de var olduklarını ortaya koyan benzerlikler sergiliyorlar...

Tek amaçları, halkın her seçimde daha da sıcak bir şekilde sarıp sarmalayıp benimsediği AK Parti’yi iktidardan etmek...

Bu doğrultuda ellerine geçen her aleyhte fırsatı ve her olayı gündeme taşıyıp ülkede huzur bozucu fitnelerle hedefe varmak istiyorlar...

Dün taun (veba) hastalığından kaçarcasına suçladıkları kesimlerle kol kola giren bukalemun tipli siyasetçiler, bu sınıfa girer elbette...

Onlar böyle yaptıkça emelleri, arzuları, beklentileri hep ters tepiyor, bir türlü gayelerine ulaşamıyorlar...

Şimdi sırada barış süreci var...

Yumruklamalar başladı yavaştan yavaştan...

Aralık ayı sendromlarından faydalanamayınca, başka senaryolara sarıldılar...

Oralarda çoluk çocuk bir lastik yakıp ısınmaya

kalksa, “Güneydoğu kaynıyor” haberleri yapılıyor, utanmadan ve sıkılmadan...

Kışkırtıcı gelişme ve olaylardan medet umuluyor...

Olmadı, belki de yarım asırdır süregelen bir rahatsızlığı yeniymişçesine, ülke gündemine taşımaya koyuldular...

Neymiş efendim, Güneydoğulular elektrik kaçakçısıymış, onların ödemediğini bizler ödüyormuşuz...

Abartılmış rakamlarla gündeme taşınmak istenen olay da göstermiştir ki, ellerindeki sermaye tükenmek üzere,  kendilerini yalanlayan somut rakamları görmezden gelip, Güneydoğu halkını hırsız ilan etmeye kalkıyorlar...

Gerçekleştirilmek istenen barış sürecini sabote etmek isteyen hükümet ve iktidar düşmanları yanında, kandan beslenen azılı bir grup da faaliyette Güneydoğu’da...

Bugün olanca hızıyla yürütülen barış görüşmelerini sabote etmek adına her yolu deneyen ve bildik yöntemleri ile küçük şiddette de olsa bazı üzücü kışkırtmalara yeltenenler ile barış sürecini baltalayıp hükümete fatura etmek ve ülkeyi yeniden bir büyük kriz dönemine sokmak isteyenler arasında fark yok...

Hedefleri bir, amaçları aynı: Kan aksın, hükümet gitsin...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan son yaptığı açıklamada, “Devletin gizli kalması gereken her kademesine sızıp dinleyenler, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerini de dinlemişler” derken, neyi anlatmak istiyordu acaba...

Bence bu anahtar cümle etrafında durup düşünmek ve son gelişmeleri buna göre değerlendirmek, artık kaçınılmaz hale geldi...

Hani bir söz vardır, tarihe geçen “Türkiye öylesine büyük bir ülke ki, içeriden hainler, dışarıdan düşmanlar uğraşır da, bir türlü yıkılmaz...”

Bugün olanca kuşatılmışlığa direnip ayakta kalıyorsa bu ülke ve bu hükümet, sanırım bu anlayışın eseri olsa gerek...