Zeki Toçoğlu, Engin Arapoğlu’na gelecek dönemlerde yapacağı yatırımlardan söz etmiş, içinde en çok dikkatimi çeken 1994-95 yıllarında tıpkı “Çark Caddesi trafiğe kapansın, prestij bir caddemiz olsun” tezi örneği, Gar kaldırılsın diyenlere karşı da “Hayır, Gar kalkmasın. Hat, Gar-Mithatpaşa arası yerin altına insin” görüşünü dillendirmiştim. 
Sonradan buna zamanın milletvekillerinden eski bakan Ersin Taranoğlu da katıldı.
Yerin altı böyle keşfedilmişti, daha o yıllarda...
Savunduğum “Yer altı hattına”, gezip gördüğüm Avrupa şehirlerinden örnekler de vermiştim...
Garlar şehirlerin kalbidir ve orta yerinde kuruludur.
O nedenle Adapazarı Tren Garı kaldırılamaz, üstelik bunun kolay ulaşım açısından halka sağladığı nice faydaları vardır.
Şehirlerde yön, Gar merkezli düşüncelerle tayin edilir.
Amsterdam’da, Münih’te, Paris’te, Brüksel’de, Prag’da ve Milano’da hep böyledir.
“Onlar nasıl ve hangi gerekçe ile garlarına sahip çıkmışlarsa, bizler de aynı düşüncelerle garımızı korumalıyız” görüşü uykudaydı, ta ki Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun yorganı kaldırmasına kadar...
Konu yeniden gündeme gelmiş oldu böylece...
Toçoğlu diyor ki, “Gar’ın yerinde kalması, için hattın yerin altına inmesi gerekir”
El hak! Doğru söze ne denir?
İşte biz belediye başkanlarına “Sıra dışı başkanlar safına katılmak istiyorsanız, sıra dışı projeler üretmelisiniz” derken, böyle yatırımlardan ya da yaptırımlardan söz ediyoruz.
Büyükşehir Belediye Başkanı Toçoğlu çok mütevazı...
“Ben sıra dışı başkan olmak istemiyorum” der durur...
Ama görülüyor ki aklında hep sıra dışı işler var.