Engin hoşgörüsü, uyumlu ve inançlı hali ve de yapısı ile takdir edilen ülkenin 11. Cumhurbaşkanı bir yönüyle Adapazarılı saydığımız Abdullah Gül, türlü ayak oyunlarının devreye konulduğu bir süreçte, kendine yakışan bir olgunluk içerisinde arkadaşlığın ve kardeşliğin de ötesine taşan bir anlayış ile ilk kez halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a devretti görevini…
Tören anlamlı ve de tarihi bir özellik taşıyordu…
Aralarındaki samimiyetin üzerine bina edilen ve 40 yıl öncesinde başlayan bir dava arkadaşlığının bundan sonra da devam edeceğinin sinyallerini veren ikilinin ülkeye yapığı hizmet devir teslim törenine de damga vururken, Halef Selef Cumhurbaşkanları’nın yüzlerinin gülüşü yansıyordu ekranlara…
Böylece ülkemiz adına iyi niyet taşıyan herkesi mutlu edecek görkemli ve de duygulu bir vedalaşma oldu…
Çankaya’ya çıkışı son derece çatırtılı olan Abdullah Gül’ün Köşk’ten ayrılışı aksine renkli duygulu ve hüzünlüydü…
Omuz omuza verip, ülkeyi hasta adam olmaktan çıkaran bu dev ikilinin yolları nerede ne zaman ve de yeniden kesişir bilemeyiz ancak bilinen bir şey var ki; aralarını bozmak adına ortaya konan her fitne, türlü tezgah ve acımasız senaryolar yarım asra dayanan davadaşlığın getirdiği engin anlayış ve olgun tavır içinde eriyip gitti…
İşte böyle ve alışılmadık güzellikler içerisinde “Yeni Türkiye” adına yola koyulan hizmetkarlarının duygu dolu vedalaşmasına tanık oldu TV’den yapılan canlı yayınla ülkemiz…