Pazar günü haberlere göz gezdirirken gördüm, İstanbul’da durduğu yerde yıkılan bir binanın çöküş anına ait görüntüleri…

Tüyler ürperten haberi izlerken aklıma düştü yine, bir büyük deprem yaşamamızın an meselesi olduğu…

Malum, ilimiz 25-30 yıllık aralıklarla yıkıcı depremlerle sarsılır…

1942, 1967 ve 1999 depremleri, yakın tarihte yaşanmış depremler olarak hafızalarda hala taptaze…

17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden geçen 25 yıl, bize zamanımızın azaldığını gösteriyor…

Burada asıl dikkat çekmek istediğim zamanın azalması değil, geçen 25 yıla rağmen ilde hala deprem yorgunu binaların varlığı…

Binlerce kişiyi bir gecede toprağa vermiş olan Sakaryamız, yaralarını sarmış olmasa da maddi olarak, manevi yaralarımız dün gibi yakıyor yüreklerimizi…

Ancak yapılması gerekenlerin henüz tam anlamıyla gerçekleştirilememesi, “depreme hazırız” diyemeyişimiz artırıyor endişemizi…

Her fırsatta, zaman ve zeminde dile getirdiğim ve ısrarla gündemde tutmaya gayret ettiğim deprem ve kentsel dönüşüm konusunda, çok katlı binaların kat maliklerinin de artık yetkililerle işbirliği yapmasının zamanı gelmiştir ve de geçmektedir…

Bugün kentsel dönüşüme “evimin metrekaresi azalacak” ya da benzer kaygılarla yanaşmayan ev sahiplerine, olası depremde büyük maddi kayıplar belki de can kayıpları yaşama ihtimallerini hatırlatmayı görev bilirim…

Bunun yanında, kentsel dönüşümün vatandaş keyfiyetine bırakılmadan, bakanlık eliyle, günümüz koşulları ve en makul şartlar gözetilerek tez elden hayata geçirilmesinin ne denli hayati önem taşıdığını da bir kez daha vurgulamak isterim…

Dileğimiz bir daha aynı acıların yaşanmamasıdır…

Bu duygu ve düşüncelerle, deprem dirençli bir şehir inşa edebilmek adına kentsel dönüşüm için elini değil gövdesini taşın altına koyacak, etkili-etkisiz, yetkili-yetkisiz herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den şimdiden “Menekşeler” gitsin istedik…

BEKTAŞ AİLESİNİN ACISI BÜYÜK

İlimizin sevilen oda başkanlarından biridir Ali Bektaş…

Tüm derdi, gayreti oda üyesi esnafın memnuniyeti ve daha iyi şartlarda ve dahi düzen içerisinde çalışmasına yöneliktir…

Şehirde sevilen, sayılan bir kişiliğe sahiptir…

Kardeşi Muharrem Bektaş da Taşkısığı Mahallesi’nin sevilen muhtarıdır…

Duyduk ki babasını kaybetmiş Bektaş kardeşler…

Baba Mehmet Bektaş, 80 yaşında ilahi buyruğa boyun eğip, aramızdan ayrılanlar kervanına katılmış…

Dün kalabalık cemaatle Taşkısığı’nda öğle vakti kılınan namazın ardından dualarla son yolculuğuna uğurlanan Mehmet Bektaş’a yüce Mevla’dan rahmet, Ali Bektaş’ın şahsında tüm aile efradına acılarını paylaşır sabır ve başsağlığı diliyoruz…