7 Haziran seçimleri öncesinde AK Parti’ye aday adayı yağmıştı! 80 küsur aday adayı, müracaat formlarını alırken yaptıkları açıklamalarda, her zaman AK Partili olduklarını, aday gösterilseler de, gösterilmeseler de ve veya listenin hangi sırasına konulsalar da, aynı aşk ve şevkle partilerinin en çok oyu alması için çalışacaklarını falan söylediler.

**

Her aday adaylığı müracaatında bulunan isim bu sözleri tekrarlıyordu adeta. Ve tüm aday adayları, gazete gazete geziyor, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyor, milletvekili seçilmeleri halinde neler yapabileceklerinin altını çiziyorlardı.

**

AK Parti’nin 7 kişilik aday listeleri açıklanana kadar her aday adayı, yüzde yüzlük performansla sahadaydı. Ta ki, o liste açıklanana kadar. Ne zaman ki liste açıklandı, sahada listedeki 7 isimden başkası kalmadı.

**

Aday adaylığı başvurusunda bulunurken, ‘Şöyle çalışacağım, böyle çalışacağım. Şöyle koşturacağım, böyle koşturacağım’ diyen aday adaylarını, ara ki liste açıklandıktan sonra sahada göresin. İstisnasız her biri ortalıktan toz oldu gitti.

**

Yukarıda sahada sadece listede olan 7 isim kaldı dediğim yeri biraz açmak istiyorum. Aslında sahada 7 kişi de kalmamıştı. Listenin ilk 4 sırasındaki Ayşenur İslam, Mustafa İsen, Ali İhsan Yavuz ve Recep Uncuoğlu milletvekillikleri garanti olduğundan mı nedir, listenin 5, 6 ve 7. sırasındaki Ali İnci, Recep Hacıeyüpoğlu ve Bilgehan Doğru kadar sahada olmadılar.

**

Özellikle de Ali İnci… Parti içinde partili büyüklerden kendisine kurulan birçok komploya rağmen, sahada en çok görünün O’ydu. İlk 4 içindeki isimler her yerde, ‘Hedef 7-0’ diyorlardı ama saha icraatları ancak ve ancak, ‘4-0’ı gösteriyordu. Sanki 4. Sıradan sonrasının seçilememesi gibi gizli bir işbirliği vardı.

**

7 Haziran seçimlerinin AK Parti olarak seçilme/seçilememe çizgisinde olan isim 5. sıradaki Ali İnci idi. Bir nevi seçimler Ali İnci’nin seçilip seçilmemesi üzerine kurulmuş gibiydi. 6. sıradaki Recep Hacıeyüpoğlu ve 7. sıradaki Bilgehan Doğru, seçilemeyeceklerini bildikleri halde, listenin ilk 4 sırasındaki, Ayşenur İslam, Mustafa İsen, Ali İhsan Yavuz ve Recep Uncuoğlu’ndan daha çok çalıştılar.

**

Yeri gelmişken şunu da belirtmeliyim; 7 Haziran seçimleri öncesinde, 3 dönem kuralına takılan isimleri de yani, Şaban Dişli, Ayhan Sefer Üstün ve Hasan Ali Çelik’i de hatırlarsanız pek sahada görmemiştik.

**

Yukarıda belirttiğim gibi aday adayı olup da, aday gösterilmeyenlerin bir tanesi bile sahada değildi. Eğer, 7 Haziran seçimlerinde AK Parti bu şehirde 5 milletvekili çıkardıysa, bunda aslan payı Ali İnci’nindir.

**

Sadece bölgesi Hendek’te değil, Karasu’dan Geyve’ye, Pamukova’dan Akyazı’ya, Taraklı’dan Karapürçek’e kadar sokak sokak, kapı kapı gezdi. Ali İnci’nin toplumda bir karşılığı olduğunu herkes biliyor. Ve ben, Ali İnci’nin toplumdaki karşılığının, AK Parti’nin bugünkü adaylarının hepsinden çok daha yukarıda olduğunu söyleyebilirim.

**

Mesela, bugünkü adaylardan her hangi biri, ‘Haydi Ankara’ya gidiyoruz’ dese, hangisinin peşine bin kişi takılır? Ama bugün bile Ali İnci çıkıp, ‘Haydi Ankara’ya’ dese, bu rakamın üç beş katı arkasına takılır. Toplum karşılığı olarak bunu söylemek istedim.

**

1 Kasım listesinde kendine yer bulamayan Ali İnci, listeler açıklandıktan sonra ilk açıklamasında, ‘..Öncelikle liste hayırlı uğurlu olsun. Listede olan arkadaşlarımın en güzel şekilde çalışacağını düşünüyorum. Ben aday gösterilmeme rağmen, küsmeden, kızmadan aynı şevkle arkadaşlarıma katkı için çalışacağım. Siyaset de böyle şeyler olabilir. Sonuç olarak siyaset uzun solukludur. İleride başka kapılar açılabilir. Allah mübarek etsin’ demişti.

**

Şimdi 1 Kasım seçimlerine yaklaşıyoruz. Sahada kim var. En çok ve de daha çok SBB Başkanı Zeki Toçoğlu var. Sonra listedeki isimler var. Ama yiğidi öldürelim ama hakkını da verelim. Bugün sahada olanların içinde, listede olmamasına rağmen yine tüm ağırlığıyla Ali İnci var.

**

5 ay gibi kısa bir milletvekilliği sonrasında Ali İnci’nin listeye alınmaması, bence AK Parti’nin 1 Kasım seçimlerinde vekil sayısının düşmesine neden olacak. Bunu mutlaka söylemeliyim. Bir de şu var. Ali İnci yıllarca belediye başkanlığı yaptı. Artık ilçe belediye başkanlığı onu kesmez. Milletvekilliği deseniz, kısa bir dönem olsa da bu tadı da tattı. Orada bir holdingi var. Gidip onun başına oturup, keyfine bakacağına, bugün hala sahada partisi için, listedeki arkadaşları için mücadele ediyor. 7 Haziran öncesi sahada görünmeyenler, aleyhte propaganda yapanlar bunu anlayabilir mi?