Yazıya soruyla başlıyorum ama doğru soru bence, hem kendisi hem de zamanlaması. Zira biz üzerimizden çöl kumu ve sıtma korkusunu atamadan Fransa Mali’ye asker çıkarttı. Afrika sömürüldü mü? Evet. Daha da sömürülüyor mu? Evet. Bundan sonra da sömürülecek mi? Evet. Bu evetlerden rahatsız olanlar başlığı okuyup, mantıklı biz cevap bulsunlar. Sadra şifa bir çözüm içinse bence ekvator çapında gayrete ihtiyacımız var.
Doç. Dr. İbrahim Kalın, Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı biliyorsunuz. Afrika seyahatinde aynı uçaktaydık. Diyor ki, 14 Ocak’ta, Zaman Gazetesi’nin Yorum Köşesinde yayımlanan yazısında: “Sular yükselir, balıklar karıncaları yer. Sular çekilir, karıncalar balıkları yer.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gabon Parlamentosu'ndaki konuşmasında naklettiği bu Afrika sözü, derin bir tarih perspektifinin ifadesi.”
Söz Afrika sözü değil, rivayet muhtelif, mesele de bu değil. İbrahim Kalın’ın yorumundan uzunca alıntı yapacağım. Kendi yorumumu sona saklıyorum. Ayrıca benim Afrika hakkındaki malumatım, “Kökler” dizisindeki “Kunta Kinte”nin acıklı öyküsünden ibaret. Haftaya da geziye katılan Mahmut Övür, Beril Dedeoğlu, Nihal Bengisu Karaca ve Özlem Albayrak’ın yazılarından alıntılar yaparım, benim yorum daha sonraya kalır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hanımefendi Emine Erdoğan ve kızları Sümeyye Erdoğan da aynı uçaktaydı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ömer Çelik, TİKA Başkanı Serdar Çam, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, İTO Meclis Başkanı İbrahim Çağlar, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TÜMSİAD Başkanı Dr. Hasan Sert, TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, İhracatçı Birlikleri Başkanları, Hamdi Akın’dan Ethem Sancak’a, Ali Sabancı’dan Ferit Şahenk’e, Nihat Özdemir’den Remzi Gür’e, Aziz Torun’dan İbrahim Cevahir’e, Durmuş Döven’den Fettah Tamince’ye dek neredeyse 150 işadamı aynı uçaktaydı.
Elbette 7 saat git, Gabon’da 2 gece kalıp Nijer’e 4 saat uç, orada 1 gece konakla, haydiii 5 saat daha uç Senegal’e git, ertesi gün Türkiye saatinden 2 saat geri bir vakitte Dakar’dan havalan, 7 saat uç, İstanbul’a indiğinde kayıp bir saatin olsun, bunca bir arada olunca heyetteki herkes hakkında görüşlerin, izlenimlerin oluyor haliyle. Yeri geldikçe kullanmak üzere depoya kaldırıyoruz onları.
Uçağımız büyüktü. Türkiye büyük bir ülke. İşadamlarımız büyük işler yapıyorlar. Daha büyük işler de yapabilirler. Başbakanımız, Gabon’da, Nijer’de, Senegal’de yaptığı konuşmalardan yola çıkarak söylüyorum, istediği ülkede açık farkla başbakan seçilir. Erdoğan küresel bir lider. Büyük bir lider. Heyetimiz büyük. Afrika büyük. Umutlar büyük. Sempati hem bizde hem onlarda gerçekten büyük. Gelgelelim, organizasyon, gidip gelme, yerleşme, iş görüşme biçimimiz, Başbakanlık protokolünü bilemem ama, heyetin kalanı ve işadamları açısından gerektiği kadar büyük değil. Türkiye kendisine, liderine, kendisinden beklenenlere göre daha iyi organize olmalı, daha büyük düşünmeli ve daha büyük işler yapmalı. Yoksa yine yazının başlığına döneriz. Biz böyle yaparsak, Afrika niye sömürülmesin?
Unutmayalım İbrahim Kalın’ın yazısını: “Türkiye, 2005 yılında Afrika açılım politikasını başlattı. Aynı yıl Türkiye'de Afrika yılı ilan edildi. Afrika Birliği, Türkiye'yi “stratejik ortak” ilan etti. Bu açılım politikası çerçevesinde 2008'de Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi yapıldı. Beş yılda bir yapılması kararlaştırılan zirvenin ikincisi, bu yıl ekim ayında İstanbul'da yapılacak. 54 Afrika ülkesinin devlet başkanlarının katılacağı bu zirvede hem Türkiye'nin son beş yılda attığı adımlar, hem de Türkiye-Afrika ilişkilerinin bundan sonraki seyri ele alınacak. Yakın zamana kadar Türkiye'nin bütün Afrika'da 12 tane büyükelçiliği vardı. Bu sayı bugün itibarıyla 31'e ulaşmış durumda. 2013'te açılacak üç yeni diplomatik misyonla Türkiye'nin Afrika'daki temsilcilik sayısı 34'e çıkacak. Böylece Türkiye, Afrika kıtasında en fazla diplomatik temsilciliği bulunan ülkelerden biri olacak. Buna mukabil halen 21 Afrika ülkesinin Ankara'da büyükelçiliği var. 14 Afrika ülkesi Ankara'da elçilik açmak için karar almış durumda. Türk Hava Yolları 22 Afrika ülkesinde 34 noktaya sefer düzenliyor. TİKA'nın Afrika'da 9 ülkede koordinasyon ofisi var. TİKA, kıta çapında 34 ülkede onlarca proje yapıyor, tarım ve balıkçılığa destek veriyor, su kuyuları açıyor, okul ve klinik kuruyor, Afrikalı öğrencileri, diplomatları ve güvenlik birimlerini eğitiyor. Ayrıca Türk STK'ları kıta çapında yoğun çalışmalar yapıyor. Türkiye her yıl Afrikalı öğrencilere devlet bursu veriyor. 2012-13 akademik yılında Afrika'ya tahsis edilen toplam devlet bursu bini geçmiş durumda. Özel vakıf üniversiteleri de kalkınmada öncelikli ülkelerin öğrencilerine burslar vermeye başlıyor.
BM En Az Gelişmiş Ülkeler listesine göre dünyadaki 48 en fakir ülkenin 33'ü Afrika'da bulunuyor. Türkiye, Mayıs 2011'de bu programı on yıllığına üstlendi ve En Az Gelişmiş Ülkelere her yıl 200 milyon dolar tahsis etme kararı aldı. İlki geçen yıl mayıs ayında yapılan Türkiye-Afrika Medya Forumu, 54 Afrika ülkesinden üç yüzün üzerinde Afrikalı medya mensubunu bir araya getirdi. Afrikalıların ortak mesajı “Türkiye ile Afrika artık doğrudan ve aracısız konuşmaya başlamalıdır” oldu. Anadolu Ajansı, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve diğer medya kuruluşları sayesinde artık Türkiye ile Afrika doğrudan konuşmaya başlıyor. Türkiye'nin 2002 yılında Afrika'yla olan toplam ticareti 2 milyar dolarken, 2012 sonu itibarıyla bu rakam 17 milyar doları geçti. Başbakan Erdoğan, 2015 yılı için ticaret hedefini 50 milyar dolar açıkladı. Mevcut ivme ve fırsatlar nazar-ı itibara alındığında bu hedefe ulaşmak mümkündür. 2011 yılında Türk firmaları, Afrika'da 2 milyar dolarlık müteahhitlik projeleri üstlendiler.”
Zeki Aydıntepe, Bizim Bahçe’de sehven Monoco Prensi yazdı, doğrusu Morocco Kralı, 63 sene evvel bir cami yaptırmış Senegal’in başkenti Dakar’da. O camide Başbakan Erdoğan’ın ne söylediğini, benim ne anladığımı haftaya yazacağım. Gezinin ruhu bence oradaydı. Afrika’nın sömürülmekten kurtulmasının şifresi de.