Şehrimizin tanınmış işadamlarından Ahmet Pekşen ile CHP’den milletvekili aday adayı Gündüz Gençcan’ın öncülük ettiği bir Adapazarlı Grubu oluşmuş sanal alemde…

Tahir Erhamza da bu grubun lokomotifleri arasına katılmış.

Bodrum dönüşü yolda iken aradı…

“Ağabey gazetenizi takip ediyorum.

Gurbet elde bizi doğup büyüdüğümüz şehrimizden habersiz bırakmıyorsunuz.

Özellikle de Sakaryasporumuz ile ilgili eski-yeni anılarınızı zevkle takip ediyoruz.
Bu hafta cumartesi günü Erenler AVM karşısında çadır kafede sanal alemde bizi takip eden Adapazarlılar ile buluşuyoruz.

Sizi de mutlaka aramızda görmek istiyoruz” demişti.

Grupta o kadar tanıdık dost varmış da haberim olmamış, varınca anladım…

O zaman koptu duygu dolu hisler içimde…

İstanbul eski defterdarı Kadir Boy, İGS ve KİP’in sahibi sevgili Turan Sarıgülle, anıların adamı ünlü organizatör Hamdi Özarutan yılların eskitemediği Sakarya’nın entelektüel ismi Fikri Figen ve onun nazar boncukları Asuman ile Birgül Figen, ünü ilin sınırlarını aşıp ülkeye yayılan Fanatik Gazetesi spor yazarı Oğuz Dizer ve benim ilk kulüp idarecim İhsan Ayhan’ın kızı Nilgün, ilimiz spor hayatında unutulmaz izler bırakan eski Gençlik Spor İl Müdürü ve futbol hakemi Erdoğan Çamlıyurt, gazetemizin ortaklarından Melih Uyar, Nuri Başaraner, kambersiz düğün olmaz misali Gaga Erol ve çocukluk arkadaşım Şansal Gürsakarya, gazeteci dostlar Yalçın Akaltın, Cengiz Olgaç ve Müjgan Zaman ile isimlerini hatırlayamadığım tanıdık-tanımadık bir çok dostla öylesine duygulu, öylesine renkli bir hasretlik yaşadık ki, kaldı tadı damaklarımızda…

Gündüz Gençcan’ın tek tek mikrofona davet ettiği dostların bu şehre olan saygı ve sevgisi yanında o unutulmaz çarşıları, yolları, meydanları, gazinoları ile eski Adapazarı’nı dile getirişleri, günün mana ve öneminin anlaşılması için yeter de artardı bile…

Öyle güzel bir gün yaşadık ki zamanın nasıl geçtiğini anlamak mümkün olmadı…

1950-60-70-80’li yılların Adapazarı’nı bilinen-bilinmeyen yönleriyle farklı kişiler ve farklı anlatımlarla dinlemek, bizi, işletmeciliğini tanıdık bir dost Canip Kaya’nın yaptığı Çadır Kafe’den çıkarıp farklı ve duygusal yönü ağır basan bir maziye götürüyordu…

Canip Kaya’nın salonu dolduran konuklarına sürpriz olarak kendi elleriyle yoğurduğu “dartılı keşkek” ile noktalanan günde mikrofona gelen Adapazarlılar’ın anlattıkları ilginç anılar güne damgasını vuran, heyecan uyandıran ilgiyle izlenen sözler olarak öyle kolay unutulacak gibi değildi…

Duygusal yönü ağır basan bu renkli günde hasret gideren Adapazarlılar’ın sanal alemde oluşturduğu dostluk, sanal olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşünce tadından yenmez oldu.

Emeği geçenlere Bizim Bahçe’nin solmaz çiçeği “Orkideler” gitsin istedik hem de demet demet…