-Sevgili okuyucularım,

-Son yüz yılın ülkemizle ilgili en iğrenç,

- en aşağılık,

- en fütursuz,

- en alçakça,

- iç ve dış düşmanların birlikte haraket ederek gerçekleştirmek istedikleri kuşatmayı  defetmek üzereyiz elhamdülillah…

- Bu defedişin birinci ayağı 16 Nisan referandumudur…

- 16 Nisan referandumu bu tür alçakça darbe düşüncesi içinde olan, taşıyan densizlere de büyük tokat olacaktır…

-Bunu daha şimdiden sizlere müjdeleyebilirim…

BİTMEK BİLMİYORLAR

-Bilanço ağır ve ürkütücü…

-15 Temmuz’dan bugüne 157 General, 2 bin 71 üst rütbeli subay, 1100 jandarma, 18 sahil güvenlikçi, 2100 polis, 2 bin 240 hakim-savcı, 64 mülki-idare amiri, 37 Gazeteci tutuklanmış, 5 bin 342  akademisyen, 3 bin 670 hakim savcı, 6 bin 13 sağlık çalışanı, 3 bin 185 asker 149 general-amiral görevlerinden uzaklaştırılmıştı…

-Ama görüyorsunuz, sorgulamalar, tutuklamalar hala  tüm hızıyla devam ediyor…

-Ve bunların bitmesi, bitirilmesi de pek mümkün gözükmüyor….

-40 yılda yapılanan bir oluşumu tabii ki 40 günde bitirmek mümkün değildir ama en azından üreme ve çoğalma sonlandırılmıştır.

-En azından bunu görebiliyoruz bugün…

ADİL ÖKSÜZ’LE İLGİLİ KARANLIK İLİŞKİLER

-Sevgili okuyucularım,

-Başta ülkemizi, ardından ilimizi ve daha ilginci  görev yaptığı Sakarya Üniversite’sini ciddi boyutta töhmet altında bırakan bu karanlık adamla ilgili hemen her gün çeşitli iddialar, söylemler duymamak mümkün değil…

-Hele hele son açıklanan Akıncılar üssü iddianamesinden sonra bu karanlık adamın in mi…? Cin mi…? olduğu noktasında da işimizin falcılara kaldığını ifade etmek istiyorum…

-Bence, bu benim son kararımdır…

-Bu adam su katılmamış hindir

XXXXXXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-Yine bu adam bulunduğu konumu itibarıyla öyle donatılmış, öyle güçlendirilmiş öyle zırhlandırılmış ki girdiği, çıktığı, çalıştığı her yerde korunmuş kollanmış maalesef…

-Yani her şeyi sırra-kadem bu adamın…

XXXXXXX

-Baksanıza, 15 Temmuz gecesi yaşanan hikayesine…

-Adam Sincan’da yakalanıyor.

-Darbecilerle birlikte aynı hücreye konuyor. Amerika’daki üst akıl burada birilerine ulaşıyor.

- Onun serbest kalması için düğmeye basıyor.

- Adamlar icraat yapmaya hazır kıtalar zaten.

- Adam hücreden alınıyor, ödüllendirilerek elindeki mevcut telefonlarıyla birlikte salıveriliyorrrrrrrr…!

-Sonra…?

-Sonrası yok bu işin sevgili okuyucularım.

-Sonrası yok.

-Bu adam ne zaman, nereden çıkacak…?

-Nasıl çıkacak…?

-Hangi icraat için çıkacak belli değil…

-Onun için daha çok önlem, daha çok irdeleme, daha çok yakın takip, daha çok bilgiye ulaşma gibi etkinliklerin sıra-dışı yapılmasının gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum…

-Bu arada son telefonunun da Sakarya Akyazı ilçesinde 16 Nisan 2016 günü saat 12.43’te çaldığını hatırlatarak…

REKTÖR ELMAS’TAN AÇIKLAMA GELDİ

-Sevgili okuyucularım,

-15 Temmuz darbe girişiminden sonra adı darbeciler listesinde ilk sırada yer alan Adil Öksüz’ün Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi olduğu açıklanınca olan bizim Üniversitemize oldu….

-Bırakın ülke gündemini bir anda dünya gündemine oturuverdik…

-‘Sakarya Üniversitesinden de bir hain çıktı. Adil Öksüz’ denilerek…

-İl olarak hepimiz sarsıldık…

-Üniversite yönetimi ise adeta böyle bir olay karşısında şok oldu…

Xxxxxx

-Allah’tan Üniversitemizin başında akli-selim bir Sakarya sevdalısı rektör var…

-Kendinden emin….

-Kendinden emin olduğu kadar birlikte çalıştığı ekibinden de  emin bir rektör, hoca…

-O dönemi o süreci devletin istihbaratıyla iyi yönetti, istihbarata var olan gücüyle destek verdi, bilgi sundu, bilgi aktardı…

-Sonuç olarak, bu densizin Üniversite içinde faal bir haraketinin olmadığına kesin karar verildi.

-Yani Üniversitemizin bundan etkilenmediği gerçeğine varıldı derken bu defa ve en ciddi iddianame çıktı ve yeniden yer yerinden oynadı….

Xxxxxxxxxxxxxxx

-Sevgili okuyucularım,

-Bu son yayınlanan iddianameden sonra Salı günü bende bu FETÖ saldırıları ve Adil Öksüz’le ilgili bir yazı kaleme aldım.

-Bu yazıma dostluğuna ve prensiplerine önem verdiğim Üniversitemizin rektörü Muzaffer Elmas’tan yüreğime su serpen güzel bir açıklama aldım…

-Rektörlüğün darbe komisyonuna sunduğu rapordan alıntıların yer aldığı açıklamada Rektör Elmas,

-‘Sakarya Üniversitesi’nin 15 Temmuz darbe girişimindeki talihsizliği, adı geçen ve Hava Kuvvetleri imamı olduğu söylenen şahsın Üniversitemiz personeli olarak 1993 yılında o günkü yönetim tarafından alınmış olması ve görevini 15 Temmuz 2017 tarihine kadar sürdürmüş olmasıdır’ deniyor du…

Xxxxxxx

-Sevgili okuyucularım,

-Sakarya Üniversitesinde halen 3200 akademik ve idari personel görev yapıyor…

-15 Temmuz FETÖ soruşturmasına takılan personel sayısı 133… Açığa alınan akademisyen sayısı 102…

-Ancak beni burada en mutlu eden not ve nokta. Göreve geldiği günden beri Üniversite bünyesine aldığı 369 akademisyenden bir tanesinin bile FETÖ/PYD soruşturmasına alınmamasıdır rektör Elmas’ın…

-Yine sayın rektörden  gelen güzel bir haber daha var. O da İlahiyat Fakültemizin başındaki dekan ile ilgili…

-Sayın rektör İlahiyat Fakültemizin dekanının fakültede 6 yıldır görev yaptığını, 6 yılda 50 öğretim elemanını bünyelerine kattığını buradada hiçbir akademisyenin soruşturma kapsamına alınmadığını açıkladı bize…

Xxxxxxxx

-Sevgili okuyucularım,

-Bu kadar büyük bir felaketten çıkmış bir ülkenin vatandaşı olarak bende bugün, sayın Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ı ekip olarak Üniversitemizde verdiği o mükemmel mücadeleleri için kutluyorum…

-Daha iyiye, daha güzele diyebilecek miyiz…?

-Onlarıda sayın rektörle yüz yüze konuştuğumda yazacağım…

-Bu açıklama ve açıklamalar beni, ilimi ve bu camiaya ilgi duyan herkesi mutlu edecek diyebiliyorum bugün…

-Teşekkürler sayın rektörüm

-Teşekkürler Nilüfer Pekşen

BİZLER BU AZİZ VATANIN BİRER BEKÇİSİYİZ

-Sevgili okuyucularım,

-Hepimizin ortak görevi, ortak düşüncesi ülkemizi, bayrağımızı dolayısıylada çalıştığımız, görev yaptığımız kurum ve kuruluşlarımızı korumak ve kollamaktır…

-Bu uğurda canlarını seve seve veren binlerce şehidimizi  bugün buradan bir kez daha dualarımızla yad edelim…

-Kahraman gazilerimize de Rabbimden şifalar, yeni yaşamlarında da huzur içinde mutlu ömürler diliyorum…

-Kahramanlıkların da öyle işkembeden atmakla olmadığını, bunun yaşanması gerektiğini ya da yaşayanlardan canlı canlı dinlenmesi gerektiğini de bugün burada ifade etmek isterim…

-Hepinize iyi hafta sonları diliyorum…