Son derece duyarlı olduğu, gerek üslubundan ve gerekse bu ile olan sevgisinden kaynaklanan bir okuyucumuzdan geldi yorum, Bizim Bahçe’ye…

Deniliyor ki, “Bir müddet önce şehir yollarının yamalı bohçaya döndüğünü yazmıştınız...

Bekledim ki böylesi arızalı yolların ayıbı giderilsin diye yapılan uyarıların devamı gelsin…

Sizin de belirttiğiniz gibi her cadde ve sokağın hali perişan…

Yollar vasıfsız şirketlerin gelişigüzel asfaltlamasıyla yer yer su birikintilerinden geçilmez oldu...

Hal böyle olunca yapılan asfaltlar hızlı bir şekilde bozuluyor…

Batılı ülkelerde asfaltlar hafif balıksırtı ve kenarlar su yutan mazgallarla dolu…

Bizde ise tam tersi uygulamalarla, yollar acınacak halde…

Mevsim gelip geçiyor; bahar ayları böyle değerlendirilsin, şehrin yüzü gülsün...

Yollar böyle iken tretuvarlar daha da beter…

Bilin ki cadde ve sokaklar, yaya kaldırımları, meydanlar bir şehrin aynasıdır...

Şehre ilk not buralardan verilir…

Bugünkü gibi bakımsız, kırık dökük, inişli çıkışlı her yerden kesintiye uğramış çizgisi, makyajı bozuk caddelerle, şehirler sınıf atlamaz, aksine sınıfta kalır...

Bu şehrin sokaklarının bu hale gelmesinde sadece belediyeler değil, orada yaşayan halkın gözü, kulağı, dili olan basın da sorumludur.”

Sitem böyle…

Ne dersin Zeki Başkan!

Var mısın bu bahar böyle büyük bir asfalt taarruzuna…

Giy şu çizmeleri, çık meydana…

Yaptığın ve yapmakta olduğun çok sayıdaki hizmete, yatırıma ayna olacağı söylenen yollar için yap planını…

Yürürken üzerinde ve de kenarlarında, dökülsün dilden dualar…

Bakıp da bunca güzellik içinde bozuk yollara…

Giymesin muhalefet karalar…