Türkiye’de alçak ve hain bir terör saldırısı daha gerçekleştirildi.
Üzüntümüz büyük!
Acımız sonsuz!
Ama bu terör olaylarının bir sorumlusu yok mu?
Özellikli siyaset makamı, bu terör olaylarını ‘ucuz laflarla’ geçiştirmemeli?..
İnsanımızı ikna edici bir açıklama yapmalı..
‘İntikam alacağız’ diyorsunuz, adamlar, hemen yarın bir başka bir bomba patlatıyor!
Herkes, herkes düşünmeli, gencecik, yetişmiş, masum insanlarımızı teröre kurban veriyoruz!..
Herkes terörü lanetliyor!
Bu iş demek ki lanetlemekle, asmakla, kesmekle olmuyor!
Daha, daha etkin tedbirler gerekiyor..
Bu işin içine halkı sokmadan, ülkenin kolluk kuvvetleri, yöneticileri daha etkin tedbirler almalı..
İşin içine halkı soktuğunuzda, terörün ve şer güçlerin istediği ‘iç savaş’ çıkmasına zemin hazırlamış oluruz!
O zaman bu işin içinden kim çakabilir?
Teröre, herkes karşı!
O zaman nerede yanlış yapılıyor?
Bu kan gölü, bu acı, bu gözyaşı nerede bitecek?
Onu, bunu suçlayanların, acaba bu işteki sorumlulukları hiç akla gelmiyor mu?
Türkiye, hiç bu kadar çaresiz olmamıştı?
Halkı, kin, öfke ve nefret içine çekmeye çalışanlar, onu, bunu ‘hain’ diye damgalayanlar, biraz daha itidalle düşünerek, üzerlerindeki sorumluluğu idrak etmelidirler..
Türkiye kötüye gidiyor?
***
Elbette terörün öncesi var!
Kimseyi suçlamak gibi bir görevimiz yok..
Ancak, ülkede siyaset yolu ile sorumluluk üstlenenler, sorumluluklarının gereğini daha fazla idrak edip, yerine getirmelidirler!..
Vatandaş olarak bunu istiyor ve bekliyoruz..
Türkiye’de hiçbir öncelik, terör olgusunun önüne geçemez, geçmemeli!..
Asıl olan terörle mücadele ve ülke güvenliğidir..
Meclisin devreden çıkarılması, yetkilerin tek elde toplanması, Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülük olur!
Yanı başımızdaki, Irak, Suriye bataklıkları binlerce insanı yuttu..
Türkiye’ye karşı hasma ne tutup içinde olan ülkeleri unutmamalıyız..
Sevr’i hortlatmak için sıra bekleyenler var..
Türkiye’nin zenginliği, dinamizmi, yükselişi, başkalarını endişelendirdiği gibi iştahını da kabartıyor..
Ülke hiç bu kadar, içte çaresiz duruma düşmedi..
Dış güçlere hizmet eden, onların talimatları ile hareket edenlerin temizlenmesi bitmek bilmiyor..
Yaşadığımız acıların da sonu gelmiyor!?..
Ülkemizin kentlerinde, sokaklarında, caddelerinde, parklarında, dağlarında, yaylalarında, yollarında rahat, huzur içinde dolaşabilmeliyiz..
Ülke sınırları içinde yaşayanların, birbirlerine bakışları, kin ve öfke içermemeli..
Kimse, kimseyi ötekileştirmemelidir..
Unutulmasın ki, bu ülke bizim..
Kimse, kimseden fazla vatansever ve dindar değildir..
Hiçbir siyasi erk, insanların kendilerine biat etmelerini sağlamak için  baskıya, şiddete, propagandaya başvurmamalıdır..
İşte geldiğimiz bu noktadan, dersler çıkararak, ileriye, geleceğe bakmalıyız..
El, ele vererek, yoklukları, çaresizlikleri, kaosu, terörü yenmek için harekete geçmeliyiz..
Daha önceki yazılarımda da sıkça yer verdiğim terör olgusunu, iyi anlayarak, iyi kavrayarak, devletin yanında yer almak, kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak gerekir..
Terör ile sadece Devlet mücadele etmesini beklemek ,bizlere yakışmaz..
Bizlerde devletimizin yanında yer alarak, moral değerlere, istihbarat çalışmalarına katkı yapabiliriz..
Eğer ülke, ‘Seferberlik’ noktasına gelmişse, o zaman omuzlarımıza düşen yük daha da büyüktür.
Bu sorumluluk bilinci içinde, tüm siyasi hesaplaşmaları bir kenara atarak, ülkenin selamete çıkarılması için el birliği, gönül birliği, kader birliği yaparak, omuz omuza, sırt sırta vererek, ortak düşmana karşı cephe almalıyız..
Terörün istediği, kaos yaratma, şiddete başvurulmasını temin etme, moralsizlik, bıkkınlık haline düşmeden, diri, iri ve bir olmanın mecburiyetini idrak etmeliyiz..
İşte son İstanbul ve Kayseri terör saldırılarından alacağımız çok ders var..
En küçük ihmalin nelere mal olduğunu, görüyor ve yaşıyoruz..
‘Sen ve ben kavgası, senin ve benim partim egosuna’ düşmeden, bayrağı kapıp, sorumluluklarımızın bilinci içinde Türkiye için koşuya katılmalıyız..
Türkiye, son kalemiz!
Son kaleyi canımız, kanımız pahasına savunmak için ‘15 Temmuz Darbe Kalkışmasından’ edindiğimiz dersler bağlamında, bizim de terör ile mücadele yapacaklarımız unutulmamalıdır..
Bu güç, bu kudret, bu irade insanımızda her zaman mevcuttur..
Yeter ki, nemelazımcılıktan sıyrılalım!..
Başta İstanbul olmak üzere son Kayseri’de şehit düşenler ile tüm şehitlerimize Allah’tan gani, gani rahmet, gazilerimize acil şifalar dilerim.