İhtiyacı karşılayamaz hale gelen hastanelerin gündemde olduğu bir dönemde eleştiri okları uçuşurken havada, hasta olmayı tetikleyen yiyecek, içecek ve giyecek konularına hiç değinilmez ve dahi kimse kafa yormaz...

Al iki kutu hap, yaptır kalçadan iğneyi, geç gitsin!

İnsan, kendi doktoru olmadıktan gayri, hep kolaycılığı seçip en ufacık bir rahatsızlıkta, AK Parti hükümetinin getirdiği kolaylığa sığınıp, soluğu hastanelerde alarak iyileşeceğini ümit eder oldu…

Hiçbir hastalık yok ki tedavi edilemesin, ilacı bulunmasın...

Bugün insanlarımızın pek çoğu özellikle belli yaşlarda eklem rahatsızlığı, baş ağrısı, mide ve kalp rahatsızlıklarından şikayetçi…

Hal böyle olunca ne hastane ne de doktor yetişebiliyor...

Müzmin baş ağrısıyla gitmedik doktor, başvurmadık hastane bırakmayan tanınmış bir işadamı anlattı…

“İstanbul’da ünlü bir doktor tavsiye ettiler, gittim…

Para pul gözüm görmüyor…

Yeter ki başımın ağrısı geçsin…

Doktor muayene sonrası ‘bir hap yazacağım ama çok pahalı, onu alacaksın’ dedi.

Aldığım bir kutu hap, 800 liraydı…

Yakından tanıdığımız bir doktor arkadaşa da anlattık durumu…

Şikayetimi dinledi,

‘Evet bu hap anlattığın hastalık için iyi gelir ancak bundan sonra kullanmayacaksın.

Sana onun yerine geçecek çok basit, daha etkili ve de yan etkisi olmayan bir şey tavsiye edeceğim...

Onu sürekli kullan, hem sağlığını kazan, hem de başının ağrısı geçsin…

Aldığın bu pahalı hap limondan ibaret…

Onun yerine sabah akşam tok karnına bir limonun suyunu iç, hafif sulandırarak, devam et bir iki ay, hiçbir şeyin kalmaz’

Dediğini yaptım, artık hiç başım ağrımıyor.

Allah o doktordan razı olsun…”

Bunun gibi daha ne bitkiler var ama haberimiz yok olup bitenden…

Bizim Bahçe’den o doktora “Orkideler”, rahata eren hasta dosta “Leylaklar” gönderirken, sıra geldi dizi ağrıyan ve ameliyat olacaksın denilen bir gazeteci dostun sağlığına kavuşmasının hikayesine…

Onu da bir başka güne bırakalım deyip, tüm okuyucularımıza bizi takip etmeleri adına “Beyaz güller” gönderelim istedik Bizim Bahçe’den…

HALUK İLDENİZ (Adapazarı Belediyesi Özel Kalem Müdürü): “Üzüntünün harman olduğu günümüzde, hiç olmazsa tebessümle verelim halkımıza moral. Dileyelim kısa sürede kalksın ortadan, olağanüstü hal.”

HASAN ALİ ÇELİK (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı): “Yanlış anlaşılmasın isterim bu iyi niyetli tavrımız, halkımız tarafından. Doğru olan ayrılsın, bu karmaşık ortamda akından karasından…”