Kitap
Italo Calvino’nun ‘Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu’ başlıklı romanını bilmem okudunuz mu? Okumadıysanız bu karlı günlerde okunacak en iyi kitaplardan biri olduğunu söylemeliyim.

Şarkı
Adamo’nun ‘Her yerde kar var’ şarkısını, karların aydınlattığı bir odada dinlemek; ‘Her yerde kar var, kalbim senin bu gece…’

Türkü
Ya ‘Kınalı kar, kınalı kar/Sende büyük bir âhım var’ türküsünü Sabahat Akkiraz’ın… ‘Âh’ ve ‘kar’… Çok tuhaf, ‘şair! yağan kar değildi üstümüze, âh’tı’ mısraını yazdığımda henüz bu türküyü dinlememiştim.

Hatırlama
Kar, hatırlatır. ‘Lambayı yakma, bırak,/sarı bir insan başı/düşmesin pencereden kara./Kar yağıyor karanlıklara./Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum./Kar.../Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar.../Ve şehir kör bir insan gibi kaldı/altında yağan karın./Lambayı yakma, bırak!/Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların/dilsiz olduklarını anlıyorum./Kar yağıyor/ve ben hatırlıyorum.’ Nâzım, bu mısraları yazarken neler hatırlıyordu kim bilir?

Mûsikî
Yahya Kemal için kar ve şiir mûsikîden başka bir şey değildir. Kar Mûsikîleri şöyle başlar: ‘Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu/Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu//Bir kuytu manastırda dualar gibi gamlı/Yüzlerce ağızdan koro halinde devamlı’.

‘Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş/Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar/Geçen eyyâm-ı nev-bahârı arar’ mısraları da Cenab Şahabettin’in Elhân-ı Şitâ (kar müziği) şiirinden…

Otel
Edip Cansever Özleyiş şiirinde şöyle söylüyor: ‘Gülüşümü ıslattım –kar yağdı bütün gün/daha yağsın/kar yağsın bütün otellerin üstüne/üstüne üstüne bütün otellerin/kar yağsın/lacivert gözlerine seniha’nın//hiç bitmesin, yağsın/karla dolsun göğsünün katedrali/avluya düşen org uyansın//özlemim sanadır, varsın/kar yağsın, daha yağsın/seni arındırıncaya kadar’. Siz hiç kar yağarken bir otelde bulundunuz mu? Ben bir kere bulundum kör oldum.

Ruh
Cahit Sıtkı’nın ne ince bir ruhu var. Ruh ve kar; birbiriyle bu kadar örtüşen iki şey zor bulunur. ‘Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine/ Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine’ diyor şair güzelim bir şiirinde.

Sitem
Kahvenin son yudumunda, ‘Alıcı kuşlar gibi başımın üstünde dönüp durmayın/Kol kola girip yalnızlığımı vurmayın yüzüme kar taneleri’ ile başlayan ‘Yollar benim umudumdur, yolları kapatmayın/Yağmayın yollarıma durun kar taneleri’ ile biten şarkısını dinlemek Nilüfer’in.

Tren
Karda yapacağınız bir tren yolculuğu hayatınızda unutulmaz izler bırakabilir. Tolstoy’un o benzersiz eseri Anna Karenina’nın filme uyarlanan son versiyonunu seyredin, bana hak vereceksiniz. Muhteşem bir tren yolculuğu sahnesi var ki sadece o bölüm için bile seyredilebilir film.

Elif
Karacaoğlan’ın ‘İncecikten bir kar yağar/Tozar Elif Elif diye/Deli gönül abdal olmuş/Gezer Elif Elif diye’ dörtlüğüyle başlayan koşmasının bestesini ne zaman dinlesem gözyaşlarımı tutamam.

Yalnızlık
Dıranas’ın o muhteşem şiiri ‘Kar’ şöyle biter: ‘Buğulandıkça yüzü her aynanın/Beyaz dokusunda bu saf rüyanın/Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış/Sırf unutmak için, unutmak ey kış!/Büyük yalnızlığını dünyanın.’

Nûrusiyâh
‘başucunda Siyah Güneşler; -sabah!/odalarda ağır ağır fenalık/kar yağar, bir ânlık kar, bir ânlık/…kalbine gömülür Nurusiyah’ mısralarının kar’ı seyrederken yazılıp yazılmadığını soracağım Hilmi Yavuz’a.

Allah
‘Allah kar gibi gökten yağınca/Karlar sıcak sıcak saçlarına değince/Başını önüne eğince/Benim bu şiirimi anlayacaksın’. Kar yağıyor ve biz seni sanki daha iyi anlıyoruz üstat.

Geçen cuma gecesi, pencereden kar’ı seyrettim, limonlu ıhlamurumu içtim ve bu yazıyı yazdım. İçimden sevindim; lâvanta çiçeği kokan ve bir hatıra zevkine dönen kederler içinde…