Böyle yoğun yağmurlar sonrası gölleşen cadde ve meydanların haline bakıp; şehir merkezini, Serdivan tepeleri ve etrafına doğru kurmayıp verimli tarım arazileri üzerine inşa edenlerin suçu ve vebalinin büyük olduğundan çoğunlukla eskiler şikayet eder...
Zamanında tepeler üzerine kurulsaydı bu şehir ne yağmurlardan ne de su taşkınlarından etkilenirdi.
Şimdi altyapı ne kadar özen gösterilirse gösterilsin, yağmurların yoğun olduğu günlerde tıkanıyor ya da çekmiyor...
Bunun faturasını getirip günümüz idarecilerine veya belediye başkanlarına yüklemek doğru değildir sanırım...
Ancak onların da bu konuda yapacakları önemli yatırımlar olmalı...
Böyle durumlarda zararı en aza indirecek yatırımlara gitmek ve altyapıyı her zaman ve zeminde işler hale getirmek kaçınılmaz...
Çok kolay tıkanan bir altyapıya sahip şehrimiz, ne yazık ki...
O nedenle yapılmış asfaltlar bir bir yamalı bohçaya dönüyor...
Tam randımanı olmayan altyapı yanında, yeterli yağmur su kanallarına sahip olamayışımız sağanak yağmurlarda önemli zarar ziyanlara yol açıyor.
Yer yer evlerin bodrum katları, bazı pasajların giriş kısımları sular altında kalıyor...
İyi ki şehrimize sağanak halinde sürekli yağmur yağmıyor...
Kısa süreli ancak hızlı yağmurlar gösterdi ki bu konuda şehrimiz hazırlıksız...
Mevsimlerin pusulası şaştı...
Kar, yağmur, rüzgar, fırtınanın ne zamanı belli ne de miktarı...
“Mevsimler yas tutup çöller ağlasın” şarkısında olduğu gibi acılı mevsimler yaşamak istemiyorsak, başta altyapı olmak üzere her türlü yapılaşmaya karşı şartları zorlamaktansa, şartlara uygun yaşamak zorundayız...
Aksi halde bu şehrin yüksekler yerine alçaklara kurulmasına öncülük eden eskilerin hatasının faturasını ödemek zorunda kalırız ki, altından kalkılamaz ağır yükler biner sırtımıza...
Şehirlerin kalitesi, gelişmişliği ve yaşanılır olmasında en önemli kriterlerin başında gelir altyapı...
Bu yönüyle nasıl bir altyapıya sahip olduğumuzun ölçüsünü ortaya koyan yağmurlara karşı her an hazır olmalıyız ki fazla yıpranmayalım...
Bu doğrultuda en büyük görev ve sorumluluk belediyelere düşer hiç kuşkusuz...
O nedenle diyoruz ki yenilenen ancak yetersiz olduğu görülen altyapıya güvenip de tedbiri elden bırakmayalım.
Yağmurlu ama zararsız günler dileğiyle halkımıza uyarı çiçeği “Zambaklar”, bu konuda yetkili etkili herkese “Fesleğenler” gitsin istedik Bizim Bahçe’den...
ARDA ÜNAL ERKEKLİĞE İLK ADIMINI ATIYOR.
Tolga ve Başak Ünal çiftinin prensi Arda Ünal, bu akşam Beyazgül Restoran’da gerçekleşecek sünnetle delikanlılığa ilk adımı atacak.
Okulunda ve kulübünde özellikle yüzme yarışmalarında gösterdiğini derecelerle dikkati çeken Arda’ya acısız bir operasyon dileğiyle “Pembe güller”; genç anne babaya evlatlarının damat olacağı günleri de görmeleri adına Bizim Bahçe’den “Sarı güller” gönderiyoruz.