Komplo teorileri diye yıllarca okunan ve söylenen ne varsa hepsinin teker teker hayata geçtiğinin canlı şahitleriyiz…
Yıllar öncesinde Ortadoğu ile ilgili ortaya koyan tüm teoriler, çizilen haritalar gerçekleşmiş durumda…
Irak’ın hali, Mısır’ın durumu, Bosna, Tunus, kuzeyimiz, güneyimiz, ikiz kuleler, Afganistan, Humeyni, Arafat, Bin Ladin, APO, FETÖ, Trump, işgaller, savaşlar, vs…
Söylenen sözlerin tek tek gerçek olduğu ve de ortaya konan teorilerin tek tek hayata geçtiğini artık biliyoruz…
Birileri önce plan yapıyor, sonra uyguluyor…
Direnen olsun olmasın, gerçekleştirmek için her yol deneniyor…
Bu düzeni düzmeye kalkan meşhur aileler, düzenleri bozulana kadar yüzyıllarca büyük İsrail planını komplo teorisi adı altında alıştıra alıştıra uygulamaya koyuyor…
Ülkemiz üzerindeki senaryoların en sonuncusunun İsrail amaçlı, ABD uşaklı ve Vatikan planlı FETÖ’nün operasyonu ile hem gördük, hem yaşadık…
FETÖ eliyle Müslüman Türkiye’yi İsrail’in hizmetine sunmaya çalışan, yeni bir din projesi ile ülkeyi yönetmek isteyenler çok şükür ki Erdoğan ve ona inanan millet tarafından durduruldu…
Belki de tarihte Sultan 2. Abdülhamit’ten sonra oyunlarının bozulduğu ilk projeleriydi…
Bunca yıllık düzenin oyuncuları planlarının bozulmasını hazmedemeden yeni planlarını devreye sokma gayretinde…
Topla, tüfekle, parayla, güçle Müslüman Türk dünyasını dize getirmeye çalışıyorlar...
Daha tankın önüne kaç para verilince yatılacağının hesabını yapamamış olacaklar ki her tuzak başlarına yıkılıyor…
İçerideki ve dışarıdaki hainlerin bu işin manasından habersiz oldukları her hallerinden belli oluyor çok şükür…
Bu mücadelenin Erdoğan tarafından verildiğini zannedenler milleti hala daha dışarıdan bakan seyirci sanıyor…
Anlayamadıkları herkesin sahada ve meydanda olduğu ve mikrofonu tutanın Erdoğan olduğudur…
Düşman insanı diri tutar, dinç tutar…
Öyle ki FETÖ teorilerinin her gün bir yenisini piyasaya sürerlerken, bu milletin korku, telaş yapmasını bekleyenler tam tersi milletin silahlanmaya kadar giden hazırlığına, zindeliğine, atar vaziyetteki öfke ve intikamına şahit oluyor…
Tarihte en çok ayakta kalan imparatorluklar, padişahlıklar, krallıklardır…
Öyle ya da böyle bu yönetim şekli baştaki adil ise adalet, hain ise sefalet ile sürmüştür...
Allah korkusu olan hiçbir lider bu topraklarda bu millete zülüm içerisinde hüküm edememiştir, hainlik edememiştir...
Tarihteki tüm kavgaların ailelerin, kardeşlerin açgözlülükleri, makam hırslarının körüklenmesi ve pay alma çabasından kaynaklandığını biliyoruz…
Ne yapılırsa yapılsın bu zamanda ise buna koalisyon diyoruz...
Artık lider tüm gücü tek elde toplasa bile halkın denetiminden kaçacak, halka rağmen zulüm edecek, halkın malını kendinin bilecek bir yönetim izleyemez…
Saltanat hikâyeleri sadece çamur at izi kalsın usulüdür…
Ne kadar suiistimaller olursa olsun sandığın olduğu yerde kimse makamda babadan oğula bir saltanat süremez…
Erdoğan için atılan tüm iftiralar onları atanların arzuladığı gibi firavunvari bir lider olmadığından, istedikleri gibi asıp kesmediğinden kaynaklanan kudurmalardır...
Yok şeriat getirecek, yok haremlik selamlık olacak, çarşaf giyilecek, falan filan ne kadar yalan varsa geride kalan 15 yılda masal olduğunu gördük…
Şimdi yenidünya düzeninde yeni bir düzene ihtiyacı olan Türkiye’yi eskiye mahkûm etme çabaları var…
Çok başlı yönetimde ısrarın, koalisyonlarda ısrarın nedeni bu…
Son kale Türkiye’yi ele geçirme planlarının başarısız olduğunu, Erdoğan’ın yalnız olmadığını anlayan derin dünya, milleti bezdirmek için, Erdoğan’a karşı kışkırtmak için yeni yollar denemekte…
Erdoğan’ın şehadetine varan teorilerin bile söylendiğine şahit oluyoruz…
Milletin zihnine “Erdoğan’sız hiçsiniz” mesajı işlenmek istenmekte…
Buna mukabil “Erdoğan’lı veya Erdoğan’sız bu memleket bizim” mesajının verilmesi gerekiyor…
Bu itibarla son günlerde verilen “Yeniden meydanlara çıkın” mesajı anlamlıdır…
Burasının son kale olduğu ve gemileri yakacak durumda bir milletin karşısında bulunduklarını ispat sadedinde gerekli bir çağrıdır bu...
Bu memleket insanı daha çok iş yapacak, Erdoğan’dan sonra daha da çok iş yapacak…
Nice azların nice çoklara galebe çaldığı dünyada, Hakk’ın hatırı, İslam’ın muhafazası için bence de meydana çıkma zamanıdır…
