Sakarya, son yılların en kurak yaz mevsimini yaşarken, kentteki içme suyu kaynaklarında alarm zilleri çalmaya başladı. Sapanca Gölü’ndeki su seviyesi 29.93’e kadar düşerken, uzmanlar kritik seviyelere dikkat çekerek vatandaşları su kullanımında duyarlı olmaya çağırıyor.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taki Demir, konuyla ilgili Yeni Sakarya Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Demir, “Vatandaşların vahşi sulamadan kaçınarak, bilinçli sulama yöntemlerini tercih etmesine; suyu minimum kullanımla maksimum faydayı elde etmeye davet ediyoruz” diyerek uyarıda bulundu.

İKİ AYDIR YAĞIŞ YOK

Sakarya’nın yıllık 850 mm civarında yağış aldığını hatırlatan Prof. Dr. Demir, “İki aydır kent genelinde yağmur yağmadı. Küresel ısınma nedeniyle yağış rejimi değişti, artık daha düzensiz ve etkisiz hale geldi. Sakarya, mısır kuşağında yer almasına rağmen bu kuraklık önemli bir stres kaynağı oldu” dedi.

BİLİNÇSİZ TÜKETİM SU KAYBINI ARTIRIYOR

Demir, özellikle tarım alanlarında kontrolsüz sulamanın büyük bir su kaybına yol açtığını vurguladı: “Sapanca Gölü, içme suyu kaynaklarımızdan biri. Bu nedenle vatandaşların suyu ölçülü kullanması çok önemli. Evlerde muslukları kısmak, tarımda ise damlama ve yer altı basınçlı sulama sistemlerini tercih etmek gerekiyor. Su kaynakları sınırsız değil; her geçen gün azalıyor.”

“VAHŞİ SULAMA TOPRAĞI ÇÖLLEŞTİRİR”

Vahşi sulamanın sadece suyu değil, toprağı da olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Demir, “Aşırı sulama sonucunda yer altındaki tuzlu su yüzeye taşınıyor. Bu da toprağın tuzlanmasına ve verimsiz hale gelmesine neden oluyor. Yani toprağı kaybediyoruz. Bu durum çölleşmenin temel nedenlerinden biridir” dedi.

YANGINLARIN ETKİSİ ARTABİLİR

Kuraklığın sadece tarımı değil, yangın riskini de artırdığını vurgulayan Demir, “Kuruyan alanlarda yangın çok daha hızlı yayılıyor. Bu nedenle suyu verimli kullanmak, aynı zamanda yangınların etkisini de azaltabilir” ifadelerini kullandı.

KRİTİK ÇAĞRI

Sözlerine sürdürülebilirliğin altını çizerek devam eden Prof. Dr. Demir, “Vatandaşlarımızı hem günlük yaşamlarında hem de tarım faaliyetlerinde su tasarrufuna davet ediyorum. Bu sadece bireysel bir görev değil, ülke genelinde sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak hayati bir sorumluluktur” diyerek çağrısını yineledi.

Muhabir: Hüseyin Çimen