51.8 oy ile İngiltere Avrupa Birliği’nden çıkma kararı aldı…
51.7 ile Fransa’da Cumhurbaşkan seçildi…
Demek ki eğer kılavuzunuz Avrupa ise kazanmak için bir iki puan fark yetiyormuş…
Biz yüksek oylara alışık olduğumuz için bazı oranlar bize yeterli gelmiyor…

Ama kimse bugün kalkıp da “Siz çok aldınız, bunda var bir hile” diyemeyeceğine göre, kalkıp da “Sonuçlar başa baş, millet istemiyor” gibi bir fitne çıkarmaya hazır söylemlerde ağız birliği yapmaya kalkmasın…

Ne FETÖ’cüler, ne Apo’cular, ne de Vatikancılar heveslenmesin!
Bu mevzu bitmiştir...
Artık koalisyon dönemi kapanmıştır...
Sonuçlar kimsenin kimseye evet için, hayır için baskı yapmadığının da delilidir.
Herkesin gayet rahat ve özgür bir şekilde seçim yapacak durumda olduğu görüldüğüne göre mahalle baskısı mevzuuda artık kapanmıştır...
Artık azlarınçokları güç ve baskı ile yöneteceği dönemi bitirmiş olduk...
Şimdi artık dağdakiçobanınoyuyla yönetileceğimiz günleri göreceğiz inşallah…
Çoban saflığını korursa ne ala; kurtluk yapmaya çalışırsa o da müstahaktır...
Evetleri  söyledik,şimdi sıra hayırlarda...
Şehit edilen yüzlerce vatandaşın ruhu biraz daha rahat olmuşturinşallah...
Geç de olsa sözün millette olduğu, sözde değil özde millette olduğu döneme girmiş olduk...
Şimdi madem söz bizde, artık bizi dinleme vaktide gelmiş demektir...
Adama göre muamelenin devam etmesine hayır diyoruz…

Adam kayırmanın yeriniliyakatin,ehliyetin alıp almadığını takip edeceğimizi tüm belediye camiasına bir kez daha ilan edelim…

Çünkü bu konuda bırakın evet almayı, geçer not bile alamazsınız...
Daha düne kadar bazı kurumlarda personel alımında insanların “ne millet” olduğuna önem verenlerin varlığından haberdar olduk…

Müslüman ümmetine razı olmayıp kendi köylüsüne zemin hazırlayanlar da bu günü unutmasın...
Bugün FETÖ’cülere, Apo’culara, Avrupacılara hayır demek içinde evet dedik...
Bunun yanında artık yereldeki hayır’larımızın da arkasındayız…
Yollara insandan fazla değer veren siyasete öncedende hayır demiştik, şimdi de hayır diyoruz...
Particilik, milliyetçilik, mezhepçilik, evetçilik, hayırcılık bir kez daha sandığa gömülmüştür, gömülmelidir de…

Çünkü düşmanın şiddeti azalmayacaktır...
Madem çatışmasız bir yönetim istedik, artık bizde birbirimizle çatışmadan işimize gücümüzebakmalıyız...
Önce belediyeler ayrımcılığıbırakacak, sonra esnaf esnafı kollayacak...

Başka yolu yok, bu gemi böyle gidecek...
O yüzden bu dünya sahnesinde hızımızı artırırken bölgesel olarak da kalkınma, istihdam, çalışkanlıkolmalı yoksa yerinde saymaya tahammülümüz yok…
Yanı başımızdaki göbek bağımız bulunan Avrupa bizi sıkıştırmaya başlamadan iğneden ipliğe yerli üretime hız vermek zorundayız...
Kimsenin kimseyle “Biz kazandık siz kaybettiniz” gibi bir lakırdıya girmesini gerektirmeyen bir sonuç alındı…
Benim sonuçlardananladığım, artık bu değişikliğinhesabınıülkemizdençıkarmak isteyenlere meydanı bırakmadançalışmalı ve üretmeliyiz…
Yani durmak yok, yola devam…

Ve ilk başkanlık seçimi göreceksiniz çokyüksek bir birliktelikle neticelenecektir…
Nasıl olsa Kılıçdaroğlu muzaffer komutan gibi ortada dolaşacak o zaman da...
Bahçeli’nin durumu ise daha da vahim olacak...
Önceki gün alınan sonuç yeni bir şenliğe kadar kutlanacak bir zaferdir, işte o kadar!